Firmalar ödevlerini yaparsa her sigortacı “oyuna girer”

Selçuk ALTUN - KAHRAMANMARAŞ

Türkiye Sigorta Genel Müdürü Taha Çakmak, sanayicilerin özellikle de deprem bölgesinde “sigortasızlaşma” riski yaşadığına ilişkin ifadelerine karşılık olarak “Sigorta bulamadım diye bir konu yok, şirketler yükümlülükleri yerine getirdiği sürece her sigorta şirketi oyuna girer” dedi.

Türkiye Basketbol Federasyonu ve Türkiye Sigorta, deprem bölgesindeki sosyal çalışmalarına bir yenisini ekledi. İki kurum arasında önceki gün Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi’nde imzalanan işbirliği protokolü çerçevesinde 4 adet açık basketbol sahası inşa edilecek. Basketbol Federasyonu Başkan Vekili Ömer Onan, Türkiye Sigorta Genel Müdürü Taha Çakmak ve Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Alptekin Yasım’ın imzaladığı protokol çerçevesinde; sahaların ilki üniversite kampüsünün içerisinde, diğerleri de Hatay, Adıyaman ve Gaziantep Nurdağı’nda yapılacak.

Törenin ardından EKONOMİ gazetesine sigorta sektörü ve şirketleri hakkında değerlendirmede bulunan Türkiye Sigorta Genel Müdürü Taha Çakmak, özellikle deprem bölgesindeki şirketlerin ‘sigorta bulamama’ serzenişlerine ilişkin olarak; “Firmalarımız yükümlülüklerini yerine getirirse her sigorta şirketi oyuna girer” dedi. Bu konuda Kahramanmaraş özelinde bir örnek veren Çakmak, “Maraş’ta birebir sigortaladığımız, reasürör bulduğumuz 2 firmamız vardı. Şirket sahipleri muafiyete ve klozlara baktı, poliçeyi oluşturduğum halde vazgeçti. Şunu söylemek isterim ki; şirketlerimiz ödevlerini yerine getirdiğinde, örneğin yangın standartlarını uyguladığında, gerekli korunma tedbirlerini aldığında her sigorta şirketi oyuna girer. Yeter ki bu ödevler yerine getirilsin” ifadelerini kullandı.

Sigorta poliçesine imza atan yöneticilerin de yasal yükümlülükleri olduğunu hatırlatan Çakmak, “Bizler bu poliçelere imza atıyor, bir yükümlülük üstleniyoruz. Bankacılık sistemindeki gibi düşünün. Bir banka, batık olan bir firmaya kredi verir mi? Bunun sorumluluğu, yasal yükümlülükleri var. Bankacılık Kanunu’na aykırıdır. Benzer durum bizler için de geçerli. Kendimizi ve şirketlerimizi korumakla yükümlüyüz. Yine de görüyorum ki sigorta şirketleri elini taşın altına koyuyor” şeklinde konuştu.

Reasürans maliyeti döviz bazında 3 kat arttı

Afetin ardından sigorta sektörünün yaşadığı en büyük problemlerden birisinin reasürans yenilemelerindeki fiyat artışları ve kapasite problemi olduğunu hatırlatan Çakmak, Türkiye Sigorta’nın 600 milyon Euro’luk koruma aldığını, bunun 50 milyon Euro’luk kısmını kendi üzerinde tuttuğunu söyledi. Bu korunma rakamının bir önceki yılın 3 katı büyüklüğünde olduğunu kaydeden Çakmak, reasürans maliyet artışının da döviz bazında 3’e katlandığının altını çizerek, “Eğer 50 milyon Euro’yu kendi üzerimize almasaydık daha büyük bir maliyet artışına katlanacaktık” dedi.

