Sinop, 3 bin yıllık deniz kültürünü ekonomiye kazandırıyor
Sinop Kültür ve Turizm Derneği tarafından bu yıl 13-16 Kasım tarihleri arasında 6.sı düzenlenecek olan Lakerda Festivali ile kentin tarihsel balıkçılık kültürü gün yüzüne çıkarılarak Sinop’un gastronomi ve kültür turizminde yeni bir döneme girmesini hedefliyor
Haber Merkezi |Sinop Kültür ve Turizm Derneği’nin öncülüğünde gerçekleştirilecek olan Lakerda Festivali, kentin tarihsel mirasını, deniz kültürünü ve gastronomi değerlerini görünür kılarak, turizme ve yerel ekonomiye katkı sağlamayı amaçlıyor. Her yıl içerik olarak daha da kapsamlı hale gelen festival, sadece bir gastronomi etkinliği değil; aynı zamanda Sinop’un kültürel ve ekonomik kalkınma vizyonunun önemli bir parçası olarak değerlendiriliyor.
Sinop Kültür ve Turizm Derneği Başkan Yardımcısı Ahmet Çobanoğlu, festivalin hazırlık çalışmalarını büyük bir heyecanla sürdürdüklerini belirterek “ Bu festivalimizi her yıl biraz daha ileri taşıyoruz. Bu ürün, Sinop’un 3 bin yılı aşan balık tuzlama kültürünün yaşayan simgesidir. Balıkçılık, tarih ve gastronomi gibi güçlü yerel değerlerimizi görünür hale getirerek şehrimize katma değer kazandırmak istiyoruz” dedi.
Düzenlenen festivalin sadece bir tanıtım çalışmasından öte ekonomik bir model olduğunu vurgulayan Ahmet Çobanoğlu, Sinop’ta geleneksel olarak evlerde yapılan ancak ticari ürün haline gelmeyen ürünlerin, festivalle birlikte markalaşma sürecine girmesini hedeflediklerini belirtti. Çobanoğlu, şöyle konuştu;
Lakerda dışında marine edilmiş balık ürünleri de artmaya başladı.
“Sinop’ta herkes tuzlu balık yapıyor ama kimse satmıyordu. Oysa bu ürünü kalite ve sunum açısından geliştirip turizmle entegre edebiliriz diye düşündük. Lakerda, bu dönüşüm için ideal bir başlangıç noktası. Festivalle paralel olarak her geçen yıl lakerdaya olan talebin arttığını görüyoruz. Sinop olarak katma değerli ürün üretmenin ne kadar kârlı bir iş olduğunu yaşayarak görüyoruz. Üstelik ürün portföyümüzü de geliştirmeyi hedefliyoruz. Lakerda dışında marine edilmiş diğer balık ürünleri de yavaş yavaş artmaya başladı. Ek olarak tarihsel olarak Roma dönemlerinden beri bilinen Garum benzeri balık soslarının üretilmesi için de bir vizyon çalışması Festival kapsamında yapılıyor. Bunun için yurt dışından konuşmacıları da Festivale dahil etmeye başladık.”
Çobanoğlu, Festival süresince yapılacak paneller, sergiler ve kültürel söyleşiler ile hem halk hem de sektör temsilcilerinin deniz ürünlerinin turizmdeki yerini, markalaşma süreçlerini ve kıyı ekonomisinin geleceğini tartışacaklarını belirtti. Dernek olarak salt gastronomiyle sınırlı bir hedefleri olmadığını belirten Çobanoğlu, Sinop’un doğa ve tarihi zenginlikleriyle birlikte nitelikli turizm modellerine yönelmesi gerektiğini vurgulayarak “Sinop, sadece yazın denize girilen bir sahil kasabası değil. Tarih, kültür ve doğa burada iç içe geçmiş durumda. Kampçılık, karavan turizmi, doğa yürüyüşleri gibi alternatif turizm türlerini Sinop’a kazandırmak istiyoruz. Özellikle Balatlar bölgesinde süren arkeolojik kazılar tamamlandığında, Bizans dönemine ait önemli bir dini merkezin turizme açılmasını da hedefliyoruz” dedi.
Sinop sahip olduğu değerleri turizme kazandırmalı
Sinop’un tarih boyunca hep aynı alana kurulduğunu ve bu nedenle şehir merkezinde yapılan her kazının yeni bir medeniyeti ortaya çıkardığını belirten Çobanoğlu, şehrin arkeolojik potansiyeline de dikkat çekerek şöyle konuştu:
“Sinop’ta her kazı bir medeniyeti ortaya çıkarıyor. Ancak kent tarihsel olarak hep aynı alana kurulduğu için kazılar dikkatli yürütülmeli. Bu mirasın korunması kadar, ekonomik faydaya dönüşmesi de önemli. İşte bu yüzden turizmi sadece misafir ağırlama değil, aynı zamanda kültürel kalkınma olarak görüyoruz. Sinop’un çok kıymetli değerleri var. Ama bunları ticari tarafa çevirmek için katma değer sağlamamız gerek. Sinop'un bir değeri üzerinden bütün değerlerini tanıtmak ve bundan turizm ile ticari değerleri artırmak amacıyla yaptığımız bu festivalin geldiği nokta bizi mutlu ediyor. Kampçılık karavan turizmine de Sinop’u açmak istiyoruz. Bunun içinde çalışmalarımız sürüyor” dedi.
Festival süresince etkinlikler ve söyleşiler yapılacak
Festivali süresince yapılacak etkinliklerde: Hülya Civlez Andaç Sinop Amforaları; Mustafa Otar, Can Aras Yeni Nesil Lakerda Sunumu; Cenk Demir ve Kevin Reechy, Amerikan Radarının Kent Kimliğine Etkileri; Andrew Kenneth Dalby ,Antik Dönem Tuzlu Balık Ticareti ve Karadeniz Lezzetleri; Sula Bozis, Karadeniz’den Marmara’ya Uskumru ve Palamutla Sofra Kültürü; Maria Ekmekçioğlu, Ahmet Güzelyadöken, Sinop Balıklarından Neler Yapardım? Asmus Gamdrup ve Zafer Yenal, Garum ve Tuzlu Balığın Zaman ve Mekân Yolculuğu; Zafer Gedik Dünyanın Dört Bir Yanında Garum’un İzleri;Emine Kuruoğlu Sinop’ta Balıkçı Yemekleri; Elvan Uysal Botani, Katma Değerli Deniz Ürünleri Örnek Uygulamaları konularında konuşma ve sunumlar yapacaklar.
Bunların yansıra festival süresince geleneksel Helesa Yürüyüşü, Lakerda Yarışması, Konserler, Tadım atölyeleri, belgesel gösterimleri, çocuk etkinlikleri gibi pek çok etkinlik de gerçekleştirilecek.