Rüştü Bozkurt: Faruk Türkoğlu, mesleğin yüz akı insandı

Rüştü BOZKURT BUZDAĞININ DİBİ

Faruk Türkoğlu ile aynı yaşların insanlarıydık. Yolumuz 1970’li yılların ortalarında Günaydın gazetesinde kesişti. Eskişehir’den İstanbul’a taşındıktan sonra bir arada olduk; aynı gazetede sütun komşuluğu yaptık. Daha önemlisi uygarlık tasavvurlarımız birbirine yakındı. Bizi çağdaş uygarlığa taşıyacağını düşündüğümüz yol ve yöntemlerin neler olması gerektiğini sık sık sorguladığımız üretken bir dostluğu, bugüne dek sürdürdük.

Dün Mustafa Kemal Çolak, Ömer Türkdönmez ve Hakan Güldağ’la kendisini hastanede ziyaret etmek için yola çıktık. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nü geçerken sonsuz yolculuğuna çıktığını öğrendik.

Mesleğin yüz akıydı. Bulanmadan akmak için, ilkelere sadakatini sonuna kadar korumasını bildi. Öylesine çalışkan, öylesine üretken, öylesine anlatım netliğine sahipti ki, sıklıkla kendisine takılırdım: Rol modelliğini ve bilgiye dayalı otoriteni kıskanıyorum!

Gerçeğin izini süren engin sabrı, belgelerle kanıta dayalı anlatı sadeliği, durmak ve dinlenmek bilmeyen çalışkanlığı, ortaya koyduğu eserlerle ters orantılı mütevazılığı karşısında saygı duymamak, “insan olmaktan” uzaklaşmak olurdu.

Yaşam serüvenin deneyimlerini “tarihe düştüğü notlarla” belgelemiş bir gazeteci olarak yaşadı; “keşkesi”  olmayan insanlar arasındaydı.

Anlamak için çabaladı, anlatma konusunda cömertti… İz bırakarak onurla yaşamı terk etti.

Işıklar içinde uyusun…

Tüm yazılarını göster