Şirketleri bekleyen riskler

2024 yılında faiz ve ücretlerin net katma değer içindeki payı çok artacak. 8 Şubat 2024 Perşembe günü TCMB’nin yeni başkanı Sayın Fatih Karahan basın toplantında 2024’ün ilk enflasyon raporunu açıkladı. Bu raporu da baz ettiğimizde yukarıda belirtilen risklerin artacağını öngörüyoruz. 2024 hedef enflasyonu yüzde 36, 2025 yılı yüzde 14 ve 2026 enflasyonu yüzde 9 olarak belirlendi. Ocak 2024 ayına ait piyasa beklenti anketine göre oldukça farklı. Piyasa beklenti anketi 2024 için yüzde 42,04, 600 baz puan daha üzerinde. 24 ay sonrası için ise yüzde 23,69 iken TCMB yüzde 16 ve yaklaşık 800 baz puan yukarıda. Peki neden bu kadar fark oluşuyor. Benim görüşüm, bu çalışmaya katılanların ağırlığının yüzde 76’sı finans sektöründendir. 52’si finans 16’sı reel sektör. Finans sektörü risklere daha çok odaklıdır ve senaryolarda aşağı yönlü riskler finansçılar için daha önemlidir Önerim reel sektör ve üniversitelerin ağırlığının artması.

Raporda öne çıkan konular, asgari ücret artışlarının enflasyon üzerine etkisi, kiralar, iç talepte hız kaybetse de devam eden trend, ücretsiz doğal gaz desteğinin bitmesi ile enflasyona etkileri, kredi kartı kullanımı ve mevduat ve kredi faizlerinin yüksek seyri konuları raporda öne çıkıyor. Bugün iki konuya dikkat çekmek istiyorum. Birincisi faiz, ikincisi ise ücret artışları. Raporda asgari ücret artışlarının TCMB beklentilerinin üzerinde yapılması nedeniyle 2024 yılı enflasyonuna yüzde 1.5 etkisinin olduğu belirtilmektedir. İstanbul Sanayi Odası’nın hazırladığı 500 Büyük Sanayi Kuruluşu çalışmasına göre 2022 yılında yaratılan 720 milyar TL net katma değer içinde ödenen maaş ve ücretin payı yüzde 26,9 ve 194 milyar TL, ödenen faizlerin payı yüzde 18,6 ve 134 milyar TL ve şirketlerin karlarının payı yüzde 54,5 ve 392 milyar TL. 2024 yılında bu paylar faizlerin ve ücretlerin artması nedeniyle değişecek. Çünkü 2022, 2023 ve 2024 yılına ait ortalama kredi faizi sırasıyla yüzde 23,7, yüzde 28,6 ve yüzde 53,7. 2024 yılına ait kredi faizi 2022 yılının iki katı 2023 yılının 1.88 katı. Faaliyet karlarının yarısından fazlası finansman giderlerine gidecek 2024 yılında. Sayın Başkan Fatih Karahan faizlerin düşmesiyle ilgili olarak yakın bir tarih için öngörüsü yok ve şunu söylüyor “önümüzdeki dönemde faiz indirimlerinin zamanlaması ve hızı önem kazanmıştır” ne zaman belli değil. Benim önerim Temmuz 2024’te başlamaları. Çünkü hem baz etkisi ile hem de aylık enflasyonun tarihsel ortalamalara yaklaşması ile Temmuz 2024 enflasyonu bizim hesabımıza göre yüzde 58,5 ve Ağustos 2024 enflasyonu yüzde 47,4’e inecektir. Yüzde 74,2 ile pik yapacağı Mayıs 2024’e göre enflasyon çok hızlı düşecektir. Piyasa daha geç bir indirim bekliyor ancak bu beklentilerin gerçekleşmesi halinde şirketleri faiz giderlerinin çok daha artacaktır.

İkinci konu dünyada yeni bir trend ücretler 2023 yılında hem ülkemizde hem de dünyada enflasyonun üzerinde arttı. Örneğin 2023 yılında enflasyon yüzde 64,8 ücret artışı yüzde 100. ABD de aynı durum söz konusu, enflasyon yüzde 3,4 ücret artışı yüzde 5,2. Avrupa Birliği’nde enflasyon yüzde 2,9 ücret artışı yüzde 4,6. ECB’nin araştırmasına göre de bu trend 2024 yılında devam edecek. Yüzde 2 hedef enflasyona karşın 2024 yılında ücretler yüzde 4,5 artacak. Artık emeğin karşılığı olan ücret ülkemizde de ucuz olmayacak. Şirketlerimizin satışlarının yüzde 32’si ihracat olduğuna göre global pazarlara mal ve hizmet satmak düşük katma değerli ürünler ile artık mümkün değil. Bu nedenle mevcut insan kaynaklarımızın niteliğini, yeteneklerini artırarak ve geliştirerek yeni bir dönem başlatmak zorunlu hale geliyor.

Sonuç olarak, şirketler için 2024 yılında iki risk var. Birincisi yüksek kredi maliyetleri. İkincisi ücret artışlarındaki kalıcı trend. Bu risklerin etkisini negatif artıracak iki önemli gelişme de TL’nin yabancı paralara karşı daha stabil hale gelmesi ve yurt içi ve dışı talebin zayıflığı. Bu açıdan 2024 daha farklı bir yıl olacak ve karın net katma değer içindeki payı gerileyecek.

Tüm yazılarını göster