“Pandemi sonrası sektör için ciddi ihracat fırsatları doğabilir”

AHKİB Başkanı Hayri Uğur, hayatın normalleşmeye başlamasıyla firmalar için başta ‘fast fashion’ ürünler olmak üzere çok ciddi ihracat fırsatları doğabileceğini kaydetti.

Koronavirüs salgınının en çok etkilediği sektörlerden birinin hazır giyim ve konfeksiyon sektörü olduğunu söyleyen Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) Koordinatör Başkanı ve Akdeniz Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (AHKİB) Başkanı Hayri Uğur, salgının kontrol altına alınıp, hayatın normalleşmeye başlamasıyla Türkiye hazır giyim ve konfeksiyon firmaları için başta ‘fast fashion’ ürünler olmak üzere çok ciddi ihracat fırsatları doğacağını kaydetti. Uğur, ihracat hacmi 17.7 milyar dolara ulaşan, 1 milyonu aşkın kişiyi istihdam eden sektörün ödemeler dengesinin korunması için acil finansman desteğine ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.

Hayri Uğur, koronavirüs krizinin etkilerinin mayıs ayının ortalarından itibaren azalmaya başlayacağına inandığını belirtip, “Hayatın normal akışına dönmesi biraz zaman alacak. Normalleşme ile birlikte daha nitelikli, mağazalarda sayıca az ama yüksek bedelli ‘fast fashion’ ürünlerin temini için bizlerin karşısına ciddi fırsatlar çıkacağını düşünüyoruz” dedi.

Türkiye hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün geçen yıl 17.7 milyar dolar ihracat gerçekleştirdiğini, 2020 yılının ilk çeyreğinde ise 4.2 milyar dolar ihracata ulaşıldığını kaydeden Başkan Hayri Uğur, Covid-19 salgınının doğuş noktası olan Çin’de sokağa çıkma yasaklarının kaldırılma süreci ile birlikte mağazaların da açılmaya başlandığını söyledi. Bu ülkeye yönelik, dünyanın önde gelen hazır giyim markalarından siparişler almaya başladıklarını belirten Uğur, ilk parti ürünlerin uçak kargo ile sevk edildiğini açıkladı. İnternet ortamında da satışların arttığını açıklayan Uğur, önümüzdeki süreçte bu alanın beklentilerden çok daha fazla büyüyeceğini öngördüklerini ve satışların büyük kısmının online alışverişe kaymasını beklediklerini dile getirdi.

“Avrupa ülkeleri siparişleri erteledi”

Hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün ihracatta ana pazarını yüzde 72 pay ile Avrupa ülkelerinin oluşturduğunu aktaran Hayri Uğur, “Koronavirüsün merkez üssü olan Avrupa’da İspanya, İtalya, Fransa, Almanya ve İngiltere gibi ülkelere yönelik ihracatımızda maalesef sıkıntılar yaşıyoruz. 2019 yılındaki ihracat rakamlarını hatırlayacak olursak, Almanya’ya 3 milyar dolar, İspanya’ya 2.3 milyar dolar, İngiltere’ye 1.9 milyar dolar, Fransa’ya 873 milyon dolar, İtalya’ya 574.5 milyon dolar ihracat yapmıştık” dedi. Uğur, bu yılın ilk üç ayında sektör olarak kadın ve erkek dış giyim başta olmak üzere ihracatını yaptıkları ürünlerin toplamında ihracat gelirinin yaklaşık 4.2 milyar dolar olduğunu belirterek, “Bugünlerde ise sipariş ertelemeleri ve iptaller nedeniyle bu ülkelere ihracatımız adeta durma noktasına gelmiş vaziyette. İhracatımızın tekrar eski günlerine kavuşabilmesi için bu ülkelerde hayatın normalleşme sürecinin başlamasını beklemek durumundayız” ifadesini kullandı.

“Stoklarda 3 milyar dolarlık ürün bekliyor”

Hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün sorunlarının başında stok maliyetlerinin geldiğini dile getiren Hayri Uğur, Türkiye’nin 2019 yılında 17.7 milyar dolar hazır giyim ve konfeksiyon ihracatı yaptığı dikkate alındığında sektörün elinde dış satıma yönelik yaklaşık 1.5 milyar dolarlık stok bulunduğunu söyledi. İç pazar da göz önüne alındığında sadece hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün stok tutarının yaklaşık 2.5 ila 3 milyar dolar düzeyinde olabileceğini vurgulayan Uğur, şöyle devam etti: “Buna tekstil sektörünü de eklediğimizde stok miktarı 5 milyar dolar gibi bir rakamı buluyor. Salgının etkilerinin uzadığı her gün, bu rakamları daha da yukarılara çıkartıyor. Bu kadar yüksek stok maliyetini sektörün tek başına taşıması mümkün değil. İş birliği yaptığımız dünya çapında büyük grupların bu sürede çözüm ortağı olarak bizlere destek vermelerini bekliyoruz.”     

