Seçenek iyidir

Okan ALTAN OTOMOTİVİN İÇİNDEN

Birçok gelişmiş ülkede “tek seçenek, tam elektrikli araçlar” fi krinde lobiler oluşturuldu… Fakat, hiçbir çözümün mükemmel olmayacağını ve hepsinin dezavantajları olabileceğini de hatırlatmamız gerekiyor. Her yeni teknolojinin yan etkileri, olgunluk aşamaları vardır!.. Ve alternatifl er, göz ardı edilmemelidir!..

Bir tam elektriklinin üretiminde eşdeğer bir içten yanmalı motorluya göre yüzde 70 daha fazla karbondioksit oluştuğu öne sürülen analizlerin sayısı her gün artıyor. Ayrıca bir tam elektrikli kullanırken, şarj elektriğinin kaynağı da, “ne kadar yeşil” diye düşünülmeli!..

Fakat, elektriklilerin ömürleri boyunca toplam karbon ayak izinin, normal motorlulardan daha az olacağı hesaplandığında, içten yanmalılara göre daha temiz olacakları inkar edilemez!..

Ancak, artık Avrupa Birliği Komisyonu’nun “sıfır karbon” hedefl erine avantajları kadar dezavantajları olan yakıt hücreliler, hidrojen yanmalılar ve sentetik veya e-yakıt gibi onaylanmış alternatifl er olarak girmeye başladı… Yine de, tüm bunların “temiz gelecek” için iyimser gelişmeler olduğunu belirtelim…

Örneğin; egzost salımı sadece su olacak hidrojen veya sıcak hidrojen yakacak ağır nakliye araçlarında her 5 parçadan 4’ü içten yanmalılardan farklı değil ve tam elektriklilere göre üretimde daha düşük karbondioksit salımının yanında kullanımda da hiç CO2 çıkarmaması olumlu iken, yeşil hidrojen tedariğinin yüksek maliyetli olması ve biraz da NOx yani azot oksit emisyonu olumsuzdur…

3 yıl sonra Formula 1 yarışlarında da kullanılacak sentetik yakıt ise, atmosferden çekilen karbondioksidin benzine dönüştürülmesi ve ardından bir yanma sürecine girilmesi, karbon nötr yani “denge” sonucunu ortaya çıkaracak… Ancak; Euro7 seviyesinde de olsa egzost emisyonu yaratacak bu e-yakıtların üretim süreçlerinin olgunlaşmamış olması ve sürdürülebilirliği soru işaretleri doğurmuyor değil…

Ne tam elektrikliler, ne e-yakıtlar, ne hidrojenler, her hangi biri tek bir nihai çözüm olamaz… AB Komisyonu’nun ve hükümetlerin popüler tek bir seçeneği teşvik etmesi doğru olmayacaktır… Bir çok seçeneğin denenmesine izin verilmesi, rekabet ve tüketicinin hangi “kazanan”ı kabul edeceğini izlemek, doğru olacaktır…

12 yıl önce ilk elektrikli binek otomobil Nissan Leaf’i geliştiren ve piyasalara çıkardığında büyük eleştiriler almış olan, 43 yıllık otomotiv mühendisi Dr. Andy Palmer, bu gelişmeleri “Darwincilik” yani doğal seçilim yoluyla evrim olarak tarif ediyor…

“Şu anda ya da öngörülebilir gelecekte tamamen net sıfır karbonlu araçları üretecek teknolojiye sahip değiliz, ancak karbon tüketimini önemli ölçüde azaltmanın yollarını birden fazla teknolojide bulabiliriz. Bir teknolojiyi diğerine karşı reddetmek yerine, her çözümün kusurlu olduğunu kabul eden ve her birinin zaman içinde iyileştirilmesini, Kaizen’ini sürdürmeye yönelik mühendislik yaklaşımı savunulmalıdır!” diyor.

Bugün henüz ortada olmayan, bilinmeyen daha birçok alternatif çözüm, yakın gelecekte karşımıza çıkacaktır. Mühendisliğin doğasıyla; olumsuz düşünmeyip, net sıfır karbon geleceğine uzanan yolları hızlandıracak, hiçbir seçeneği göz ardı etmemeliyiz!.. Karbondioksidi azaltmak için herhangi bir iyileştirme, çok iyi bir geliştirmedir!..

Tüm yazılarını göster