Boyplast, sanayi ve teknoloji odaklı yatırımlarla üretim ağını genişletti

ABDULLAH SÖNMEZ / ESKİŞEHİR

Eskişehir’de 2001 yılında hizmet vermeye başlayan Boyplast, beyaz eşya ve savunma sanayine yönelik üretim süreçleriyle sektörde güçlü bir konumda yer alıyor. Yönetim Kurulu Başkanı Metin Saraç’ın girişim odaklı yaklaşımı, şirketin sadece plastik üretimiyle sınırlı kalmayıp farklı sektörlere de yatırım yapmasını sağladı. Boyplast, Eskişehir ve Tekirdağ’daki üretim tesisleriyle faaliyetlerini sürdürürken, İnnovaPlast ve İntif A.Ş. gibi şirketleriyle, üretimden yazılıma, biyoteknolojiden ihracata kadar geniş bir perspektifte ilerleyerek, Türkiye’nin sanayi ve teknoloji alanındaki dönüşümüne katkı sağlamayı sürdürüyor.

“Otomotiv sektörüne de adım atmaya hazırlanıyoruz”

Ağırlıklı olarak beyaz eşya sektörüne yan sanayi olarak hizmet verdiklerini belirten Boyplast Genel Müdürü Kaan Çağlayanoğlu, ürün ve kalıp tasarımından, baskı, montaj, üretim ve boyaya kadar çok farklı prosesleri bünyelerinde barındırdıklarını söyledi.  Beyaz eşya ve savunma sanayiye ek olarak otomotiv sektörüne yönelik üretim planları çerçevesinde çalışmalarını sürdürdüklerini kaydeden Çağlayanoğlu, bu sektörde de iyi bir oyuncu olma hedeflediklerini açıkladı. Polonya, Mısır ve Almanya gibi ülkelere ihracat yaptıklarını dile getiren Kaan Çağlayanoğlu, “Üretimimizi dijital ve yeşil dönüşüm konularını dikkate alarak ve uygulayarak gerçekleştiriyoruz. Verimli üretim yapmanın rekabet için olmazsa olmazlardan olduğu bilinci ile hareket ediyoruz. Önümüzdeki dönemde ihracatımızı artırmaya odaklandık. Buna ek olarak nihai ürün üretme hedefi ile Zuchca markasıyla küçük ev aletleri sektörüne de adım attık. Zuchca markasının ilk patentli ürünü Kario ile 3 yıldır otomatik çorba, puding gibi yarı sıvı gıdaları karıştırıcısı üretiyoruz. Online satış kanallarında yerimizi aldık. Çok yakında Kario S ürünümüzü de piyasaya sunmaya hazırlanıyoruz” diye konuştu.

Çerkezköy tesisinde büyüme hedefi

Boyplast’ın Tekirdağ Çerkezköy’deki İşletme Yöneticisi Emre Duruceylan ise fabrikanın 2018 yılında BSH Grubu ile yapılan anlaşma sonrası faaliyete geçtiğini ve üretimde müşteri memnuniyetine odaklandıklarını ifade etti. Duruceylan, "Çerkezköy’de çamaşır, buzdolabı ve kurutucu makinelerinin farklı bileşenlerini üretiyoruz. Ülkemizde sayılı olan Variotherm tekniği ile enjeksiyon yapıyoruz. Üretimde verimliliği artırmak ve rekabet gücümüzü korumak için teknolojiyi yakından takip ediyoruz. Yeni müşterilere ulaşma hedefimiz doğrultusunda önümüzdeki dönemde üretim alanımızı genişleterek makine yatırımlarımızı artırmayı planlıyoruz" dedi.

Sanayinin dijitalleşmesine katkı sunan yatırım

Boyplast’ta uzun yıllar çalıştıktan sonra yazılım alanındaki bilgi birikimini kullanarak 2022 yılında İntif A.Ş.’yi kurduklarını belirten İntif A.Ş. Genel Müdürü Selim Somar, siparişten sevkiyata kadar olan üretim, kalite, test, bakım, vb. operasyonların tamamını yönetilmesini sağladıklarının altını çizdi. Başlangıçta Boyplast için BOYSİS adını verdikleri özel bir ERP yazılımı geliştirdikleri bilgisini paylaşan Somar, sözlerine şöyle devam etti: “Bu yazılım tüm üretim süreçlerini dijitalleştirerek işletmelere özgü çözümler sunuyor. Bugün geldiğimiz noktada gerek yazılım gerekse otomasyon tarafında bir çok kuruluşa hizmet ediyoruz. Gelecekte ise çalışan sayımızı artırıp yapay zekayı da kullanarak sektörlerin önünü açacak projeleri hayata geçirmeyi hedefliyoruz.”

Biyoteknoloji alanında yenilikçi hamle

İnnovaPlast A.Ş. Genel Müdürü Gökhan Güngör ise Boyplast bünyesindeki uzun yıllara dayanan Ar-Ge çalışmaları sonucunda kurulduklarını ve biyoteknoloji alanında çevre dostu plastik hammaddesi üretimine başladıklarını belirtti. Türkiye’de bu aşamaya gelmiş tek üretici konumunda olduklarının altını çizen Güngör, “İki adet AB projesinde yer almaktayız. Yurtiçinde de bazı üniversite ve sanayi kuruluşları ile iş birliği ve yeni projeler için görüşmelerimiz devam ediyor. Bilindiği üzere ülkemizin ileri teknoloji üretim ve ihracatını artırması, bizler gibi binlerce firmanın olması ve ciddi anlamda desteklenmesi ile mümkün olacaktır. Maalesef biz bu çalışmalar sırasında ülkemizden bugüne kadar sadece TUBİTAK desteği almışken, AB içindeki oluşumlardan AB projeleri için partnerlik talepleri gelmekte. AB projelerinde yer almak kolay değilken, şu an içinde bulunduğumuz  iki AB projesi için biz başvuru yapmadan davet edildik. Bu da mantalite farkını ortaya koymakta” ifadelerini kullandı.