Hazır giyim ve konfeksiyon ile tekstil sektörlerinde 2019 yılı sonu itibarıyla 1 milyonu aşkın kişinin istihdam edildiğini vurgulayan Hayri Uğur, Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketi’nde ve sonrasında alınan tedbirlerin üretimin ve ihracatın devamı, istihdamın korunması ve işletmelerin rekabette geri kalmaması açısından önemli olduğunu söyledi. Uğur, ancak iş dünyasının bu süreçte devlet desteklerinin artırılmasına ihtiyaç duyduğunu belirtti.     

Avrupalı müşterilerle yaptıkları görüşmelerde, muhataplarından bazılarının 2020 yaz sezonu için üretilen ürünlerin bu yıl yerine gelecek yıl almayı planladıklarını ifade ettiğini belirten Hayri Uğur, “Bizim mevcut stoklarla sistemi yürütebilmemiz mümkün değil. Devletimizin mutlaka desteklerini artırması gerekiyor. Sevkiyata hazır vaziyetteki stoklarımızın yanında yarı mamul olarak ürüne dönüştürülmeyi bekleyen mallar da var. Onlar da çok ciddi miktarda stok oluşturuyor. Örnek verecek olursak; yarı mamul temin etmiş, gerekli satış bağlantılarını yapmış, malları fabrikasına indirmiş, bedelini ödemiş veya çekini keserek ödeme yapmış bir firmanın bu stokunu ürün haline getirip, bugün için satma imkânı yok. Böyle bir firmanın bu kadar çok stok ve mali yükün altından tek başına kalkması mümkün değil” dedi.

“Sektörün yaklaşık 30 milyar liralık finansman desteğine ihtiyacı var”

Özellikle KOBİ’lerin bu süreçte çok ciddi sıkıntı yaşadığına dikkat çeken Hayri Uğur, firmaların malını satamadığı ya da alacaklarını tahsil edemediği için vadesi gelmiş borçlarını ve çeklerini ödemekte zorluk çektiğini söyledi. İhracatta yeni rekorlar kırmak, başarı hikâyelerine yenilerini eklemek için bu firmalara mutlaka ilave destek verilmesi gerektiğinin altını çizen Uğur, “Sektörümüzün yaklaşık 30 milyar liralık finansman desteğine ihtiyacı var. Özel bankalar, kamu bankaları, Eximbank ile görüşmeler yapılıyor. Beklentimiz, KOBİ ölçeğindeki firmalara uygun faizli ekstra kredi imkânı oluşturulması ve tanımlanan limitler çerçevesinde bu krediden vadesi gelen çeklerin ödemelerinin de yapılması. Bunu gerçekleştirebilirsek, firmalarımız çeklerini ödeyecek ve sistem bir şekilde sürdürülebilir olacak” ifadelerini kullandı.

“Kısa çalışma ödeneğinin şartları esnetilmeli”

Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketi’nde insanı merkeze alan tedbirler arasında kısa çalışma ödeneğinin kritik önem taşıdığını vurgulayan Hayri Uğur, bu konuda şu değerlendirmeyi yaptı: “Salgın döneminde önceliğimiz insan hayatı. Gerekli tedbirleri alarak üretimin de devamını sağlamak asli görevlerimizden biri. Üretimin, istihdamın ve ihracatın devam etmesi ve firmaların bu süreci en az hasarla atlatması gerekiyor. Bu çerçevede devletin açıkladığı önlemlerden biri olan kısa çalışma ödeneğini, insanımızın işini kaybetmemesi, firmaların üzerindeki yüklerin hafifl etilmesi adına doğru bir adım olarak değerlendiriyoruz. Arzumuz kısa çalışma ödeneğinin tüm çalışanları kapsayacak şekilde genişletilmesi.” Uğur, son olarak hazırlanan ve geçtiğimiz günlerde yasalaşan kısa çalışma ödeneği için gerekli şartlara uymadığı için bu ödenekten yararlanamayan, işten çıkartılanlar veya ücretsiz izne çıkartılanlara yönelik yapılan düzenlemeyi de önemli bir adım olarak değerlendirdiklerini kaydetti. Bu kişilerin ayda bin 177 liralık bir gelire kavuşacağını belirten Uğur, “Bu yeterli bir rakam olmayabilir ama hiç yoktan iyidir diye düşünüyorum. Kısa çalışma ödeneğinde devlet brüt maaşın yüzde 60’ını veriyor. Kısa çalışma ödeneğinden istifade edemeyen çalışanlara yönelik çalışma gün sayılarına göre değişik oranlar belirlenerek de farklı çözümler üretilebilir. İsteyen firmalar, çalışanlarına aradaki farkı ödeyip, ödemeyi yüzde 60’a da tamamlayabilir. Devlet bu farkı tamamlayan firmalara yönelik olarak da ileriki dönemlerde KDV, vergi, SGK primi gibi ödemelerden indirim yaparak destek olabilir” yorumunda bulundu.       

