İBB soruşturması: 5 belediye başkanı tutuklandı

İBB'ye yönelik yolsuzluk soruşturması kapsamında gözaltına alınan Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara, Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hakan Bahçetepe, Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar, Seyhan Belediye Başkanı Oya Tekin, eski CHP Milletvekili Aykut Erdoğdu dahil 22 kişi tutuklandı, 14 kişi adli kontrolle serbest bırakıldı.

Haber Merkezi |

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, İBB'ye yönelik yolsuzluk soruşturması, Aziz İhsan Aktaş'ın elebaşı olduğu öne sürülen suç örgütü soruşturması, Büyükçekmece Belediyesi ile Beşiktaş Belediyesi Kültür ve Sosyal İşleri Müdürlüğüyle ilgili başlatılan soruşturmalar sürüyor.

Gözaltına alınan 36 şüphelinin Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosundaki ifade işlemleri başladı. Şüphelilerin ifadeleri, 14 savcı tarafından alındı.

Öte yandan, soruşturmalar kapsamında gözaltına alınan 38 şüpheliden 1'inin sağlık sorunları nedeniyle emniyetten serbest bırakıldığı, 1 kişinin de çıkarıldığı hakimlikçe tutuklandığı öğrenildi.

Savcılık 30 kişinin tutuklanmasını istedi

İstanbul Başsavcılığı, soruşturma kapsamında 30 kişinin tutuklanmasını talep etti. Altı kişi için ise adli kontrol tedbiri istendi. Savcılık, şüphelileri nöbetçi hakimliğe sevk etti.

İşte tutuklanan isimler...

  • Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara,
  • Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, 
  • Büyükçekmece Belediye Başkan Yardımcısı Ömer Kazancı
  • Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hakan Bahçetepe,
  • Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar,
  • Seyhan Belediye Başkanı Oya Tekin,
  • Eski CHP Milletvekili Aykut Erdoğdu,
  • Ağaç ve Peyzaj A.Ş. Genel Müdürü Ali Sukas,
  • Beylikdüzü Belediyesi Başkan Yardımcısı Veysel Erçevik,
  • Beşiktaş Belediye Başkan Yardımcısı Alican Abacı'nın babası İsmet Abacı

Beylikdüzü Belediye Başkanı'nın asistanı Gürkan Polat, Büyükçekmece Belediyesi çalışanı Halil S., Beşiktaş Belediyesi eğitmenleri Görkem Kızılayak ve Şazime Sena Çelik ile soruşturmada ismi geçen şirketlerin yetkilileri Hakan Ateş ve İsmail Yalçın ise adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı.

İşte Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara'nın ifadesi...

Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara ifadesinde, Aktaş'ın beyanlarında geçen hususları kabul etmediğini söyledi.

Soruşturmaya konu şirketlerin hiçbirini tanımadığını savunan Çaykara, "Aynı zamanda herhangi bir bağlantım ve iştirakim kesinlikle yoktur. Kimseden bir para talebim olmamıştır. Yapıldığı iddia edilen para taleplerinin kesinlikle benimle bir alakası bulunmamaktadır. Benim dışımda gelişen olaylardır." dedi.

Çaykara, Aktaş'ın, "Avcılar Belediyesine 16 aracın verildiği"ne ilişkin iddialarıyla ilgili, "Adaylık sürecimde çok yoğun bir çalışma içerisinde bulundum. Bununla birlikte zaten Avcılar'da parti olarak çok güçlü olmamız bir arada değerlendirildiğinde benim, partimin ya da seçim çalışmalarının bu tür araçlara kesinlikle ihtiyacı yoktur.'' diye konuştu.

Gizlediği ve sakladığı hiçbir şey olmadığını öne süren Çaykara, tüm bildiklerini bütün samimiyetiyle anlattığını söyledi.

