Sendikalardan şiddete karşı iş bırakma kararı

Eğitim sendikaları, İstanbul’da bir öğrencinin saldırısı sonucu hayatını kaybeden okul müdürü İbrahim Oktugan için cuma günü derslere girmeme kararı aldı.

Haber Merkezi |

Eğitim sendikaları, İstanbul'da özel bir lisenin okul müdürü İbrahim Oktugan'ın, öğrencisinin silahlı saldırısıyla öldürülmesini protesto edecek.

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, İstanbul'un Eyüpsultan ilçesinde özel bir lisede okul müdürü olan İbrahim Oktugan'ın, okuldan atılmasından sorumlu tuttuğu yabancı uyruklu bir öğrencinin silahlı saldırısı sonucu hayatını kaybettiğini hatırlatarak, Oktugan'a Allah'tan rahmet, öğrencilerine, eğitim camiasına ve yakınlarına baş sağlığı diledi.

Her türlü şiddetin kabul edilemeyeceğini vurgulayan Kahveci, "Hayatımızı emanet ettiğimiz sağlık çalışanlarımız, geleceğimizi emanet ettiğimiz öğretmenlerimiz, postacılarımız, zabıtalarımız, güvenlik görevlilerimiz sokak ortasında, kurumlarında, iş yerlerinde, görevleri başında darp ediliyor, hayatları ellerinden alınıyor. Böyle bir vandallığa izin veremeyiz." değerlendirmesinde bulundu.

Kurumlarda bu tür hadiselerin önüne geçebilmek için güvenlik sorununun çözülmesi gerektiğine işaret eden Kahveci, bunun için okullarda yetkin güvenlik görevlisi kadrosunun tahsis edilmesi, kamu çalışanlarına yönelik şiddeti önleyici ve faillere yönelik caydırıcı müeyyideleri içeren yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesi gerektiğini bildirdi.

Kahveci, şunları kaydetti:

"Türk Eğitim-Sen'in aldığı karar gereğince 9 Mayıs Perşembe günü kamu çalışanlarına yönelik şiddeti protesto etmek amacıyla öğretmenlerimiz ilk derslere girmeyecek, cuma günü ise iş bırakma eylemi yapılacaktır. Sendikamızın aldığı bu kararı destekliyor, imkanı olan tüm kamu çalışanlarımızın da bu haklı protestoya destek vermesini bekliyoruz.

Toplumumuzda kamu görevlilerimizin hak ettiği değeri ve saygıyı görmesi için yetkililerimizi gerekli tedbirleri almaya, eylem ve söylemlerinde daha hassas davranmaya davet ediyoruz."

"Siyah kokart, kurdele ile derslere gireceğiz"

 Türk Eğitim-Sen'den yapılan açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Yaşanan vahşeti protesto etmek amacıyla 09.05.2024 Perşembe günü ilk derse girmeme kararı aldık. 10.05.2024 Cuma günü de tüm öğretmenlerimizle birlikte iş bırakıyor, il milli eğitim müdürlükleri önünde yapacağımız basın açıklamalarıyla 'öğretmene şiddete hayır' diyoruz. Ayrıca okullarımızda bir hafta süresince siyah kokart, kurdele ile derslere gireceğiz. Meslektaşlarımıza yönelik şiddeti önleyecek etkili tedbirleri getirecek yasal düzenlemeler için ne bekliyorsunuz? Sendikamızın 2019 yılında eğitim çalışanlarına yönelik şiddeti önleyici tedbirlerin alınması ve failler hakkında caydırıcı müeyyideler getirilmesi amacıyla hazırladığı ve milletvekilleri aracılığıyla TBMM’ye ilettiği kanan teklifimiz bir an önce hayata geçirilmelidir."

Sendikanın genel başkanı Talip Geylan ise, yaptığı açıklamada, “Meslektaşlarımıza yönelik şiddeti önleyecek etkili tedbirleri getirecek yasal düzenlemelerin yapılması için daha kaç canımızı yitireceğiz? Perşembe günü ilk derse girmiyor ve tüm okullarımızda açıklamalarımızla ses yükselterek 'yeter artık' diyoruz. Cuma günü tüm öğretmenlerimizle birlikte iş bırakıyor, il milli eğitim müdürlükleri önünde yapacağımız basın açıklamalarıyla 'öğretmene şiddete hayır' diyoruz! Tüm meslektaşlarımızı sesimize destek olmaya ve bir hafta süresince siyah kurdele ile derslere girmeye davet ediyoruz." ifadelerini kullandı.

Basın açıklaması yapılacak

Özel Sekrör Öğretmenleri Sendikası, Eğitim-İş ve Eğitim-Sen, sosyal medya hesaplarından tüm sendika üyelerine ve meslektaşlarına çağrıda bulunarak, bugün için siyah giyinmelerini ve siyah kurdele takmalarını istedi. Eğitim sendikaları ayrıca 10 Mayıs Cuma günü iş bırakacaklarını, Ankara’da Adalet Bakanlığı önünde, diğer illerde de adliye binalarının önünde basın açıklaması yapacaklarını da duyurdu.

