Savaş tuzağı

Ömer Faruk ÇOLAK EKONOMİ ATLASI

2022 yılında Yunanistan ile Türkiye arasındaki çekişme arttı. Her iki ülkede biri birini kıta sahanlığını ihlal etmekle suçluyor. Yunanistan son bir yıldır var olan antlaşmalara aykırı olarak adaların silahlandırılmasına hız verdi. Bu da yetmiyormuş gibi Türkiye’ye karşı hava gücü üstünlüğünü sağlamak için ABD ve Fransa’dan yeni uçaklar aldı. Başbakan Kiriakos Miçotakis Hükümeti bu arada ülkeyi adeta ABD üssüne dönüşmesine izin verdi.

Zayıf ekonomi, çığırtkan milliyetçiler

Yunanistan’da halen milliyetçi ağızlar savaş naraları atmaya devam etmekte. Bu güruhun unuttuğu bir olgu var. O da savaşın sadece silahla değil ekonomik güç ile kazanılacak olması. Yunanistan ekonomisi 2008 krizinden en fazla etkilenen ülkeler arasındaydı. Yüksek borç yükü nedeni ile sosyalist Syriza partisi bile IMF ve AB tarafından önlerine konulan istikrar paketini imzalamak zorunda kaldı. Yunan halkı 10 yıl büyük bir yükün altında ezildi. Ancak yakın zamanda IMF gözetiminden kurtuldu.

Yunanistan’da enflasyon oranı halen yüzde 11,6, işsizlik oranı ise yüzde 12,6. İşsizlik oranında AB’de İspanya ile başı çekmekte. Cari açık oranı yüzde 5,8, bütçe açığı oranı ise yüzde 5. Yılın ilk çeyreğinde yüzde 9,7 büyüse de ekonomisi turizm, gemicilik ve tarıma dayalı cılız bir ekonomi. Üstelik Yunanistan halen büyük bir borç yükü ile karşı karşıya. Borç stoku/GSYH oranı yüzde 193, dış borç büyüklüğü ise 553 milyar dolar düzeyinde.

Yunanistan böyle bir zayıf ekonomiye sahip olmasına rağmen 779 dolar ile en fazla kişi başına silahlanmaya kaynak ayıran 150 ülke arasında 18. sırada, Türkiye ise 182 dolar ile 57. sırada. 2021 yılı itibari ile Yunanistan yine GSYH’sının yüzde 3,8’ini askeri harcamalara ayırırken bu oran Türkiye’de yüzde 2. Yunanistan askeri harcamalarının tamamını ithal ederken Türkiye hatırı sayılır bir silah sanayine sahip durumda. Yani Yunanistan’ın izlediği bu politika Türkiye’den çok Yunan ekonomisini daha fazla zorlar.

Barış her iki ülkenin çıkarına

Yunanistan hükümeti silah için harcanan her doların halkın sofrasından çalınan gıda ve eğitim ile sağlığa gitmesi gereken kaynağın azalması demek olduğunu unutmuş gözüküyor. Hükümet belli ki yakın dönemdeki seçimi kazanmanın yolunu milliyetçilik köpüğünü kabartmak da görmekte (Türkiye’de de benzer tutum var). Hatta bununla da yetinmemekte ABD’nin vekalet savaşında piyon olmakta bir sakınca görmemekte. Yunanistan bunu I. Dünya Savaşı sonrası Türkiye’yi işgal ederek yapmıştı. Üstelik II. Dünya Savaşı’nda da Faşist Almanya’nın işgaline uğramışlardı. Yani Yunan halkı savaşın bedelini, acısını biliyor. Bundan dolayı hükümetin izlediği politika seçim kazandırmaz, en azından ben böyle olacağını umuyorum.

Üstelik Yunan ve Türk halkı siyasetçilerin aksine hiç de biri birine düşman değil. Bunu   bir iki defa Yunanistan’a gitmiş ve Yunanlı tanıdıkları olan bir kişi olarak söylüyorum. Her iki ülke arasındaki gerilimden çıkar sağlayanlar silah satan ülkeler ve şirketler. Bundan dolayı ne Yunanistan ne de Türkiye bunların tuzağına düşmemeli.

Okuma Önerisi: Vural Fuat Savaş, İstiklal Savaşının Finansmanı

Tüm yazılarını göster