Üçüncü kişiler tarafından iddia edilen olaylarla ilgisi olmadığını savunan Çaykara, "İddiaların hiçbirisini kesinlikle kabul etmiyorum. Belediye başkan adayı olarak seçim döneminde sabahın ilk ışıklarında başlayan çalışmalarım, her gün gece yarısı sona erdi. Bu yoğun saha temposu içinde broşür, afiş, araç, bayrak gibi teknik kampanya unsurlarını bireysel olarak yürütmem fiilin mümkün değildir. Seçim kampanyasında Avcılar'da 70-80 araç sahadaydı. Araçlar hangi sokakta çalıştı, kim kullandı, broşürü kim dağıttı, bayrağı kaç genç astı, bunları takip etmem mümkün değil." ifadelerini kullandı.

Çaykara, seçim sürecinde nakdi bağış kabul etmediğini söyleyerek "Zaten Avcılar Belediyesi partimizin kalesi olup, bu yüksek bütçede bir seçim çalışması yürütme ihtiyacı bulunmamaktadır. Biz seçim çalışmasını, parti örgütü ve gönül veren binlerce partili vatandaşımızla birlikte alın terimizle, emeğimizle yaptık. Bunların hepsi emeğimizi karalamaya yönelik iftiralardır. Kaldı ki söz konusu iddia tarafıma bile yöneltilmemektedir. Muhatabı olmadığım bir suçlamadan dolayı günlerdir gözaltında tutuluyorum. Broşürle, araçla, bayrakla değil halkla ilgilendim." savunmasını yaptı.

İşte Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün'ün ifadesi...

Akgün'e sorgusunda, soruşturmadaki diğer şüphelilerin fotoğrafları gösterilerek tanıyıp tanımadığı soruldu.

Şüpheli Eray Kurt'un damadı olduğunu ve kendisiyle herhangi bir ticari ilişkisi olmadığını söyleyen Akgün, diğer şüphelilerin de belediyede görev yaptığını belirtti.

Sorgusunda Akgün'e, bazı şüpheli, tanık ve mağdur-şüphelilerin ifadeleri okunarak, sorular yöneltildi.

Şüpheli Mansur Aslan'ın imar izni için toplamda 1 milyon lirayı aşkın para gönderdiğine ilişkin ifadesi ve Akgün'ün yeğeni G.A. ile olan WhatsApp görüşmesi ekran kayıtlarıyla ilgili, "Vivenka Mimarlık ve Tic. Ltd. Şti. isimli şirketi ve yetkililerini tanımıyorum. Büyükçekmece Belediyesine yaptıkları iddia edilen villa işlemlerine ilişkin başvurularla ilgili bilgim yoktur. Bu işlemler belediyenin İmar ve Şehircilik Müdürlüğünce yürütülür. Hiçbir şekilde imar ve inşaat ruhsatı ile ilgili imza ve işim olmaz. Tüm işlemler müdürlükte gerçekleşir. Onay da yine imardan sorumlu teknik başkan tarafından gerçekleşir." ifadelerini kullandı.

"Kulübe gelen bağışlar kulübün sorumluluğundadır"

Akgün, yeğeni G.A. ile uzun zamandır görüşmediğini belirterek, "Ne iş yaptığını bilmiyorum. Belediyede resmi ya da gayriresmi olarak hiçbir yetkisi ve etkisi yoktur. Benim ailemden kimse belediye işlerine karışamaz, yönlendirme yapamaz. Kendisine belediye işleri konusunda hiçbir talimat vermedim. Hiçbir yakınım belediye işlerine bugüne kadar karışmamıştır. Buna ben asla izin vermem." dedi.

Para iddiasını ilk defa duyduğunu savunan Akgün, "G.A'nın belediye adına maddi bir talepte bulunup bulunmadığını bilmiyorum. Mansur Aslan ilk etapta kendisinden istenildiği iddia edilen paralara ilişkin belediyeye müracaat etseydi ben derhal gereğini yapardım. Büyükçekmece Belediyesinin basketbol takımı bağımsız bir takımdır, belediyeyle resmi bir bağı yoktur. Aslan'ın kulübe yaptığı iddia edilen bağışla ilgili bilgim yoktur. Belediyenin bu basketbol takımıyla ilgili bir faaliyeti bulunmaz. Görevlendirilen personel yoktur. Kulübe gelen bağışlar kulübün sorumluluğundadır." şeklinde ifade verdi.