“Piyasa yapıcı rolümüzü sürdüreceğiz”

Maliyet artışlarının sadece reasüransla sınırlı kalmadığını dile getiren Genel Müdür Çakmak, Türkiye Sigorta’nın piyasa yapıcı misyonunu devam ettireceğini ve poliçe fiyatlarındaki artışların vatandaşa minimum seviyede yansıyacağını vurguladı. “Poliçeye fiyatlarındaki artışlarımız beklenen enflasyonun altında ve bunun altında kalmaya devam edeceğini taahhüt ediyoruz. 2024 için tüm ürünlerdeki amacımız fiyat artışlarının beklenen enflasyonun altında gerçekleştirmek” diyen Çakmak, şöyle devam etti: “Geçen yılın son 4 ayına baktığınız zaman Türkiye’de sigorta enflasyonu sıfır olarak ölçüldü. Bu aylar, bizim öncü rol oynadığımız aylar ve bu dönemde TÜFE, yüzde 25 artış gösterirken sigorta enflasyonu sıfır olarak gerçekleşti.”

3 yabancı bankadan blok alım talebi var

Londra’da yaptıkları roadshow ve kurumsal yatırımcı buluşmasıyla ilgili de konuşan Çakmak, şunları söyledi: “Şirketimizin karlılıkta bir sıkıntısı yok. 3 büyük bankanın yatırımcılarından blok alım talebi oldu. Biz de serbest piyasadan bu taleplerini karşılayabileceklerini söyledik. Şirketimizin yüzde 80’i Varlık Fonu’nda, yüzde 18’i de halka açık, Borsa İstanbul’da işlem görüyor. Halka açıklık oranını artırmakla ilgili bir gündem yok, ama Varlık Fonu isterse bunu yapar.”

1 AYDA 10 MİLYAR TL PRİM ÜRETİMİ

Deprem bölgesinde 6,5 milyar TL hasar ödemesi yaptıklarını ve hayat sigortası branşında ise 378,3 milyon TL ödediklerini aktaran Çakmak, birinci yılın sonunda varisler bulunamadığı için kalan 2-3 milyon TL hariç açılan tüm hasar dosyalarının kapandığını kaydetti. Bölgede sigortacılık açısından üretimde bir kayıp yaşanmadığını, aksine önemli bir artış göründüğünü bildiren Çakmak, şu bilgileri verdi: “Üretimimiz deprem bölgesinde hızla devam ediyor. Geçen yıla göre poliçe adedi aynı kalırken, prim üretimi yüzde 150 büyüdü. Şirketimiz, depremden bu yana bölgede toplam 1 milyon 742 adet poliçeye imza attı. Bu rakam, toplam poliçe üretiminin yüzde 13’üne karşılık geliyor.” Türkiye genelinde ise, ocak ayında görülmemiş bir başarı elde ettiklerini vurgulayan Çakmak, sadece bir ayda 10 milyar TL prim üretimi gerçekleştirdiklerini açıkladı. Çakmak, bu üretimin kaynağını şöyle anlattı: “Kurumsal tarafta kuvvetliydik, yeni ve büyük işler oldu. Yine yangın, havacılık, mühendislikler, yönetici sorumluluğu iyi geldi. Bunların desteği ile 10 milyarı geçtik.”
Buna karşın trafikte zarar yazılmaya devam edildiğinin altını çizen Çakmak, teknik olarak ocak ayında karda olduklarını belirterek, “Bunu yönetebilmek, arada dengeyi kurabilmek önemli. Biz bunu iyi yapıyoruz” diye konuştu.

“KALPLERİMİZ DEPREMZEDE ÇOCUKLARIMIZLA ATIYOR”

Türkiye Basketbol Federasyonu Başkan Vekili Ömer Onan, deprem felaketinden etkilenen tüm illerde yaraları sarmak için yoğun bir çaba gösterdiklerini söyledi. “Bizler hem eski milli basketbolcular hem de ülkemiz basketbol yöneticileri olarak inanıyoruz ki gençlerimizin ve çocuklarımızın rehabilitasyonunda sporun payı çok büyük” diyerek bölgede basketbolun yaygınlaşması için sahaların önemini vurgulayan Onan, şöyle devam etti: “Bildiğiniz üzere daha önce deprem bölgesinde AFAD iş birliğiyle hayata geçirilen “Basketköy Projesi”ni tamamlamıştık. Türkiye Sigorta’nın katkılarıyla yapılacak yeni sahalar, deprem bölgesinde basketbolun yaygınlaşması ve gençler arasında sporun teşvik edilmesi açısından büyük önem taşıyor.”