Bütçe açığında beklenen sürpriz!

Tuğrul BELLİ GÜNDEM

Hafta başında 2022 yılı merkezi yönetim bütçe sonuçları açıklandı. Bütçe açığı 139 milyar TL ile GSYH’nın yüzde 1’i civarında geldi. Bu oran geçtiğimiz yıllara ve özellikle de bu sene için yapılan tahminlere göre son derece düşük bir oran. (Örneğin 2021’de bütçe açığının GSYH’ye oranı yüzde 2.8 idi.) Sonuçları 2021 Eylül’ünde yapılan Bütçe programının hedefleriyle karşılaştırmak ise son derece anlamsız. Geçtiğimiz süreçte yaşanan yüksek enflasyon sonucunda tüm rakamlar son derece şaşmış durumda. Ancak bu sene Eylülde açıklanan 2023-25 yılları OVP’sinde de Devletin resmi 2022 Bütçe gerçekleşme tahminleri yer almakta. İlginç olan ise bu kadar yeni bir tarihli çalışma olmasına rağmen gene de bazı rakamlarda fiili gerçekleşme ile büyük farklar ortaya çıkmış olması. Bunun en önemlisi ise Bütçenin açık tahmininde oldu. Sadece Eylül ayında bu sene için 461 milyar TL açık öngörülürken gerçekleşme 139 milyar TL oldu. Bu anormal büyük bir fark.  

Aslında kaç zamandır Bütçenin tahminlerden iyi geleceği belli idi. Hatta Eylül’de OVP’deki bütçe açığı rakamını görünce ben de bunun gerçekleşmesi imkansız bir açık olduğunu belirtmiştim. Tahmin ile gerçekleşme arasında bu farkların oluşmasında birden çok neden var. İlki geçen sene yaşanan yüksek oranlı devaluasyon ile birlikte ithalattan alınan vergilerde de yüksek artışlar olması. Örneğin ithalde alınan KDV’deki senelik artış yüzde 120 oldu. Ayrıca geçen sene Dünya enerji fiyatlarının tahminlerin oldukça üzerinde seyretmesi de hem ithalde alınan KDV, hem de petrol ve doğalgaz ürünlerinden alınan ÖTV tahsilatlarının projeksiyonların çok üstüne çıkmasında etkili oldu.

Eylül OVP’si ile karşılaştırdığımızda Bütçede 2 gider kaleminde de önemli farklar var. Cari transferler ve borç verme kalemleri sırasıyla 100 ve 80 milyar TL kadar gerçekleşmenin üzerinde tahmin edilmiş. Bu 2 kalem sene içinde başta SGK olmak üzere devlet teşkilatlarında oluşan nakit açıklarının kapatılması için kullanılan kalemlerdir. Örneğin ilk 10 ay toplamında Botaş’a verilen borç 121 milyar TL. Ancak, çok yazıldığı çizildiği gibi eğer geçen senenin son aylarında Botaş Gazprom’a yapacağı bazı ödemelerini ileri bir tarihe atmış ise, doğalgazı iç piyasaya dışarıdan aldığı fiyatın altında sattığı için normalde düzenli bir şekilde oluşan zararı son dönemde oluşmamış olabilir. Nitekim bütçe gider tablolarına baktığımızda son 2 ayda Botaş’a bir ödeme yapılmadığı görülüyor. (Aslında benzer bir şekilde Ödemeler Dengesi rakamlarında da bir farklılık ortaya çıkmış olabilir. Şöyle ki, eğer düşünüldüğü gibi Botaş bir süredir Rusya’dan doğalgaz temin ediyor, ancak ödemelerini yapmıyor ise, doğalgaz ithalat rakamları içinde görünüp dış ticaret açığını artırıcı bir etki yaparken, normalde Ödemeler Dengesi’nin finans hesabı tarafında döviz çıkışı olarak gözükmesi gereken doğalgaz ödemesi burada yer almayacağı için, Net Hata ve Noksan’ı artırıcı bir etki de yapmış olabilir.)

Normal şartlarda önceden en kolay tahmin edilebilecek bütçe kalemi ise faiz giderleridir. Hazine’nin yurtiçi ve yurtdışı borç ödeme takvimi çoğu zaman yıllar öncesinden bellidir. Enflasyon stabil ise ve ortodoks bir para politikası uygulanıyorsa ödenecek faizlerin oranları da üç aşağı beş yukarı bellidir. (Hatta sene içinde  beklenmedik bir borçlanma artışı olsa bile borçlanmanın vadesinin uzunluğu nedeniyle bunun o ve hatta bir sonraki sene faiz giderlerine etkisi çok az olur.) Ancak bizde ne enflasyon stabil, ne de ortodoks bir para politikası uygulanıyor. Bu nedenle faiz giderleri gerçekleşmesinde bile Eylül ayına göre fark var. Eylülde sene sonu için 330 milyar TL faiz gideri tahmin edilirken gerçekleşme 311 milyar TL oldu.

Tüm bu unsurların sonucunda 2022 bütçe açığı tahminlerin çok altında geldi. Asıl bundan sonrasında ise sene başından itibaren yapılan memur ve emekli maaş artışları, çeşitli kamu ürün ve hizmetlerine gelen zamlar, büyüme, kurlar ve enflasyondaki öngörüler doğrultusunda 2023 bütçesinin yeniden ve esaslı bir şekilde revize edilmesi gerekebilir.

Tüm yazılarını göster