Eğitim-İş, paylaşımında şu ifadeleri kullandı:

"Eğitim emekçileri olarak kendimizin ve öğrencilerimizin canından endişe ederek okula gitmek istemiyoruz. Can güvenliğimizin olmadığı bir eğitim sistemini kabul etmiyoruz. Artık yeter, yaşamak istiyoruz.

Eğitimde şiddete karşı çıkmak için, 8-9 Mayıs tarihlerinde iş yerlerimize siyah giyerek ve kokartlarımızla gidiyoruz. 10 Mayıs Cuma günü iş bırakıyor ve Ankara’da Adalet Bakanlığı önünde Genel Merkez düzeyinde, illerde şube ve temsilcilikler düzeyinde adliye binalarının önünde basın açıklaması yapıyoruz. Eğitim iş kolunda örgütlü tüm sendikaları ve kamuoyunu birlikte şiddete karşı daha yüksek tepki göstermeye çağırıyoruz."

"Bakanlığı acilen harekete geçmeye ve önlem almaya çağırıyoruz"

Eğitim-Sen de sosyal medya hesabından okulda şiddet olaylarının durması için Milli Eğitim Bakanlığını acilen harekete geçmeye ve önlem almaya çağırdı. "Öfkeliyiz. Okulda şiddet bir meslektaşımızı daha aramızdan aldı" başlıklı açıklamada, şunlar kaydedildi:

"İstanbul'un Eyüp ilçesinde bulunan özel bir okulda müdür olarak görev yapan emekli öğretmen İbrahim Oktugan'ın bir öğrencisi tarafından öldürülmesi hepimizi derinden üzmüştür. Toplum olarak hayatımızın her aşamasında evde, sokakta, iş yerlerinde her gün karşı karşıya kaldığımız şiddet olgusu okullarımızı da sarmalamış, eğitim emekçilerini de şiddetin hedefi haline getirmiştir. Son olarak İstanbul'da yaşandığı gibi ölümle sonuçlanan ağır sonuçların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Türkiye'nin her yerinde eğitim kurumlarında birbirine benzer şekillerde eğitim emekçilerini hedef alan şiddet olaylarının yaşanması, şiddetin arkasındaki nedenlerin ortaya çıkarılmasını, eğitim kurumlarında eğitim emekçilerinin can güvenliğinin sağlanmasını gerektirmektedir. Yaşanan bu şiddet olayları adeta bir bakanlık politikasına dönüştürülen eğitim emekçilerinin itibarsızlaştırılmasından ayrı düşünülemez. Bugün bir eğitim emekçisini hayattan koparan ne basit bir öfke krizi ne failin öğrenci ya da veli oluşu, ne de öğrencinin uyruğu ile ilgilidir. Bizzat Bakan'ın yaptığı açıklamalarla eğitim sisteminin tüm başarısızlığının nedeni olarak öğretmenlerin gösterilmesi, CİMER uygulamasının velilerin elinde bir sopaya dönüştürülmesi, MEB'in eğitimde yaşanan tüm sorunlara çözüm üretmek yerine öğretmeni ve idarecileri veli ve öğrenci karşısında tek muhatap olarak bırakması, bugün yaşananlara zemin oluşturmuştur.

Okullarda yaşanan şiddetin ve öğretmenlere yönelik saldırıların önlenebilmesi, öncelikle her fırsatta öğretmenleri, eğitim emekçilerini hedef haline getiren politika ve uygulamalara son verilmesinden geçmektedir. Okulda şiddet olaylarının durması için Milli Eğitim Bakanlığını acilen harekete geçmeye ve önlem almaya çağırıyoruz. Yıllardır yaptığımız tüm uyarılara rağmen alınmayan önlemler nedeniyle dün 40 yılını çocukların eğitimine adamış bir öğretmen arkadaşımızı, maalesef Bakanlığın ideolojik örgütlenme alanına çevirdiği, yapboz tahtasına dönüştürdüğü eğitim politikalarının sonucu olarak kaybetmiş olmanın derin üzüntüsünü yaşıyor, İbrahim Oktugan öğretmenimizin ailesi başta olmak üzere tüm meslektaşlarımıza ve eğitim camiasına başsağlığı diliyoruz.”

Aslan derbide yıkıldı: Şampiyon son haftaya kaldı! Ayhan Bora Kaplan soruşturmasında kritik gelişme: 7 şüpheli tutuklandı Depremzedelere kurayla verilen TOKİ evleri, 25 bin TL'den kiralanıyor Havalar önce ısınıp sonra soğuyacak Akaryakıt fiyatları güncellendi: 19 Mayıs benzin, mazot, LPG fiyatları Yapay zekanın babasından korkutan senaryo