Keşmir neden önemli? İşte Hindistan ve Pakistan arasındaki anlaşmazlığın perde arkası
Hindistan ve Pakistan arasındaki Keşmir sorunu, 1947’de İngiliz sömürge yönetiminin sona ermesiyle başlayan ve iki ülke arasında devam eden en köklü anlaşmazlıklardan biridir. Sorunun temelinde, Keşmir bölgesinin hangi ülkeye ait olacağı ve bölgedeki halkın statüsü yatmaktadır. İşte Keşmir sorununun ana hatları ve tarihsel arka planı…
Keşmir, yetmişi yılı aşkın süredir Hindistan ve Pakistan arasında mücadele alanı haline geldi.
Hindistan ve Pakistan'ın bağımsızlığı ile anlaşmazlık başladı
Hindistan ve Pakistan'ın 1947'de İngiltere'den bağımsızlığını ilan etmesinden bu yana iki ülke Himalaya bölgesinde yer alan Keşmir yüzünden 1947-48'de ve 1965'te iki kez savaşa girdi.
Keşmir paylaşılamıyor
Hem Pakistan hem de Hindistan, Müslümanların çoğunlukta olduğu Keşmir üzerinde hak iddia ediyor. Ancak iki ülke de bölgenin kendi sınırlarında kalan kısımlarında kısmi kontrole sahip. Keşmir'in bir kısmı da Çin'in kontrolünde bulunuyor.
Yerel prensliklere tercih hakkı tanındı
Hindistan ve Pakistan'ın bağımsızlığını kazanmasının ardından yerel prensliklere tercih ettikleri devlete katılma seçeneği sunuldu.
Dönemin Keşmir lideri Hindu Hari Singh, iki ülke arasında kaldı ve Pakistan ile ulaşım ve diğer hizmetlerin sürdürülmesi için geçici bir anlaşma imzaladı.
Ekim 1947'de Pakistan'dan gelen gruplar Keşmir'i işgal etti. Bunun üzerine Singh Hindistan'dan askeri yardım istedi.
Hindistan ilk Genel Valisi Lord Louis Mountbatten, Keşmir'in nihai statüsü oylanana kadar geçici olarak Hindistan'a katılmasını destekliyordu.
İlk Keşmir savaşının ardından Pakistan kuzeyi ele geçirdi
Hari Singh, aynı ay "Katılım Belgesi"ni imzalayarak dış politika ve savunma alanlarında Keşmir'in kontrolünü Hindistan'a devretti.
Hindistan ve Pakistan arasındaki ilk Keşmir savaşının ardından Hint birlikleri bölgenin üçte ikisini, Pakistan ise kuzeyde kalan kısmını ele geçirdi.
Çin Hindistan ile girdiği savaşta Aksai Çin kısmını kontrolüne aldı
Çin, 1950'lerde eyaletin Aksai Çin olarak adlandırılan doğu kısımlarına girdi. Pekin 1962'de Hindistan ile girdiği savaştan bu yana fiilen bu bölgeyi kontrol ediyor.
Hindistan ve Pakistan, 1972'de imzalanan "Simla Anlaşması" ile Keşmir'de günümüze kadar gelen "Kontrol Hattı"nı kurdu ve meseleyi çözüme kavuşturma niyetlerini beyan etti.
Keşmir'in tartışmalı siyasi statüsü
Ancak Keşmir'in siyasi statüsü, Hindistan ve Pakistan arasında hala önemli bir anlaşmazlık kaynağı.
Hindistan, dönemin Keşmir lideri Hari Singh'in Hindistan'a katılmak için imzayı attığı ve Hint askerlerinin bundan sonra bölgeye girdiğini savunuyor.
Pakistan ise askerler gelmeden önce imza atımı olamayacağını ve bu nedenle Keşmir ile Pakistan arasında önceden yapılan anlaşmanın görmezden gelindiğini söylüyor.
Pakistan referandum talep ediyor
Pakistan, Keşmir'in statüsünün belirlenmesi için referandum talep ediyor. Bu konuda ilgili BM kararlarına atıfta bulunuyor.
Hindistan ise Keşmirlilerin yıllardır yapılan seçimlerde oy kullanarak ülkenin parçası olduklarını teyit ettiklerini savunuyor.
Yeni Delhi ayrıca, Keşmir meselesinin uluslararası kuruluşlar vesilesiyle değil direkt olarak Hindistan ve Pakistan arasında müzakere yoluyla çözülmesi gerektiğini söylüyor.
Bazı Keşmirliler ise hem Hindistan'ı hem de Pakistan'ı reddederek bağımsızlık talep ediyor.
Hindistan yönetimine karşı silahlı direniş başlatıldı
Keşmir'deki karmaşık durum, 1989'da patlak veren ve İslamcıların başını çektiği bir isyanla daha da karmaşık bir hal aldı.
Seksenlerin sonunda patlak veren isyan bölgede Hindistan yönetimine karşı silahlı direnişe, kitlesel protestolara ve Pakistan destekli militan grupların yükselişine yol açtı.
Doksanlar boyunca süren çatışmalarda on binlerce insan öldürüldü.
Hindistan, Keşmir'de kontrolü tesis etmek için tartışmalı bir askeri yetki yasası hazırladı. Bu yasa kapsamında orduya ve güvenlik güçlerine Keşmir'de ek yetkiler verildi.
1999'da Keşmirli militanların sınırın Hint tarafına girmesinin ardından Hindistan ve Pakistan güçleri arasında çatışma çıktı.
Taraflar 2002'de savaşın eşiğinden döndü.
Takvimler 2008'i gösterdiğinde iki ülke 60 yılın ardından ilk kez Keşmir'deki Kontrol Hattı üzerinden bir ticaret hattı açtı.
2010'da Hindistan kontrolündeki Keşmir'de çıkan Yeni Delhi karşıtı eylemlerde yüzden fazla genç öldürüldü.
Hindistan Parlamentosu 2019'da bölgeye belli ölçüde özerklik veren özel statüyü kaldırdı.
Bunun ardından Cemmu-Keşmir eyaleti, federal olarak yönetilen iki bölgeye ayrıldı.
Küresel bir endişe kaynağı
Keşmir, nükleer güce sahip iki ülke arasındaki bir mesele olduğu için küresel bir endişe kaynağıdır. ABD, Çin ve diğer güçler, bölgedeki istikrarsızlığın uluslararası güvenliğe etkilerinden çekinir.
“Dünyanın en tehlikeli yeri”
Hindistan ve Pakistan’ın 1998’de nükleer silah denemeleri yapması, Keşmir sorununun uluslararası alanda daha fazla dikkat çekmesine neden oldu. Eski ABD Başkanı Bill Clinton, Keşmir’i “dünyanın en tehlikeli yeri” olarak nitelendirmiştir.
Clinton, 2004’te yayımlanan anı kitabı My Life’ta da Keşmir’e değinerek, bölgenin nükleer bir çatışma riski taşıdığını ve Hindistan ile Pakistan arasındaki bu sorunun çözülmesinin küresel barış için kritik olduğunu belirtmişti. Clinton döneminde her iki ülkeyi de diyalog kurma konusunda teşvik etmişti.
Çin'in varlığı durumu daha da karmaşıklaştırıyor
Çin’in Aksai Chin’deki varlığı ve Hindistan-Çin sınır anlaşmazlıkları, Keşmir sorununu daha karmaşık hale getirir.
BM ve diğer uluslararası aktörler, soruna çözüm bulmak için ara buluculuk önerse de, Hindistan ve Pakistan meseleyi ikili bir sorun olarak görmekte ve dış müdahaleye sıcak bakmamaktadır.