Akgün, şüpheli İlker Güngör'ün belediyenin basketbol takımına 300 bin lira bağışta bulunmasının sorulması üzerine, bağış hakkında bilgisinin olmadığını savundu.

Sorgusunda Akgün, kendisine belediyenin basketbol takımına farklı kişiler tarafından çeşitli meblağlarda yapılan diğer bağışların da sorulmasının ardından, bağışlar hakkında bilgisinin olmadığını söyledi.

Osman Yeşilgül'ün "kasası" olduğu iddiası

Şüpheli Mustafa Keleş'in, "Akgün'ün kasası olarak bilinen şüpheli Osman Yeşilgül'ün kendisinden Akgün için iki villa ile üç daire istediği ve taleplerin karşılanmaması halinde inşaat için gerekli iznin verilmeyeceğini söylediği"ne ilişkin iddialarıyla ilgili Akgün, "Osman Yeşilgül aracılığıyla üç daireyi benim adıma isteme iddiasını kesinlikle kabul etmiyorum. Kimseden bu şekilde bir talepte bulunmadım. Mustafa Keleş projenin dışında kaldığı için Osman Yeşilgül ve diğer müteahhitlerle sorun yaşamış ve aralarında mahkeme süreci oluştuğunu duymuştum. Bu husumet sebebiyle söylemiş olabilir." dedi.

Akgün'e sorgusunda, tanık S.B'nin, "Birçok müteahhitin ve benim maruz kaldığım gibi inşaat ve ruhsat aşamasında belediye başkan ve yardımcılarının para veyahut taşınmaz talebinde bulunduklarını anlattım. Bunlardan somut olarak bildiğim bir olaydan bahsetmek istiyorum. Mustafa Keleş benim akrabamdır ve inşaat sektöründe faaliyet gösterir. Tam olarak yılını hatırlamamakla birlikte Büyükçekmece'de 'Pelican Hill Residance' isimli projeyi yaparken, Akgün'ün Florya Orman Sokak 580 adada M. İnşaat ile birlikte yaptığı, tek bloktan oluşan binada bir daire vermek zorunda kaldı." şeklindeki beyanı okundu.

Bunun üzerine Akgün, "S.B'nin beyanlarını kabul etmiyorum. Söylenilen daire devri kızıma ait olan, ailecek bedelini ödediğimiz daire olabilir. Bu dairenin ödemelerine ilişkin bilgi ve belge kızımda varsa sunabilir. Uzun bir dönem geçtiği için net olarak hatırlamıyorum." yanıtını verdi.

Şüpheli Osman Yeşilgül'ün üzerine kayıtlı taşınmazları Akgün'ün eşi ve çocuklarına satmasıyla ilgili beyanlarının sorulmasının ardından Akgün, "Osman Yeşilgül'ün tapu devirleri hakkındaki beyanları doğrudur. Kendisine ödemeleri yapılmıştır." dedi.

Akgün, Yeşilgül'ü 1985 yılından beri tanıdığını ancak "kasası" olduğuna ilişkin iddiaların kesinlikle yalan olduğunu kaydetti.

Hakkında Büyükçekmece'de yaklaşık 8 milyar 630 milyon lira değerindeki 144 villanın, sahte rapor ve rüşvetle inşa edildiği iddiasına ilişkin dava açılan Büyükçekmece Belediye Başkan Yardımcısı Nuraydın Sak'ın "ilçedeki bir bölgeye yapılan villaların çevresindeki yolu kendi müteahhitlerine yaptırması ve borçlara karşılık 2 villa verilmesi"yle ilgili iddiaların sorulması üzerine Akgün, "Bu konularda herhangi bir bilgim yoktur. Bu yönde bana hiçbir bilgi vermedi." ifadelerini kullandı.

