“40 milyon tonluk tekstil atığına talibiz”

Hey yıl tüketilen 110 milyon ton kıyafetin 40 milyon tonu  atığa dönüşüyor. Bunun 7,5 milyon tonu toplanmasına rağmen sadece 100 bin tonu yeniden kıyafete dönüşebiliyor. Önümüzdeki dönemde geri dönüşümün  bir zorunluluk olarak karşılarına çıkacağını dile getiren tekstil ve hazır giyim sektörü temsilcileri, Türkiye’de tekstil atığı ithalatına izin verilmesini talep ediyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
“40 milyon tonluk tekstil atığına talibiz”

Yener KARADENİZ / İSTANBUL

Her yıl üretilen 110 milyon tonluk konfeksiyon ürününün 40 milyon tonu atığa dönüşüyor. Tüm dünyada gardıroplarda atıl olarak bekleyen giysi miktarı ise 500 milyon tonu buluyor. AB’nin en büyük geri dönüşüm tesisi Gama Recycle’ın Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Kaplan, 40 milyon tonluk kıyafetin atık yönetimiyle toplanan kısmının 7-7,5 milyon ton civarında olduğunu anlattı.

Kaplan, “Bunun 4 milyon tonu Avrupa, 3 milyon tonu ABD ve kalanı da Japonya gibi gelişmiş ülkelerde toplanıyor. Daha sonra toplanan kıyafetler ayrıştırma işlemine tabi tutuluyor. Bunun da yaklaşık 2,5 milyon tonluk kısmı ikinci el kıyafet olarak yeniden satılıyor. Geriye kalan 4,5 milyon tonun 3,5 milyon tonu yakıma gidiyor. Son kalan 1 milyon tonun yüzde 90’ı da izolasyon malzemesine dönüşürken sadece kalan 100 bin ton giysi dünya genelinde yeni yeni ‘garment to garment’ dediğimiz kıyafetin tekrar kıyafete dönüştürülmesinde kullanılıyor. Bu, tekstil sektörü açısından utanç verici bir durum" dedi.

Türkiye’de her yıl 1.8 milyon ton kıyafet tüketiliyor

Türkiye’de ise yılda 1,8 milyon ton tüketimin 650 bin tonunun atık haline geldiğini anlatan Kaplan, burada ise toplanabilen kısmın 40 bin ton olduğunu, bunun da 30 bininin toprağa gittiğini söyledi. Oysa tüm dünyada birçok sektör salgın ile birlikte doğrusal ekonomiden döngüsel ekonomiye bir anlamda zorunlu bir geçiş süreci başlatmıştı. Bu süreci başlatan sektörlerden biri de tekstil sektörü olarak öne çıkmıştı. Zira sektör, iklim değişikliği ve çevreye olan etkileri açısından 4, su ve arazi kullanımında 3 ve hammadde kullanımında da dünyada 5. sırada yer alıyor. Öte yandan tüketim de hızlı bir şekilde artıyor. 2030’a gelindiğinde hazır giyim tüketiminin yüzde 63 artması bekleniyor. Bu da yüzde 95'i geri dönüştürülebilir ürünlerden oluşan sektörde döngüsel ekonominin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. 

Doğrusaldan döngüsel ekonomiye hızı geçiş

Avrupa kıtasını 2050’da karbon nötr kıta olmasını hedefleyen Yeşil Mutabakat kapsamında kıtada stratejik hedefleri hayata geçirmek için somut adımlar atılmaya başlandı. Bu adımlardan biri de döngüsel ekonomi alanında kendini gösterdi. Burada sürecin hammadde temininden başlayarak ürünün tasarlandığı, üretildiği, tüketildiği ve atık hale geldiği her aşamayı düzenleyen düzenlemelerden bahsediliyor. Yani satın al, kullan ve at denilen doğrusal ekonomiden döngüsel ekonomiye geçişi hedefleyen ve bir takım kriterler ile bunu zorunlu hale getiren çalışmalar yapılıyor. 

AB'den tasarımlara düzenleme

30 Mart tarihinde AB Komisyonu, "Sürdürülebilir ve Dönüştürülebilir Tekstil için AB Stratejisi" bit tüzük yayınladı. Bu taslakta hızlı modanın geride bırakılması, markaların yıllık koleksiyon sayılarının azaltılması, tekstil ürünleri içinde zorunlu eko-tasarım koşulları, dijital ürün pasaportu getirilmesi, ürünlerin dayanıklı ve tamir edilebilir olması, zararlı kimyasalların azaltılması, geri dönüştürülmüş içerik kullanımına limit getirilmesi, bu limitin zamanla artırılması gibi maddeler yer alıyor.

Türkiye Rehubs’ta yönetmeliğe takıldı

Bu taslağın da en geç 2024 başında yasalaşması bekleniyor. Burada artık pet şişenin dışında tekstil atığının da geri dönüşümde kullanılması önem arz ediyor. Bu kapsamda geçtiğimiz yıllarda Belçika merkezli bir AB kuruluşu olan Euratex, tüm AB’de tekstil atıklarının yeniden dönüşümü için ReHubs adı verilen bir proje başlattı. Proje kapsamında kıtanın belirli bölgelerinin tekstil atığı toplama merkez olarak belirlenmesine karar verildi.  Ancak Türkiye, atık yönetmeliği neden ile bu projede yer alamadı. Zira Türkiye’de tekstil atığının ithal edilmesi yasak. Şimdi tekstil sektörü, önümüzdeki dönemde çok hızlı bir şekilde büyüyecek olan döngüsel ekonomi için yönetmeliğin değişmesini ve Türkiye’nin de ReHubs’a dahil olması gerektiğini dile getiriyor.

Atık ithalatı bakanlığın da gündeminde

Uluslararası Hazır Giyim Federasyonu Başkanı ve TGSD Yönetim kurulu üyesi Cem Altan, döngüsel ekonominin hazır giyim ve tekstil sektöründe olmazsa olmazı olduğunu belirtti. ABD ve AB’de büyük markaların koleksiyonlarının önemli kısmını geri dönüştürülmüş ürünlerden yaptığını ve H&M, Indıtex gibi birçok devin de 10 yıllığına bu tarz dönüşüm yapan şirketleri kapattığını anlatan Altan, “Çok büyük bir talep var. Arz yaratmamız lazım. Birçok AB ülkesinde geri dönüşüm kümeleşme alanı belirlendi. Maalesef Türkiye bunun içinde yok. Kullanılmış giysiler Türkiye’ye getirilemiyor. Bakanlıklar üzerinde çalışıyor, AB de yeni ülkeler arıyor nerde toplayabilir nerde dönüştürülebiliriz diye. Türkiye’nin ihracatını artırması için de bu konu önem arz ediyor. Hepimizin bu konuda çalışması bu ürünlerin ülkeye girişi için de kanun çıkması lazım” dedi.

Yetkililerinden aldığımız bilgilere göre, tekstil atıklarının ithalatı, bakanlığın da gündeminde ve önümüzdeki dönemde söz konusu ürünlerin ithalatı ile ilgili yeni bir düzenleme gelebilir. 

RAKAMLAR

110 milyon ton
Bir yılda tüketilen kıyafet miktarı

40 milyon ton
Atığa dönüşen miktar

7,5 milyon ton
Atık yönetmeliği ile toplanan miktar

3,5 milyon ton
Yakılan miktar

2,5 milyon ton
İkinci el kıyafet olarak satılan miktar

900 bin ton
İzolasyon malzemesi olarak kullanılan miktar

100 bin ton
Kıyafete dönüşen miktar