Ziyaretçi, gelir ve çevre

Fehmi KÖFTEOĞLU BU AÇIDAN

Başlığı okuyunca denebilir ki hepsi. Ama hepsi birden olmaz, tercih yapacaksınız.           

Peki tercih neye göre yapılacak?            

Gelir için çok ziyaretçi mi, az ziyaretçiden çok gelir mi?          

Bu sorular konunun ekonomik ve endüstriyel yönüdür.             

Günümüzde bu sorular kadar önemli, kimi yerde daha da önem kazanan bir konu daha var: Çevre               

Yıllardan beri ve çok ziyaretçi alan destinasyonlarda tartışılan konu artık çevre yönüyle birlikte tartışılıyor.

Turizm çevre ilişkisi her yerde tartışılıyor. Konu doğal olarak turizmin yoğun yaşandığı yerlerde daha çok ve daha geniş boyutlu konuşuluyor. İspanya’da 2016’dan beri uygulanan, hükümetin artırma girişimlerinde bulunduğu “eko vergi” konusu Türkiye’de de yaşanan “turist sayısı- turizm geliri” tartışmalarını gündeme getirdi. Konuyla ilgili tartışmaları değerlendiren İspanya Turizm Bakanlığı eski yöneticilerinden şimdi Turizm Gazetecileri ve Yazarları Federasyonu (FEPET) Uluslararası İlişkiler Direktörü olan Ignacio Vasallo “Turist sayısının daha fazla artmaması konusunda herkes hemfikir, destinasyonların gündeminde fiyat değil çevre koruma olması gerekir. Dolayısıyla çevreyi korumaya yönelik vergilere, bu amaçla kullanılmaları koşuluyla karşı çıkmamak gerekir.” diyor.

Ignacio Vasallo yaptığı değerlendirmede, verginin toplanma amacında belirtildiği gibi çevre koruma için kullanılması koşulunu belirttikten sonra böyle bir uygulama maliyet artışı dolayısıyla fiyat yükselişine neden olacağını ancak bunun gelen turist sayısını azaltmayacağını söylüyor.

Vasallo buna örnek olarak da kendi ülkesinden şu örneği veriyor:

“Balear Adaları’nda 2016’da başlayıp hala devam eden çevre koruma amaçlı bir vergi uygulanıyor. Bu dönemde turist sayısı 15 milyondan 20 milyona çıktı ve verginin olumsuz bir etkisi olmadı. Bu, konunun bir yanı. Peki bu uygulandığında o görüşü savunanların da belirttiği gibi fiyatlar artacak. O durumda turizm yalnız o fiyatı ödeyebilen bir kesimin yapabildiği şey haline gelecek.        

Başa dönüp o soruyu soralım: Ziyaretçi sayısı mı, turizm geliri mi çevre koruma mı?       

Yanıtı kolay olmayan bir soru.        

Günümüzde durum böyle iken bu konunun gündemde olmadığı turizmin ilk yıllarındaki duruma baktığımızda bu sorunların hiçbiri yoktu.        

Peki o durum daha mı iyi?    

Dünyayı tanıma başka kültürlerle tanışma, güneş deniz kum gibi doğa nimetlerinden yararlanma yalnız bir avuç kişinin yapabildiği bir şey olması mı, dünyanın her yerinden, her sınıf ve tabakadan 1.5 milyara yakın insanın bunları yapabilmesi mi daha iyi?          

Elbette ikincisi. Ama bunu yaparken yaşadığımız gezegen Dünya’yı varsılı yoksulu ile bütün insanlığın yaşamını sürdürülemez hale getiren gidişata önlem alınmalı.        

Kapitalist sistemde bu zor, ama insanlık ve insanlığın geleceği kapitalizmden daha önemli ve daha güçlüdür. Onun için biz bugün yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen bu işin böyle gitmeyeceğine inanıyoruz.      

İçine girilen yeni dünya düzeni süreci bunun da gereğidir.

Tüm yazılarını göster