Evinde ele geçirilen paralar

Akgün, şüpheli Vahit Karaarslan'ın, soruşturmanın şüphelilerinden "Büyükçekmece Belediye Başkan Yardımcısı Ömer Kazancı'nın inşaat ruhsatı için Büyükçekmece Belediyesinin basketbol takımına bağış istediği ve kendisinin de 35 milyon lirayı 7 taksitte ödeyebileceğini söylediği ve 3 taksiti ödedikten sonra ruhsat almayarak ödeme yapmayı bıraktığı"na dair beyanıyla ilgili, "Ömer Kazancı'nın 35 milyon lira tutarındaki bağış talebi hakkında bir bilgim yoktur. Belediye başkanı olarak çok yoğun çalıştığım için iş yükümü hafifletmek amacıyla yıllardan beri 7 belediye başkan yardımcısı görevlendirdim. Her konuda bilgi sahibi olmam imkansızdır. Belediye Başkanıyım, Türkiye Belediyeler Birliği Encümen Üyesiyim, Marmara Belediyeler Birliği Meclis Başkanıyım, Avrupa Birliği Türk Milli Heyeti'nin en eski üyesiyim. Bunların hepsine zaman ayırmak durumundayım. Bu nedenle diğer verdiğim bilgiler doğrultusunda departmanlar kendi işlemlerini yasal çerçevede, hukuka uygun olarak yürütürler." dedi.

Akgün, operasyonda evinde yapılan aramada ele geçirilen 58 bin 200 avro, 79 bin 160 dolar ve 5 bin gram külçe gümüşe ilişkin ise "El konulan para ve ziynet eşyaları oğluma aittir. Kendisi benim evimin üst katındaki teras katta oturur. Kendisinin bugüne kadar ticaretle uğraştığını ifade etmiştim. Şirketi aracılığıyla ticarete devam eder, bu nedenle maddi durumu iyidir." şeklinde savunma yaptı.

İşte Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hakan Bahçetepe'nin ifadesi...

Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Bahçetepe ise örgüt elebaşı Aziz İhsan Aktaş'ı tanımadığını öne sürdü.

2019'da CHP Gaziosmanpaşa İlçe Başkanı olarak göreve başladığını anlatan Bahçetepe, "Herhangi bir belediyeden değil, bizzat CHP Genel Merkezinden ilçe başkanlıklarına araç tahsisi yapılır. Bu tahsis lojistik destek amacıyladır. Aktaş'ın kardeşine ait olduğu tespit edilen 06 CMM 944 plaka sayılı, beyaz renkli Renault marka araç şahsıma değil, başında bulunduğum ilçe başkanlığına tahsisen verilmiştir." dedi.

Bahçetepe, aracın ne kadar süre ilçe başkanlığında kaldığını bilmediğini belirterek "Bu araç maske ya da tekerlekli sandalye gibi yardımlarda kullanılmıştır. Şahsıma ait değil kamu hizmetinde faaliyette bulunulmuştur. Bu araç pandemi döneminde kullanılmış, zaman zaman bizim ilçemize gelip, tekrar parti koordinasyonuna gitmişliği olmuştur. Ocak 2024'te Gaziosmanpaşa Belediye Başkan adaylığım açıklandıktan sonra hem araçla hem de ilçe başkanlığıyla bir alakam kalmamıştır." diye konuştu.

Yerel seçimlerin ardından 5 Nisan 2024'te mazbatasını alarak belediye başkanlığına atandığını söyleyen Bahçetepe, "Partim adına oturmuş olduğum başkanlık koltuğunda birçok STK, esnaf ya da tüzel kişileri temsilen şahıslarla görüşme gerçekleştirdim. Özer Ayık'ı (şüpheli) yine bu kapsamdaki görüşmelerim sırasında tanıdım. Kendisiyle iki kere belediye binasında görüştüm. Kendisini bir akaryakıt firmasının yöneticisi olarak bilirim. Tarafıma 300 bin dolar verdiği iddiası gerçek dışıdır." savunmasını yaptı.

