BMY ihracatta hedef yükseltti

MUHAMMET YİĞİTOĞLU /KONYA

Motor biyel kolu üretiminde Türkiye’nin önde gelen firmalarından biri olan BMY, 50 yılı aşkın tecrübesini yeni bir yatırım hamlesiyle taçlandırıyor. Üretim kapasitesini artırmaya hazırlanan firma, 20 bin metrekarelik alanda inşa edilecek yeni tesisini 2026 yılının ilk çeyreğinde faaliyete geçirmeyi planlanıyor.

Firmanın Genel Müdürü Ahmet Öztaş, üretim, ihracat ve Ar-Ge çalışmalarıyla ilgili güncel bilgileri EKONOMİ gazetesi ile paylaşarak, elektrikli araçlar ve alternatif yakıtlı sistemler başta olmak üzere sektörün dönüşümüne yönelik hazırlıklarını anlattı.

“İhracatla büyümeye devam edeceğiz”

BMY’nin 2009 yılında stratejik bir kararla Türkiye’de aftermarket pazarında üretimi olmayan biyel kolunun üretimine başladığını söyleyen Ahmet Öztaş, “1971 yılında motor rektifiye atölyesi olarak kurulan firmamız, bugün 5 bin 500’ü kapalı, toplamda 10 bin metrekare alanda üretim yaparak sıcak dövme, izotermik tavlama, talaşlı imalat ve depolama üniteleriyle faaliyetlerini sürdürüyor. Ürünlerimizin yüzde 60’ını başta Avrupa olmak üzere, ABD, Latin Amerika ve Asya’ya ihraç ediyoruz. Geçtiğimiz yıllarda dünyanın pek çok sanayi ve ekonomi merkezi olan şehirlerdeki fuarlara katılarak potansiyel iş ortaklarımızla bir araya geldik. Pazarlama stratejimizin bir gereği olarak önce aftermarket pazarında iyi bilinen ve güvenilirliği ispat etmiş bir marka oluşturup, sonrasında önemli otomotiv markalarının teşrifleriyle bir araya gelmenin daha kabul edilebilir olduğunun bilincindeyiz. Ekonomik daralma ve yüksek maliyetlere rağmen, ihracat performansı ile büyümeye devam ederek, 2025 yılını 168 bin adet üretimle kapatmayı hedefliyoruz” dedi.

“Ar-Ge’de hedefimiz verimliliğin artması”

Öztaş, ürünlerindeki yerlilik oranının yüzde 97 seviyelerinde olduğunu ifade ederek, “Biyel kolunun önemli bir bileşeni olan kol burcunu tedarik edebileceğimiz çok az yerli üreticimiz var. Bu ürünün de üretimini fabrikamız bünyesine almak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 3 yıldan fazla bir süredir Ar-Ge çalışmalarını yaptığımız, hammaddesini de ekstrüzyon yöntemiyle tedarik ettiğimiz burç üretimimizi Mart ayı içerisinde başarıyla gerçekleştirdik. Ayrıca üretimde kullandığımız bağlama ekipmanlarımızla ilgili özel Ar-Ge çalışmalarımızı da başarıyla tamamladık. Hedefimiz verimliliğin artması. Çünkü verimlilik piyasada rekabet avantajı sağlayabileceğimiz en stratejik nokta. Günümüzde artan maliyetler ve enflasyon karşısında düşük kalan döviz kuru sonucu ithalatın çok daha cazip hale gelmesi, verimlilik ve Ar-Ge çalışmalarının önemini misliyle artırdı” şeklinde konuştu.

“Değişime direnmek, değişimden daha maliyetlidir”

Sektördeki dönüşüme dair de değerlendirmelerde bulunan Ahmet Öztaş, elektrikli ve hibrit araç teknolojilerine karşı hazırlıklı olduklarını vurgulayarak, “Elektrikli araçların artık piyasada kalıcı olduğu ve tüketicilerin alternatifi olarak her zaman kalmaya devam edeceği açıktır. Fakat tüm motorlu araçların da elektrikliye döneceği algısı yanlış bir algı. Bataryaların bileşimlerindeki birçok hammadde çok zor şartlarda üretilmekte ve karbon salınımları da azımsanamayacak seviyede. Burada dikkate alması gereken konu tüketim alışkanlıkları. Hidrojen, amonyak, ethanol bazlı sistemlerle karbon salınımsız çalışabilecek araçlar, kullanıcılarının yakın gelecekte alternatifleri arasında olacak. BMY olarak değişime direnmenin, değişimin kendisinden daha maliyetli olduğunun bilincinde bir firmayız. Önümüzdeki en az 25 yıl boyunca hala biyel kolu üretebileceğimizi öngörüyoruz. Hibrit araçların, iş makinelerinin, ağır vasıta araçlarının, zirai araçların, güç jeneratörlerinin, havacılığın bizim için hala çok büyük bir potansiyel barındırdığını biliyoruz. Uluslararası birçok etkinliği, fuarları, mevcut ve hedef pazarlarımızdaki talepleri yakından takip ediyoruz. Yatırımlarımızı da buralardaki taleplere göre şekillendirerek, dönüştürülebilecek şekilde yapıyoruz” ifadelerini kullandı.