Eğilmez: Türkiye’nin riskleri sürekli artıyor yatırım ortamı zayıflıyor
Mahfi Eğilmez, Türkiye’de işsizlik ve sosyal güvenlik verileri üzerinden yaptığı değerlendirmede, çalışan ve emekli dengesine işaret etti. Bu dengenin sağlıklı olması için yatırım ortamının iyileştirilmesinin önemine değinen Eğilmez, “Sürekli risk yaratan bir ülke konumundan çıkmadığımız sürece her yeni risk başka bir riskin alt yapısını hazırlıyor” dedi.
İktisatçı Mahfi Eğilmez, “Çalışan-Emekli Oranı” başlıklı yazısındaki SGK sisteminde çalışanların ve emeklilerin oranlarına yönelik değerlendirmesinde, işsizlik verilerinde yer alan geniş tanımlı işsizlerin önemine vurgu yaptı.
Eğilmez, SGK sistemindeki çalışanların ödedikleri prim verilerini değerlendirirken, SGK gelirlerinin giderek ödemeler karşısında gerilediğini söyledi. Türkiye’de yatırım ortamının iyileştirilmesinin işsizliği azaltarak sosyal güvenlik sistemini de sağlıklı bir hale getireceğini belirten Eğilmez, bunu da öngörülebilir bir ekonomiyle oluşacağını belirtti.
Türkiye’de kaç milyon sigortalı var?
Mahfi Eğilmez’in yazısında sunduğu veriler ve yaptığı değerlendirme şu şekilde oldu:
“2024 yılsonu itibarıyla Türkiye’de 25.625.750 aktif sigortalı (çalışan), 16.677.617 pasif sigortalı (emekli vb.) mevcut. SGK bünyesinde yer alan sigortalılar üç kategoride toplanıyor: 4a, 4b ve 4c.
Bu gruplarda yer alanlar da ikiye ayrılıyor: Aktif sigortalılar: Sigortalı olarak adına prim ödenmesi gereken veya kendi adına prim ödemesi gereken kişileri kapsıyor. Pasif sigortalılar: Kendisine veya hak sahiplerine aylık ve/veya gelir bağlananları ifade ediyor.
4a sigortalı nedir?
4a grubunda yer alan sigortalılar eskiden Sosyal Sigortalar Kurumuna bağlı olan sigortalılar. Özel bir işyerinde sözleşmeli olarak çalışan kişilere sağlanan sosyal güvenceler bu başlıkta toplanıyor. Bir işverene bağlı olarak çalıştırılanlar 4a kapsamına giriyor. 2024 yılsonu itibarıyla aktif 4a grubu sigortalı çalışan sayısı 18.899 bin. Pasif sigortalı konumunda 4a grubu üyelerinin sayısı 11.243 bin.
4b sigortalı nedir?
4b grubunda yer alanlar eskiden BAĞ-KUR sigortası olarak adlandırılan sisteme bağlı olan sigortalılar. Bu sisteme kayıtlı ve prim ödeyen kişiler kariyer ve meslek grupları dışında kalan ve bir işyerine bağlı çalışmayan, dolayısıyla kendi mesleğini yapanlar, bir başka deyişle Bağımsız çalışanlar bu grupta yer alıyor. Bu grupta yer alan aktif sigortalı sayısı 3.067 bin, pasif sigortalı sayısı da 2.911 bin.
4c sigortalı nedir?
5510 sayılı kanuna göre hizmet akdi ile çalıştırılanlar, mahalle ve köy muhtarı olarak çalışanlar, serbest meslek çalışanları, gelir vergisinden muaf olan esnaf ve sanatkârlar, tarım çalışanları, anonim şirket ortakları, komandit şirket ortakları, şirket ve donatma şirketi ortakları ve devlet memuru olarak çalışan tüm kadrolu çalışanlar 4c kapsamına giriyor.
Bunun yanında belirli bir adet ve ücret sınırında 1 yıldan az süreli veya mevsimlik olarak sözleşmeli çalışanlar da bu kapsamda değerlendiriliyor. Bu grupta yer alan aktif sigortalı sayısı 3.660 bin, pasif sigortalı sayısı 2.523 bin.
SGK’nın gelir ve giderleri
Sosyal Güvenlik Kurumunun (SGK) 2024 yılı toplam gelirleri 3.962,4 milyar lira olmuş. Bu gelirlerin 2.810,5 milyar lirası (yaklaşık yüzde 71’i) prim gelirlerinden, 637,7 milyar lirası devlet katkısı, 514,3 milyar lirası da diğer gelirlerden oluşuyor.
SGK’nin 2024 yılında yaptığı toplam emekli aylığı ödemeleri 2.667,8 milyar lira olmuş (2023 yılında bu miktar 1.961,8 milyar lira idi). Bunlara ek olarak 980,9 milyar lira da sağlık ödemesi yapılmış.
SGK’ye devlet bütçesinden aktarılan paraların tutarı (transferler) 2023 yılında 894,8 milyar lira iken 2024 yılında SGK’ye 2024 yılında 1.442,6 milyar liraya ulaşmış. SGK’nin, topladığı primler ve diğer gelirlerle emekli maaşlarını ve benzer hakları karşılayamadığı, bütçeden giderek artan miktarlarda yardım aldığı görülüyor.
Çalışan başına düşen emekli oranı ne?
Yukarıda paylaştığımız verilere göre 1,5 aktif (prim karşılığı çalışan) sigortalıya 1 emekli düşüyor. Bu konuda sağlıklı olarak kabul edilen oran ise 4 çalışanın 1 emekliye bakması olarak ifade ediliyor.
Eldeki son resmi veriler Türkiye’de 2025 yılının mart ayında işsiz sayısının 2.807 bine (işgücünün yüzde 7,9’u) gerilediğini gösteriyor. Buna karşılık iş aramadığı halde işsiz olan ve iş bulursa çalışmaya hazır olduğunu ifade edenleri de işin içine katarsak (geniş işsizlik) işsizlerin sayısı 10 milyonun üzerine yükseliyor (işgücünün yüzde 28,8’i.) Türkiye’de gerçek işsizlik oranını en doğru gösteren oran budur.
“Sürekli risk yaratmaktan çıkılmazsa yeni riskler oluşuyor”
Çalışan (aktif) sigortalı / Emekli (pasif) sigortalı oranı biraz da bu geniş işsizlik kavramı içinde yer alan insanların iş bulup çalışmasına ve prim öder konuma gelmesine bağlı bulunuyor.
Geniş işsizlik oranı ne kadar azalırsa çalışan / emekli oranı da sağlıklı orana o kadar yaklaşacak. Türkiye, yatırım ortamını mutlaka iyileştirmek ve istihdamı yükseltmek zorunda. Bunun da yolu riskleri düşürmekten geçiyor.
Sürekli risk yaratan bir ülke konumundan çıkmadığımız sürece her yeni risk başka bir riskin alt yapısını hazırlıyor. Sosyal ve siyasal riskler yükseldikçe yatırım ortamı zayıflıyor, yatırımlar azalıyor, yatırımlar azaldıkça yeni iş yaratma imkânı kalmıyor ve sonuçta geniş işsizliği ve dolayısıyla çalışan / emekli oranını düzeltmek mümkün olamıyor.”