Bahçetepe, üzerine atılı suçlamaları kabul etmedi.

İşte Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar'ın ifadesi... 

Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nde ifade verdi.

Edinilen bilgiye göre, Aydar, her hangi bir suçu olmadığı için etkin pişmanlıktan faydalanmak istemediğini ifade ettiği kaydedildi.

Aydar, ifadesinde Ceyhan Belediye Başkanlığı tarafından yapılan ihalelerin, yüklenici firmaların hak ediş bedellerinin ne şekilde ödendiğinin sorulması üzerine, belediye başkanı olarak ihale süreçleri ve hak edişlere ilişkin yapılan ödemelerin başkan yardımcısı ve mali işler müdürünün yetkili kılındığını, kendisinin ihale işleri ile ilgisinin ve alakasının olmadığını, ihale süreçlerini bilmediğini söylediği öğrenildi.

"Aziz İhsan Aktaş, bana ve aileme iftira attı"

Aydar, "Ben kesinlikle rüşvet almadım. Talepte bulunmadım. Aracılık etmedim" diyerek soruşturmalar kapsamında gözaltına alınan ve suç örgütü lideri olduğu iddiasıyla tutuklanarak etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanıp itirafçı olan Aziz İhsan Aktaş’ın kendisine ve ailesine iftira attığını'' söylediği belirtildi.

"Serbest bırakılmamı talep ediyorum"

İtirafçı Aziz İhsan Aktaş’ın kendisine ve partisine iftira atmasının sebebinin tamamen siyasi olduğunu ve Aktaş’ın yönlendirildiğini ifade eden Aydar, "Bu yalan beyanlar sonrasın da tahliye olması amacın bu olduğunu göstermektedir. Yasal haklarım saklı kalmak kaydı ile suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum. Serbest bırakılmamı talep ediyorum" ifadelerini kullandığı öğrenildi.

"Aktaş, İBB'ye yönelik operasyondan dolayı siyasi olarak partiye ve tarafıma zarar vermek için.."

Aydar’a sorgusunda Le Meridien Otel’de konaklama sebebi ve otelde konaklamasının Aziz İhsan Aktaş’ın ifadesinden belirttiği iddialarla ilgisi olup olmadığı da soruldu. Aydar, otelde düğüne katılım amaçlı konakladığını, kimseden 'Akrabalarının hak edişini ödeyeceğim' diyerek rüşvet istemediği, babasından daire almasını talep etmediğini ve kimseden para almadığını söylediği kaydedildi.

Aydar, "Otel faturamı ödemesini istemedim. Bilgim dışında ödenmiştir. Bu durumu da burada öğrendim. Şahsa otel fatura belini iade edeceğiz. Şahıs tamamen savcılık tarafından İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik operasyondan dolayı siyasi olarak partiye ve tarafıma zarar vermek için bu şekilde mesnetsiz beyanlarda bulunmuştur. Kendisi hakkında yasal yollara başvuracağım'' şeklinde ifade verdiği öğrenildi.

"Şahsın iddia ettiği kendisinden 300 bin dolar almam söz konusu değildir"

