Yapay zekadan kömüre ikinci şans!

Dünyada karbon emisyonlarını azaltma hedefiyle kömürden uzaklaşma eğilimi sürerken, yapay zekâ uygulamalarının tetiklediği veri merkezi patlaması bu dengeyi değiştiriyor. Veri merkezlerinin artan elektrik talebi, ABD’de kömür santrallerinin ömrünü uzatıp kömürün rolünü artırıyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Yapay zekadan kömüre ikinci şans!

 

EVRİM KÜÇÜK

Yapay zekâ uygulamalarının hızla artması, ABD’nin kömür endüstrisine hareketlilik getirdi. Teknoloji devlerinin veri merkezleri için artan enerji ihtiyacı, bazı kömür santrallerinin kapatılma planlarını erteletirken, yeni yatırımların da önünü açıyor. Kömür madenlerinden emisyonlar hâlâ çevresel bir risk oluşturuyor. Ancak enerji analistlerine göre, yapay zekâ temelli elektrik talebi sürdükçe, kömürün “dijital çağda ikinci bir ömür” kazanması olasılığı artıyor.

ABD’de kömür üretimi son beş yılda düşüş eğilimindeydi. Ancak elektrik talebindeki yapay zekâ kaynaklı artış, kömürün kısa vadede yeniden önem kazanmasına yol açtı. Ağustos 2025 itibarıyla sektörde çalışan sayısı 41.300’e gerilese de, enerji şirketleri arz güvenliği kaygısıyla mevcut santralleri devrede tutma eğiliminde.

Yeni nesil kömür santrali

Kömürün dönüşümündeki en dikkat çekici girişim, karbon yakalama ve depolama (CCS) teknolojileri üzerine çalışan 8 Rivers şirketinden geldi. Firma, Wyoming ve New Mexico’da karbon yakalama özellikli yeni kömür santrali projeleri için anlaşmalar imzaladı. Bunlardan biri, ABD’de 20 yıldan uzun süredir planlanan ilk yeni büyük ölçekli kömür santrali olabilir.

8 Rivers, “Allam-Fetvedt Döngüsü” olarak bilinen, yan ürün olarak yalnızca su ve saf karbondioksit üreten ileri bir gazlaştırma süreci kullanacak. Şirketin hedefi, megavat saat başına 100–120 dolar maliyetle elektrik üreten, ancak karbon yoğunluğu MWh başına yalnızca 9 kilogram olan bir sistem kurmak. Bu değer, ABD’deki doğal gaz santrallerinin ortalama 450 kg/MWh emisyonuna kıyasla son derece düşük.

Teknoloji devleri karbon yakalamaya yöneliyor

Google ve Microsoft gibi teknoloji devleri, artan elektrik talebini karşılamak ve karbon hedefl erine ulaşmak için CCS teknolojilerine yatırım yapıyor. Google, Illinois’te 400 MW’lık bir gaz santraline karbon yakalama sistemi kurmak için Low Carbon Infrastructure ile ortaklık kurdu. Microsoft ise CCS’yi “karbon nötrlüğüne giden en umut verici yol” olarak tanımlıyor. Büyük veri merkezleri, yalnızca yenilenebilir enerjiyle değil, karbon yakalama destekli termik üretimle de beslenmeye başlanıyor. Bu eğilim, kömürün tamamen terk edilmesi yerine, “karbonsuzlaştırılmış kömür” kavramını yeniden gündeme taşıyor.

Kömürden çıkış %60’tan %39’a revize edildi

Emtia analiz kuruluşu Wood Mackenzie, yapay zekâ kaynaklı elektrik talebinin kömür tüketimini kısmen canlandırdığına dikkat çekiyor. Kuruluşun son tahminine göre, ABD’de kömürle çalışan elektrik üretiminin 2025–2032 döneminde yaklaşık yüzde 39 azalması bekleniyor. Bu oran, iki yıl önce öngörülen yüzde 60’lık düşüşe göre çok daha sınırlı. Analist Peter Findlay, “Eski kömür santrallerine birkaç yıl daha ömür verilmesi, sektörün yeniden doğduğu anlamına gelmiyor. Ancak veri merkezi yatırımları, geçici bir denge yaratıyor,” değerlendirmesinde bulunuyor.

Dünya çapında kömüre geri dönüş eğilimleri

ABD’de veri merkezlerinin artan elektrik ihtiyacı, kömürle çalışan santrallerin kapatılma planlarını erteletirken, Hindistan’da da Madhya Pradesh eyaleti, iki kömürle çalışan santral için toplam 2 400 MW yatırım sözleşmesi imzaladı ve kömür enerjisinin kısa vadede hâlâ bir rol oynayabileceğini gösterdi. Çin’de 2025’in ilk yarısında 25 GW’lık yeni kömür santrali kapasitesi onaylandı. Avrupa’ya bakıldığında Romanya, Avrupalı Komisyon ile görüşerek 2,6 GW kapasitedeki kömürlü santrallerin kapanmasını en az beş yıl ertelemek için müzakere ediyor. Bu da kömür kullanımının tamamen terk edilmediğini, geçici olarak devam edebileceğini ortaya koyuyor.

 

Ekonomi