İşler nasıl, eh işte; ya genel gidişat, iyi iyi!

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ

Bu başlık çalıntı; ama kendimden çaldım! 27 Kasım 2018’de de benzer bir başlık kullanmıştım. Ama tam yerine denk gelince bu başlığı bir kez daha kullanmak adeta şart oldu.  

Merkez Bankası’nın belirlemelerine göre imalat sanayinde kapasite kullanım oranı 2020’nin ağustos ayından bu yana olan dönemin en düşük düzeyine indi. Üç yıla yakın bir dönemin en düşük oranı...

Üstelik bu bir aylık bir hareket de değil. Ortada çok belirgin bir eğilim var. İmalat sanayinde kapasite kullanım oranı 2021’in sonundan beri genel yön itibarıyla geriliyor. On beş aylık bir dönemden söz ediyorum. Mart ayındaki kapasite kullanım oranı mevsimsellikten arındırılmış hesaplamaya göre yüzde 74.2’ye kadar indi. Grafik gidişatı çok açık biçimde ortaya koyuyor zaten. 

İmalat sanayi giderek daha düşük kapasiteyle çalışıyor. 2020'nin ortasında pandemi yüzünden çok düşen kapasite kullanım oranı daha sonra yükselmeye başlamış ve 2021 boyunca da hep genel olarak hep yukarı gitmişti. 

Kapasite kullanım oranı martta şubata göre tam 1.5 puan geriledi. Bir ayda bu düzeyde bir düşüş pek görülmez. Düşüşün bu boyuta ulaşmasında deprem çok etkili olmuş mudur; sanmıyorum. Hatırlayalım, depremin yaşandığı şubattaki düşüş yalnızca 0.1 puandı.

Güven endeksi artıyor

İmalat sanayinde kapasite kullanımı düşüyor ama anlaşılan bu durum moralleri pek bozmuyor, hatta tam tersine reel kesimin ekonomiye güveni giderek artıyor.

Şubat ayında 102.4 olan reel kesim güven endeksi mart ayında 104.1’e çıktı. Söz konusu endeks, geçen yılın haziranından bu yana olan dönemin en yüksek düzeyinde bulunuyor.

Bu işte biraz tuhaflık yok mu!

Kapasite kullanımı düşüyor ama reel kesimin güveninde düşüş değil, artış var. 

Genel gidişat mı, harika!

Hele hele reel kesim güven endeksi kapsamındaki bir soru var ki, diğer tüm soruların özeti gibi... Orada ilginç bir sonuç dikkati çekiyor.

Sanayicilere şu soruluyor:

“Sanayi dalınızdaki genel gidişat konusunda bir ay öncesine kıyasla görüşünüz nedir?”

Bu soruya “daha iyimser, aynı, daha kötümser” yanıtları veriliyor; iyimser-kötümser farkına 100 eklenerek endeks değerine ulaşılıyor.

Bu soruya mart ayında katılımcıların yüzde 9.5’i daha iyimser, yüzde 15.1’i daha kötümser olduğu yanıtını vermiş, yüzde 75.4 ise aynı demiş. 

İyimser-kötümser farkını gösteren denge negatif 5.6. Negatif olan bu değer sıfıra ne kadar yaklaşırsa ya da pozitif olursa o kadar iyi.

Mart ayındaki negatif 5.6’lık değer, 2021’in eylülündeki negatif 1.3’ten sonraki en iyi değer. 

Yani reel sektör martta sanayi dalındaki genel gidişat konusunda son bir buçuk yılın en iyimser ayını yaşıyor.

Ama diğer yandan kapasite kullanım oranı düştükçe düşüyor. 

Şirketler giderek daha az kapasite kullanır, bu durum giderek daha az üretim yapacağı anlamına gelirken niye böylesine bir iyimserlik sergiler ki!

Bunun bir tek açıklaması olabilir. Reel kesim güven endeksinin detaylarına bakıldığında gelecek üç aya ilişkin üretim hacmi ve ihracat siparişinde olumlu beklentiler olduğu dikkati çekiyor. Mart ayında kapasite kullanımı düşmüştür ama belki gelecekteki bu üretim hacmi artışına dönük beklentilerin olumlu seyretmesi dolayısıyla kapasite kullanımı yeniden artışa geçecektir. Sanayi dalındaki genel gidişata ilişkin bu yüz güldüren tablo da beklentilerdeki iyileşmenin bir işaretidir. Başka açıklama var mı?

Tüm yazılarını göster