Geçen haftalarda İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, başkan seçildiğinden bu yana geçen 550 günde yaptıklarını anlatmak için toplantı düzenledi. “İzmir’de Başka Bir Hayat Mümkün” başlığıyla düzenlenen toplantıda hayata geçirilen demokratik yerel yönetim uygulamalarını, tarımı kalkındırmaya yönelik çalışmaları, yoksulluğu ve eşitsizliği azaltmaya, istihdamı geliştirmeye yönelik sosyal projeleri, doğa dostu icraatları, ulaşım alanında atılan adımları, pandemi sürecindeki dayanışma odaklı kriz yönetim modelini, kentsel altyapı yatırımlarını, kültür ve sanat alanındaki çalışmalarla İzmir’i dünya kenti haline getirme hedefiyle yaptıklarını anlattı.
Bunlar arasında benim en çok odaklandığım tarım ve ulaşım konusunda yapılanlar ve yapılacaklardı. Çünkü tarım dünyanın sorunu ve ne kadar önemli olduğu pandemi döneminde bir kez daha görüldü. Ulaşım da metropollerdeki en önemli sıkıntı ve yerel yönetimlerin en öncelikli çözmesi gereken sorunlardan biri.
İzmir, bir önceki Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun attığı adımlarla tarım konusunda zaten ciddi bir ivme kazanmıştı. Tunç Soyer de Kocaoğlu’dan aldığı bu bayrağı daha yükseğe taşımak için 550 günde çok ciddi adımlar attı. Soyer, “Başka Bir Tarım Mümkün” vizyonunu yerli tohuma ve yerli hayvan ırklarına sahip çıkmak, ürünleri işlemek ve katma değerini yükseltmek, markalaştırmak, kooperatifleşmek ve ürünü ulusal ve uluslararası piyasada pazarlamak olmak üzere dört temel ilkeye dayandırarak pek çok proje hayata geçirdi. 43 üretici kooperatifinden 207 milyon TL’lik sözleşmeli alım yapılması, üretici pazarları ve Halkın Bakkalı satış yerlerinin kurulması, üreticiye küçükbaş hayvan, manda, arı kovanı, meyve fidanı, nergis soğanı, salep yumrusu, lavanta fidesi dağıtımları, sulama göletleri yapımı bunlardan bazıları. Karakılçık buğdayının tekrar yetiştirilmeye başlanması, pandemide kiraz toplanması için gönüllü organizasyonu yapılması gibi yollarla tarım üreticisini destekledi. Tüm bu çalışmalar İzmir’de tarımı büyütmekle kalmadı, diğer yerel yönetimlere de örnek oldu.
Tunç Soyer’in göreve gelmesinden bu yana en önem verdiği konulardan biri de şehiriçi ulaşım oldu. Çünkü son yıllarda İzmir’de trafik sorunu iyiden iyiye kendini hissettiriyor. Yol yapmak trafik sorununu çözmenin çok küçük bir kısmı. Bu nedenle İzmir Büyükşehir Belediyesi demir ve deniz yolu projelerine ağırlık verdi. Bu kapsamda 11.2 kilometrelik Narlıdere metro inşaatı devam ediyor. Merkezi hükümet desteği olmadan yapımı sürdürülen bu hat 2022’de İzmirlilerin kullanımına sunulacak. İzmir tarihinin en büyük yatırım projelerinden biri olan Buca Metrosu için 490 milyon Euro’luk finansman için uluslararası kuruluşlarla anlaşmalar sağlandı. Çiğli Tramvay Hattı’nın yapım ihalesi 5 Kasım’da yapılacak ve 2023’te devreye girecek. Soyer, bu çalışmalarını tanıdık bir ifadeyle anlatıyor: “İzmir’i, demir ağlarla örüyoruz.”
Son 550 günde 451 yeni otobüs alarak otobüs filosunun üçte birini yenileyen İzmir Büyükşehir Belediyesi, deniz yolunda da atılımlarını sürdürüyor. Ağustos ayında sefere başlayan Fethi Sekin Arabalı Vapuru’ndan sonra Uğur Mumcu Arabalı Vapuru da filoya dahil olmak için gün sayıyor. Belediye aynı zamanda kent içi bisiklet altyapısını güçlendirip, bisikleti toplu taşıma araçlarıyla entegre edecek Bisiklet ve Yaya Eylem Planı’nın da hazırlıklarını sürdürüyor.
İzmir’de tarım hal yoluna girmeye, ulaşımsa yeni yeni büyümeye başlayan sorunlar. Bu konuda yerel yönetimin attığı ve atacağı adımlar kente damga vuracak.