Enflasyon halloldu gibi ama büyüme?

Tuğrul BELLİ GÜNDEM

ABD’de mart ayı enflasyonu yüzde 5,0 ile 2021’den beri en düşük seviyesini gördü. Düşüşte enerji ve gıda fiyatlarındaki gerileme etkili oldu. (Keza enflasyonun bundan yaklaşık 2 yıl önce başlayan yükselişinde de bu 2 ürün grubu etkili olmuştu.) Böylece ABD’de (ve tüm Dünyada) yaşanan enfl asyon furyasının da sonuna gelmiş bulunuyoruz. Her ne kadar hemen hemen tüm gelişmiş ekonomilerin merkez bankalarının hedefi olan yüzde 2’ye varmaya epey bir süre daha varsa da enfl asyonun 2024 sonunda yüzde 3 civarlarına gerilemesi sürpriz olmaz. (Tabii bu söylem Türkiye ekonomisi için hiç geçerli değil; ortodoks politikalara geri dönülecekse bizim normalimiz sayılan yüzde 8’lere dönmeye en az 2 sene var. Yok bugünkü neredeyse en mikro düzeyde müdaheleci ve Dünyanın en düşük reel faizini ihtiva eden politikalara devam etmekte ısrar edilecekse, değil 2 senede, öngörülebilir herhangi bir zaman diliminde enflasyonun normal değerlerine dönmesi imkansız.)

Enflasyondaki gerileme doğal olarak Fed’in önümüzdeki dönemde izleyeceği faiz patikasının da gözden geçirilmesini gerekli kılıyor. Faizlerin 25 baz puan artırıldığı geçen toplantı sonrasında yerel Fed başkanlarının faiz beklenti grafiği (dot plot) politika faizinin yüzde 5,1 civarında tepe yapacağına, 2024’de ise yüzde 4,3 civarında seyredeceğine işaret ediyordu. Ancak sadece enfl asyon değil gelen diğer veriler ışığında (emtia fiyatlarının seyri, DB ve İMF’nin ekonomilerin büyüme hızı ile ilgili projeksiyonlarını düşürmeleri ve işsizlik oranında en düşüğün geride kalmış olması gibi) önümüzdeki hafta Fed toplantısından sonra açıklanacak bu faiz tahminlerinin bir miktar gerilemesi olasılık dahilinde. Enflasyonu geçtik, büyüme konusuna gelirsek: Tarihsel veriler incelendiğinde bazı öncü ekonomik verilerle resesyon dönemleri arasında çok yakın bir korelasyon olduğu görülmekte. Bunun en bilineni verim eğrisi ile büyüme arasındaki ilişki. ABD ekonomisinde verim eğrisinin negatif olduğu (=uzun vadeli faizlerin kısa vadeli faizlerin altında olduğu) dönemlerden 2-3 çeyrek sonrasında her zaman resesyon (=en az arka arkaya 2 dönem negatif büyüme) görülmüş. ABD 2 yıllık ve 10 yıllık hazine faizleri arasında şu anda 60 baz puan kadar fark var, ve bu negatif eğri durumu Kasım ayından beri aralıksız bir şekilde devam etmekte.

Gene resesyon sinyali olarak algılanabilecek başka göstergeler de söz konusu: Mart ayı ISM imalat PMI’ı 46.3 ile Mayıs 2010’dan beri en düşük değerine gerilemiş durumda. İmalat tarafında işlerin pek iyi gittiği söylenemez. Diğer bir veri Öncü Göstergeler Endeksi (Leading Economic Index). ABD’de LEI, Şubat ayında art arda 11. ay gerileyerek 2008 Büyük Resesyon’undan sonraki en uzun süreli düşüşü gerçekleştirdi. Şirketler tarafına baktığımızda ise pandemi sonrasında para ve maliye politikalarının olabildiğince gevşetilmesi sayesinde kârlılıklarda müthiş artışlar görmüştük. (Türkiye’de de -tam da aynı nedenlerden olmasa da- geçen sene büyük bir kârlılık artışı yaşandı.) Ancak son gelen veriler kârların gerilemeye başladığını göstermekte. 2021’in tamamında yüzde 22,6 artan ABD şirket kârlarındaki artış 2022’de yüzde 6,6’ya geriledi. Bundan da öte çeyrekler itibarıyle hızlı bir düşüş söz konusu. 2022 3. çeyrekte kâr artışı yüzde 0.0 olurken, 4. çeyrekte ise yüzde -2.0!

Görüldüğü gibi pek çok ekonomik gösterge ve bunlara bağlı olarak yapılan analizler önümüzdeki dönemlerde ABD ekonomisi ve küresel ekonominin gidişatı konusunda çok iyimser değil. Dünya Bankası’na göre küresel ekonominin enfl asyona yol açmadan büyüyebileceği maksimum uzun vadeli hız 2030'a kadar otuz yılın en düşük seviyesine inecek. 2022-2030 arasında, ortalama küresel “potansiyel” GSYİH büyümesinin bu yüzyılın ilk on yılında geçerli olan oranın kabaca üçte biri oranına, yılda yüzde 2,2'ye düşmesi bekleniyor. Gelişmekte olan ekonomiler için düşüş aynı derecede sert olacak: 2000 ile 2010 arasında yılda ortalama %6'dan bu on yılın geri kalanında yılda yüzde 4'e. Eğer bu beklentiler gerçekleşirse Türkiye ekonomisinin toparlanması da beklenenden daha fazla zaman alacaktır.

Tüm yazılarını göster