Ev alım-satımı ile ilgili hiçbir bilgisinin olmadığını söyleyen Kadir Aydar, ifadesinde "Bahse konu tarihte İstanbul’a Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat’ın düğününe katılmak için geldim. Bu geldiğimde de Aziz İhsan isimli şahısla görüştük ve yemek yedik. Benden 5 gün sonra babamın İstanbul iline neden geldiğini bilmiyorum. Şahıs ile bu dairelerin satışı konusunda görüşmüş iseler de benim bilgim yoktur. Aziz İhsan isimli şahsın babamdan daire satın almak istediğini sitede karşılaştığımdan söylediği için biliyordum ancak aldığını burada öğrendim. Ben Aziz İhsan Aktaş isimli şahsa babamdan daire alması için teklf veya telkinde bulunmadım. Pazarlık yapmadım. Para istemdim. Ben belediye başkanı seçildikten sonra Aziz İhsan Aktaş veya yakınları belediyeden her hangi bir ihale almadı. Belediyeye iş yapan ‘Barka’ isimli firmanın Aziz İhsan isimli şahsın akrabaları olduğunu da burada öğrendim. Bilmediğim bir ödeme için şahıstan hak edişini alması için teklifte bulunmadım. Şahsın iddia ettiği kendisinden 300 bin dolar almam söz konusu değildir. Firmanın giriş çıkış dahil tüm kamera kayıtlarının çıkarılmasını istiyorum. Şahısların bankalardan çekmiş olduğu paraları ben bilmem. Paraların bankalardan çekilmiş olması bana verildiği anlamına gelmez.  Diğer ödemeler konusunda hiçbir bilgim yoktur." dedi.

"Müvekkilimin derhal serbest bırakılmasını arz ve talep ediyoruz"

Aydar’ın avukatı Deniz Aksoy ise müvekkilinin aleyhinde suç işlediğini gösteren hiçbir delil bulunmadığını, etkin pişmanlıktan yararlanıp, tahliye olma amacı güden Aziz İhsan Aktaş’ın gerçek dışı beyanlarından başka hiçbir delilin bulunmadığını söylediği öğrenildi. Aksoy, “Savcılık makamı müvekkilin lehine olan delilleri toplamak zorunda olduğu halde bu delilleri toplanmayarak müvekkilin aleyhine bir durum oluşturulmaya çalışılmıştır. Müvekkilim belediye başkanıdır. Sabit ikametgah sahibidir. Kaçma ve delilleri karartma şüphesi yoktur. Bir kişinin soyut iddiası ile suçlanması hukuken doğru değildir. Bu nedenle derhal serbest bırakılmasını arz ve talep ediyoruz'' ifadesini kullandığı kaydedildi.

İşte Seyhan Belediye Başkanı Oya Tekin'in ifadesi...

Seyhan Belediyesi’nde ihalelerin, ihtiyaçlar doğrultusunda Destek Hizmetleri Birimince düzenlendiğini aktaran Tekin, yüklenici firmaların hak edişlerinin Mali Hizmetler Bölümü’ne geldikten sonra ödendiğini anlattı. 

Kendisinin yüklenici firmaların sahipleriyle görüşmediğini, kendi adına görüşmesi için de kimseyi yönlendirmediğini belirten Tekin, bu görüşmelerin ilgili hizmet müdürlüğü personelince yürütüldüğünü ifade etti. 

“Öncelikli hizmetlerin ödemesini personel yapıyor”

Göreve geldiğinde belediye bütçesinin 3 milyar 600 milyon, borcunun ise 2 milyar 200 milyon lira olduğunu bildiren Tekin, borç batağı dolayısıyla ilçedeki öncelikli hizmetleri aksatmayacak kalemler için öncelikle ödeme yapılması yönünde genel talimat verdiğini aktardı. Tekin, öncelikli hizmetlere ilişkin ödemelerin personelce yapıldığını, bunları ayrıntılı bilmesinin mümkün olmadığını belirtti.

Tekin’in, İBB’ye yönelik “yolsuzluk” soruşturmasının şüphelilerinden olan ve daha sonra “etkin pişmanlık” hükümlerinden yararlanmak için “itirafçı” olduğu bildirilen iş insanı Aziz İhsan Aktaş’ın, “75 milyon lira hak edişimi almak için Burhanettin Bulut ile Oya Tekin’i temsilen eşi Celal Tekin’e 1 milyon dolar verdim” şeklindeki iddiasına ilişkin, “Aziz İhsan Aktaş’ı bir kez gördüm, bu da belediyeden alacaklarıyla ilgilidir” beyanını verdiği öğrenildi.

