Midye ekonomisi kayıt dışı kalıyor: Sağlığı tehdit ediyor!
Türkiye’de sokakta satılan midye dolmanın büyük bölümü kayıt dışı bir hacim barındırıyor. Böylelikle hem mikrobiyal risk hem de ekonomide görünmez etkisi yüksek oluyor. Uzmanlar, denetimsiz midye üretiminin halk sağlığını tehdit ettiği kadar Türkiye ekonomisinde de kayıt dışı bir pazar yarattığına dikkat çekiyor.
ŞEYDA UYANIK |ÖZDER ŞEYDA UYANIK
Son dönemde gerçekleşen zehirlenme vakalarında, sorgulanan ilk seçenekler arasında yer alan midye sektörünün Türkiye’de büyüklüğü ne durumda?
Böcek ailesinin tüm fertlerinin hayatını kaybettiği vahim olayda, gözler ilk önce yediklerine çevrilmişti. Ailenin İstanbul’un turistik bölgesi olan Ortaköy’de gezerek yemek yediği bunların içinde de midye olduğu haberlerde en dikkat çekilen gelişmeydi. Sonrasında da yaşanan olaylarda midye sorgulamasının sıklıkla yapıldığı görüldü.
Midyenin sağlığa etkisine dikkat edilmeli
Midyenin, sağlık uzmanları tarafından denetimli üretilmediği ve satılmadığı sürece yenmesi tavsiye edilen bir ürün olmadığı görülüyor. Midye, Türkiye’de sokak lezzetleri arasında yer alırken, araştırmalarda da mikrobiyal yükünün yüksek olduğu belirtiliyor.
2018 yılında Doç.Dr. Zayde Ayvaz’ın yaptığı “Geleneksel bir ürün olarak “midye dolma” ve gelecek önerileri” başlıklı derlemede, sokakta satılan midye dolmalarının önemli bir kısmının mikrobiyal yükünün uygun olmadığı ortaya çıkıyor. İstanbul çalışmasında, örnek alınan midyelerin yüzde 77,38’inde koliform bakteriye, yüzde 22,02’sinde E. Coli’ye (kolibasili bakterisi), yüzde 23,8’inde Staphylococcus aureus denilen solunum yolları ve ciltte rahatsızlıklara neden olan bakteriye ve yüzde 38,69’unda da Bacillus cereus olarak isimlendirilen gıda zehirlenmesine neden olan bakteriye rastlanıyor.
2021 yılında Bülent Kafa ve Berna Kılınç tarafından yapılan, “Tüketime hazır halde satışa sunulan işlenmiş midye ürünlerinin mikrobiyal kaliteler” başlıklı akademik araştırmada da aynı şekilde bakteri yükünün yüksek olmasına vurgu yapılırken, bu durumun mevsimsel etkilerinde de yaz ve sonbahar dönemlerinde bu yükün arttığına dikkat çekiliyor.
Dünyada ve Türkiye’de midye üretim hacmi
Dünyada midye üretimi bazı ülkelerde önemli boyutta bir girdi oluyor. Yunanistan’da midye çiftliklerinde yılda 35 bin ton üretim gerçekleştirilirken, dünyanın en büyük midye üreticilerinden olan İspanya’nın yıllık üretimi 300 bin tonu buluyor. Dünyada en çok midye üretimi ise Şili ve Çin’de yapılıyor.
Avrupa’da toplam yıllık midye üretimi yaklaşık 700 bin tonu bulurken, tüketim için yetersiz kalıyor. Avrupa, talep açığını kapamak için Yeni Zelanda ve Avustralya’dan midye ithalatı yapıyor.
Türkiye’de de TÜİK verilerine göre, yıllık midye avcılıkla elde edilen kara midyesi miktarı 2024 yılında 1.534 ton oldu. Yetiştiricilikteyse toplam midye üretim miktarı 2023 yılında 8.738 ton oldu.
Türkiye’de midye üretim çiftlikleri
Çiftliklerde üretilen midyeler, sağlık açısından daha uygun şartlar sağlarken, tüketim ve satış konusunda midyeciliğin ağırlıklı kayıt dışı olması nedeniyle verilere ulaşmak kolay olmuyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 2019 yılına ait verilerine göre, Türkiye’de balıkçılık ve su ürünleri yetiştiriciliği yapan 2300 civarında kayıtlı tesis bulunuyor. Bunların 450 civarı denizlerde üretim yaparken, balıkçılık dışındaki su ürünleri yetiştiricilik belgesi almış 7 midye, 3 sülük, 3 kara salyangozu, 4 kurbağa, 2 de spirulina üretimi yapan tesis bulunuyor. Günümüzde bu sayının daha da arttığı biliniyor.
Geçen yıl CarrefourSA, Türkiye'nin ilk ve tek entegre midye tesisini açarak, Balıkesir Erdek’te günlük 1.000 kg üretim kapasitesine ulaşarak, midye dolma üretiyor. Midye üretimini sağlıklı koşullarda yapan bu gibi farklı tesislerin de bulunduğu biliniyor.
Uzmanlar, midye konusunda, güvenilir yerlerden alınması, kabukların sıkıca kapalı olması ya da satıcının, ürünün menşeini gösteren bir "sevkiyat etiketi" sunabilmesi gerektiğinde de uyarıda bulunuyor.