Yasaklananlar, yasaklatanlar, yasaklayanlar…

Osman AROLAT AROLAT'tan

Festival ve konseri yasaklananlar, yasaklayanlar ve yasaklatanlara baktığımda benzer bir tablo ile karşılaşıyorum. Önümde dört ayda yurdun farklı yörelerinde yasaklanmış 14 festivalin ve sanatçı konserlerinin listesi var.        

Bu yasaklanan festivallerin hemen hemen tümü gençlerin katılımcı olacağı, müzisyenleri dinleyeceği, eğleneceği, coşacağı farklı etkinlikler… Bazıları Eskişehir Anadolu Fest, ODTÜ Bahar Şenliği gibi üniversiteli gençler tarafından düzenlenirken yasaklanmış. Bazıları Fethiye Milyon Fest, Zeytinli Rock Festivali gibi gençlerin sevdikleri müzisyenlerin parçalarını seslendirdikleri etkinlikler, kimileri Kazdağı Ekoloji Festivali, Munzur Doğa Kültür Festivali gibi, sosyal anlamı olan etkinlikler, kimileri de Melek Mosso, Mabel Matiz, Niyazi Koyuncu gibi isimlerin katılacağı konserlerin yer aldığı festivaller. Yasaklatanlara baktığımızda kendilerini gençlerin ahlak koruyucusu gören bazı derneklerle karşılaşıyoruz. Bir nevi ahlak polisliği yasaklama kararlarına gerekçe yapılıyor. Peki yasaklama kararlarını kimler alıyor:           

Başkent Kültür Yolu Festivali'ndeki Ana Maikian konseri gibi bazı yasaklamalarda Kültür Bakanlığı etkili oluyor. ODTÜ Kültür Şenliği, Eskişehir Anadolu Fest gibi örneklerde rektörlükler, Niyazi Koyuncu Pendik Konseri, Melek Mosso Gül Festivali Konseri, Zeytinli Rock Festivali, Fethiye Milyon Festivali, Hüseyin Turan Bursa Konseri gibi yasaklamalarda da belediyeler. Kaymakamlıklar, valiliklerin yasaklayıcı olduklarına da tanık oluyoruz. Yasaklama için onlara baskı kuranlar ise hep, kendilerine “Ahlak Polisi” görevini (!) yükleyen yerel sivil örgütler. Bu örgütler gençlerin kendi istedikleri kalıpların içinde kalmasını, bunun dışına çıkmamasını istiyorlar. Baskı kurdukları yöneticiler de yasaklamalar getiriyorlar.           

Gerekçelerinde ağırlıklı olarak iktidarın da böyle düşündüğü öne çıkarılıyor. Oysa gençlerin büyük çoğunluğu dünyayı yakandan izleyerek gelişmiş demokrasilerdeki özgürlüklerin benzerlerine sahip olmak istiyorlar. Yasaklı, kısıtlı bir toplumda değil, çağdaş ve özgür toplumda, gelişen bir demokrasi içinde yaşamayı hayal ediyorlar. İktidarların görevi gençleri hayallerinden ve özgürlüklerinden mahrum etmemektir. Festival ve konser yasaklarına son verilmelidir.

GÜNÜN NOTU:

Kalabalıklar içinde hep beraber, hep birlikte türkü söylemek çok güzeldir.

Tüm yazılarını göster