Ralph Lauren ilk alım ofisini sürdürülebilirlik şartıyla açtı

Yasemin SALİH
Yasemin SALİH İYİLİK FABRİKASI

Amerika merkezli moda markası Ralph Lauren, Türkiye’de ilk resmi satın alma ofisi için Spring ile anlaştı. Lüks markayı yatırıma ikna eden ise sektörün deneyimli ismi Ahmet Nakkaş. Nakkaş, “Şu anda 12 tedarikçimiz var. Kaliteli ve sürdürülebilir hazır giyim kriteriyle ilk kez Türkiye’de alım ofisi oluşturuldu” diyor.

Belarus’tan Amerika’ya göç ederek modada büyük bir hikayeye imza atan Ralph Lauren, 2015’te markanın yönetimini bırakarak profesyonellere devrettiğinden bu yana köprülerin altından çok sular aktı. “Hızlı moda-fast fashion” kavramının dünyayı sarmasıyla sendeleyen lüks giyim şirketleri, kendilerini yenilemek ve geleceği yakalayacak çözümlere odaklanmak zorunda kaldılar. Bu akımın yarattığı yönetim trendleri, üretim zincirinden mağazalara kadar her alanda kendini gösteriyor artık. 2020 yılı gelirleri 6.2 milyar dolar olan (bir önceki yıla göre yüzde 2 küçülme) Ralph Lauren özelinde bu açılımın temelinde sürdürülebilirlik var.

İşte bu hedefle birlikte yaklaşık bir yıl önce Ralph Lauren, tarihinde ilk kez Türkiye’de resmi bir satın alım ofisi oluşturdu. Markanın tedarik zinciri geçmişine bakıldığında Türkiye hep vardı ancak daha önce hiç böyle bir ekip oluşturmamıştı. Bu yatırımın arkasındaki isim ise hazır giyim sektörünün yakından tanıdığı Ahmet Nakkaş. Daha önce Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği’nin başkanlığını da yürüten Nakkaş, Ralph Lauren’i ikna etmenin dokuz aylık bir çalışma gerektirdiğini söylüyor.

Türk yönetici dayanışması

Nakkaş’ın verdiği bilgilere göre bu girişimin arkasında deyim yerindeyse Türk yönetici dayanışması var. “2017 yılında Amerika’ya gitmiştim. O dönemde sektörün deneyimli ismi Halide Alagöz de global satın almalardan sorumlu yönetici olarak Ralph Lauren’e geçmişti. Kendisini ziyaret ettiğimde doğdu bu fikir. Türkiye’de kaliteli ve sürdürülebilir üretimi geliştirmek için örnek bir hizmet platformu oluşturalım dedik” diye anlatıyor süreci Nakkaş. Plan netleştikten sonra Türkiye’de başta İngiliz şirketleri olmak üzere birçok moda markası için alım ofisi olarak faaliyet gösteren Spring’le temasa geçtiklerini söyleyen Nakkaş, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Burada deneyimli bir kadro var. Spring içinde bir Amerika ekibi oluşturduk. 12 kişiyiz. Sürdürülebilir kalite ve üretim hedefiyle tedarikçilerimizi belirliyoruz.”

Az tedarikçi ile derin üretim modeli

Ralph Lauren’in yeni döneminde toplumsal fayda ve sürdürülebilirliği iş modelinin parçası haline getirdiğini anlatan Nakkaş, şirketin geçen yıl Amerika’da 50 milyon dolarlık toplumsal katkı yarattığına dikkat çekiyor. Bu felsefesinin ne kadarını Türkiye’ye taşıyacak bilinmez ancak marka, yeni tedarikçilerini belirlerken sadece dikiş kalitesi değil, elyaftan raflara uzanan bir sürdürülebilirlik yaklaşımı istiyor. Şu anda Bursa, Denizli, Manisa, Ordu gibi illerden 12 tedarikçi Ralph Lauren için üretim yapıyor. Nakkaş, “Bu şirketleri belirlerken kullandıkları su miktarından, şirket içindeki cinsiyet ayrımcılığına kadar birçok kritere dikkat ettik. Markanın kumaş ve kalite beklentisi çok yüksek ama en az bunlar kadar geri dönüşümlü üretim, Ar-Ge gücü, kapsayıcı politikalar gibi unsurlara da önem veriyorlar. Bu nedenle tedarikçi sayısını artırmayı değil, mevcutlarla daha derin bir üretim ve hizmet modeli geliştirmeyi hedefliyoruz” diyor.

HEDEF, 200 MİLYON DOLARLIK İHRACAT

Türkiye’de yaklaşık 15 global marka adına alımları yöneten Spring Near East Manufacturing'in CEO'su Şafak Kıpık da, Ralph Lauren'in Türkiye'ye güvenerek satın alım operasyonunu emanet etmesinden dolayı mutlu. Şu anda dünya deviyle 2+1 yıl gibi bir deneme sürecinde olduklarını anlatan Kıpık, "Ralph Lauren tüm alt markaları için Türkiye'den alım yapıyor. Onlara tasarımdan üretime kadar geniş yelpazede servis veriyoruz. Club Monaco markasına bir yılda 30 tasarım verdik, sekizi satışa girdi. Bu işte sürdürülebilir olmak önemli. Çünkü marka, 2023'ten itibaren yüzde 100 sürdürülebilir olmayı hedefliyor” diye anlatıyor planlarını.

Ralph Lauren için bir yılda 18 milyon dolarlık ihracata imza atılmış. Ahmet Nakkaş, hedeflerinin markanın global alımının yüzde 5-7'sini Türkiye'ye çekmek olduğunu söylüyor. Bu da yaklaşık 200 milyon dolarlık bir ihracat demek. Nakkaş, pandemide siparişlerin 3 ay durduğuna da dikkat çekerek, "Pandemide 3 ay yeni sipariş vermediler ama mevcutları da iptal etmediler. Mayıstan itibaren de yeni sipariş gelmeye başladı” diyor.

Tüm yazılarını göster