Hayri Uğur, koronavirüs salgınından dolayı maske ve medikal giysi talebindeki artışa bağlı olarak ülke genelinde 300’ü aşkın firmanın ürün yelpazesini genişlettiğini, bu sayede üretim kapasitelerinin bir bölümünü koruyarak iç piyasa ve dış pazarların ihtiyaçlarını karşıladığını söyledi. Haziran ayında öngördükleri normalleşme beklentisi gerçekleşirse hem yerli hem de yabancı tüketiciler için fırsatlar doğacağını belirten Uğur, açılan mağazaların stoklarındaki ürünleri paraya çevirmek ve daha fazla müşteri çekebilmek için ciddi indirim kampanyaları yapabileceğini dile getirdi. Uğur, yaz sezonunu kaçırdıklarını ama stokların satılmaya başlaması ile birlikte firmaların kış sezonu için yoğun bir tempoda üretime geçme imkânı bulacaklarını ifade etti.

“İş gücü, kumaş ve aksesuarın bir arada olduğu tek ülkeyiz”

2019 yılında Akdeniz Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği’nin 283 milyon dolar ihracat gerçekleştirdiğini hatırlatarak, 2020’nin ilk çeyreğinde 66.6 milyon dolarlık dış satıma ulaştıklarını açıklayan Hayri Uğur, mayıs ayının ortalarından itibaren normalleşme sürecinin başlamasını umduklarını dile getirdi. Ekonomi çarkların normalleşmesinin dokuz ayı bulabileceğinin öngörüldüğünü belirten Uğur, hazır giyim ve konfeksiyon sektörüne ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı: “Avrupa’nın tedarikçi ülkesi olan Türkiye’de firmalarımızın kendilerini kriz sonrasına hazırlamaları gerekiyor. Türkiye olarak en büyük gücümüz çalışanlarımız. Sahip olduğumuz modern makine ve ekipmanımız ile uygun fiyatlı kaliteli ve esnek üretim gücümüz bizi rakiplerimizden farklı kılıyor. Hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün üç bileşenini oluşturan, insan gücü, kumaş ve aksesuarda Avrupa’ya bu kadar yakın ve yüksek kalitede esnek üretim kabiliyetine sahip bir başka ülke yok” dedi.       

Sektör olarak içinden geçilen sıkıntılı günlerden ziyade, krizin ardından gelecek fırsatlara odaklanmak istediklerini ifade eden Hayri Uğur, şunları söyledi: “Tam da bu nedenle üretim gücümüzü koruyabilmemiz için devletten bu geçiş sürecinde daha fazla destek talep ediyoruz. Bunu sağlayacak tedbirleri şimdiden almazsak fırsatları değerlendiremeyiz. Müşterilerimiz mal istediğinde talebe cevap veremez isek siparişler başka ülkelere kayabilir.”

EN FAZLA İHRACAT ARTIŞI % 136 ARTIŞ İLE HOLLANDA’YA

AHKİB mart ayında 19.5 milyon dolar ihracat gerçekleştirdi. En fazla ihracatı gerçekleştirilen kadın dış giyimden 8.4 milyon dolar, diğer hazır eşyadan 5.5 milyon dolar ve erkek dış giyimden de 3.6 milyon dolar elde edildi. Bu dönemde en fazla ihracat artışı yüzde 136 artış ve 2 milyon dolar ile Hollanda’ya, yüzde 22 artış ve 714 bin dolar ile de Polonya’ya gerçekleştirildi. Yine bu dönemde en fazla ihracat ise 5.9 milyon dolar ile İspanya’ya, 2.6 milyon dolar ile Almanya’ya ve 2 milyon dolar ile Suudi Arabistan’a gerçekleştirildi.

İmzayı attı: Alex De Souza resmen Antalyaspor'da Bakan Tunç açıkladı: Tutuklulara 19 Mayıs'ta açık görüş izni F1 efsanesi 10 yıldır komada, ailesi tedavisi için saatlerini bile sattı 19 Mayıs'ta 81 ilde 'Gençlik ve Spor Festivalleri' düzenlenecek AK Parti'nin Kızılcahamam kampının tarihi değişti Çöl tozu alarmı: Yunanistan'dan geliyor, 1 hafta sürecek