Eski TCMB Başkanı anlattı: Merkez'in altın freni nasıl etki yaratacak?

Merkez Bankası’nın yurt içindeki madenlerde üretilen altın alımlarını durdurmasına yönelik TCMB eski Başkanı Durmuş Yılmaz, alımların olumlu olduğunu, kararın sebeplerinin çeşitli olabileceğini belirtti. Yılmaz, cari açık ve ekonomiye etkilerini ise farklı bir açıdan değerlendirdi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Eski TCMB Başkanı anlattı: Merkez'in altın freni nasıl etki yaratacak?

ÖZDER  ŞEYDA UYANIK

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) yurt içindeki madenlerde üretilen altın alımlarını durdurmasına yönelik haber dikkat çekmişti.

TCMB eski başkanlarından Durmuş Yılmaz, konuya ilişkin değerlendirmelerini ekonomim.com’a yaptı.

2006-2011 yılları arasında Merkez Bankası Başkanlığı yapan Durmuş Yılmaz, TCMB’nin yurt içindeki madenlerden altın alımlarında TL karşılığı piyasa fiyatından ilk alıcı konumunda olmasının “olumlu” olduğunu belirtti.

Yılmaz, altın alımlarının durdurulmasının, 2023 yılında getirilen “işlenmemiş altın ithalatına kota” nedeniyle piyasada oluşan fiyat farkının azaltılmasına yönelik olabileceği gibi kota nedeniyle başvurulan kayıt dışı yöntemlerin azaltılmasına yönelik olabileceğinin altını çizdi. TCMB’den açıklama yapılmadan bu sebeplerin bilinmeyeceğini belirten eski Başkan, fiyat farkının azalıp azalmayacağının da izleneceğini söyledi.

Altın alımlarında cari açık etkisi

Durmuş Yılmaz, altın alımlarının ya da alımların durdurulmasının cari açığa etkisinin ise hem negatif hem de pozitif etkileri olabileceğini belirtti.

Ancak Yılmaz, bu durumun altın üreticileri açısından incelenmesi gerektiğini savunarak şunları söyledi:

Altın üreticileri yerli ve yabancı olarak ikiye ayrılıyor. Türkiye’de 40 ton altın üretimi yapıldığını belirtiliyor. Bunun ne kadarını yerli firmalar ne kadarını yabancı firmalar üretiyor?

Yerli firmaların ürettiği altın miktarı cari açık için olumlu etkide bulunuyor. Yabancı firmaların ürettiği altın tarafında ise istihdam, işçi maliyetleri, üretim giderleri, devlete ödenen vergi ve harçlar çıktıktan sonraki kısım öne çıkıyor. Önemli olan yabancı firmaların ürettiği altındaki “net etkiye” bakmak oluyor. Ürettiklerinden kazandıkları miktarın ne kadar yurt içinde kalıyor?

İstihdam açısından altın madenlerinin ve üretiminin ekonomiye önemli bir katkısı var.

Ben Uşaklıyım. Uşak Altın Madeni’nde 1500 kadar işçi çalışıyor. Bu bölge ekonomisine önemli bir katkı. Ancak maliyetler hesaplandığında üretilen yaklaşık 450 kilogram altın istihdam maliyetini karşılayabiliyor.

"Yeniden döviz talebi yaratıyor"

Diğer yandan TCMB’nin bu altınları almak için piyasaya sürdüğü TL bir likidite yaratıyor. Bu likiditeyi de sterilizasyonla geri çekiyor. Bu maliyetle nette sıfır oluyor. Ödemeler dengesinde bu şirketler kazançlarının önemli bir kısmını ana merkezlerine işletmek kârı olarak çıkarmak için yine bir döviz talebi yaratıyor.

Şeffaf bir bilgilendirme sistemi olmadığından yaklaşık hesaplamalarıma göre, 100 birim kazancın 5 birimi yurt içinde istihdam, vergi, harç, üretim maliyetleri gibi harcamalara yönelirken, 95 birim yeniden yurt dışına çıkıyor. Bu veriler net olarak olmadığı için hata payı da bizim değil bilgilendirme yapması gerekenlerin sorumluluğunda oluyor.

Bu şirketlerin ilave yatırımları, doğrudan yatırımları yine yurt içinde kalsa cari açık için de ekonomi için de daha olumlu etkiler yaratabilirler.”

Ekonomi