Aktaş’ın, kendisinden önceki dönemde yapılan temizlikle ilgili ihalesinin sürdüğünü belirten Tekin’in, beyanında “İzahı yapılan görüşmeden haberim yok. Eşimin bahse konu tarihte Ankara’ya gidip gitmediğiyle ilgili de bilgim yok. Eşim aynı zamanda avukat. Belediyenin en büyük problemi çöp toplama işidir. Bizden önceki dönemde de (Aktaş’ın) ödemeleri aksadığı için çöp toplanmıyordu. 19 Temmuz 2024’te belediyeden yatırıldığı iddia edilen 75 milyon liralık ödemeden haberim yok. Bunun takibini ilgili birimde çalışan personel bilir. Hak edişler ilgili birimde yapılır ve Mali Hizmetlere gelir. Tahakkuklar oluşur ve ödeme yapılır. Kasada para varsa ödeme yapılır.” dedi.

“Aktaş ile aramızda husumet var”

Tekin, kendisinden önceki dönemde ilçede büyük bir çöp sorunu bulunduğunu anlatarak, göreve geldiğinde ilk ilgilendiği konunun bu olduğunu, belediyeden alacaklı firmaların hizmet aksattığını ifade etti.

Eşi Celal Tekin’in, CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut’la ticari ilişkisi olmadığını, sadece partiden tanıştıklarını belirten Tekin, beyanında “Aziz İhsan Aktaş ben ve ailemle husumetlidir. Bu husmetin nedeni de geçmiş dönemden belediyeden alacaklarının olması ve bu alacakları alma nedeniyle sürekli hırçınca tehditlerde bulunarak çöpleri toplamaması ile ilgilidir. Dolayısıyla şahıs benim ve eşimin aleyhinde beyanda bulunmuş olabilir. Eşim Celal Tekin de bana yapılan bu tehditlerden kaygılanmaktaydı. Şahıs belediyeye gidip gelmeler, adamlarını göndermeler ve aramalar ile sürekli belediyemizi rahatsız etmekteydi. Seyhan şiddet oranı çok yüksek bir ilçedir. Bu tür tehditler ile ilgili Sayın Valimiz ve Sayın Kaymakamımız ile defaten görüştüm. Alacaklıların bu tür tehditleri ile sürekli karşılaşıyoruz. Halen borçlarımızı ödeyebilmiş durumda değiliz. Halihazırda bahse konu şirkete belediyenin 500 milyon lira borcu bulunmaktadır. Hatırladığım kadarıyla temmuz vergi ayıdır ve emlak vergilerinin tahsil edildiği ay olması nedeniyle bu ay ve sonrasında belediyeden hak ediş ödemesi bu firmaya kısmen yapılmaya devam edilmiştir.” dedi.

“Tehdit etti, tacize varan davranışları vardı”

Suçlamaları kabul etmeyen Tekin’in, “Aziz İhsan Aktaş belediyenin en büyük alacaklısı olması, belediyenin bütçesinin olmaması nedeniyle ödeme yapılmadığından şahsın hizmetini aksatması nedeniyle şahsın tarafımı tehdit etmesi, tacize varan davranışlar ve yakınlarının belediyeye kadar gelmesi nedeniyle aramızda husumet vardır. Ben ve eşim kimseden usulsüz bir şekilde maddi menfaat temininde bulunmadık. İhtiyacımız da yoktur. Maddi durumumuz gayet iyidir” beyanını verdiği öğrenildi. 

Tekin’in ifadesinin ardından avukatları da yetki itirazında bulundu. İddia edilen suçlamalara ilişkin olay yerinin Ankara ve Adana olduğuna dikkati çeken avukatlar, soruşturmanın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde yürütülmesinin yetki bakımından usule ve kanuna aykırı olduğunu belirtti.

İşsizlik daha iyi: Kötü iş sağlığı bozuyor! 250'den fazla şubesi olan ünlü döner zinciri konkordato ilan etti e-Nabız'a yeni özellikler eklendi Pakistan, Trump’ı Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterdi Nihal Candan hayatını kaybetti Türkiye Barolar Birliği'nden Mehmet Pehlivan kararı