Yeni dünyanın gerekliliklerinden sürdürülebilirlik mercek altına alındı
Zirvede, yeni dünyanın gerekliliklerinden sürdürülebilirlik de mercek altına alındı. EKONOMİ Gazetesi Koordinatörü ve Sürdürülebilirlik Editörü Didem Eryar Ünlü’nün moderatörlüğünü üstlendiği panelde, IC Altyapı Grubu Genel Müdürü Serhat Soğukpınar, Kontek Grup CEO ve Yönetim Kurulu Başkanı Tolga Murat Özdemir ve Alova Farm Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Levent Sarılgan konuşmacı olarak yer aldı.
Her yıl Türkiye'nin önde gelen 250 iş liderini ve akademisyenini buluşturan Dönüşen Liderlik Zirvesi’nin 4’üncüsü gerçekleştirildi. Zirve, EKONOMİ Gazetesi'nin ev sahipliğinde PwC’nin iş birliğinde, Sabancı Holding'in ana sponsorluğunda 9-11 Ekim tarihlerinde Elite World Grand Sapanca’da düzenlendi. “Yarının Belirsizliğinde Bugünü Kazanmak” temasıyla bir araya gelen ekonomi dünyası, belirsizlik kavramını, belirsizliğin içinde yönetimi, yeni dünyanın yeni iş modellerini masaya yatırdı.
“Bazen de rotadan vazgeçmek doğru olabilir”
IC Altyapı Grubu Genel Müdürü Serhat Soğukpınar: İnşaat orijinli bir firma olmamıza rağmen farklı alanlarda fırsatlar görerek o alanlara da giriyoruz. Havaalanları, köprüler ve limanlar yapıyoruz. Farklı coğrafyalarda sadece inşaatçı değil, işletmeci olarak da faaliyet gösteriyoruz. Değişim kaçınılmaz, bu nedenden dolayı dinamik ve her şeye hazır olmak gerekiyor. Rotadan vazgeçmemek gerek diyoruz ama bazen de rotadan vazgeçmek doğru olabilir. BM'nin sürdürülebilir kalkınma hedefl eri var. Bunun için odağa insanı koymak gerekiyor. Türkiye’deki bir limanı işletmek ile yurt dışındaki limanı işletmek arasında fark yok. İşin odağında insan olmak zorunda, insanı merkeze koyuyoruz, işe bütüncül bakıyoruz. İnsan kaynağı yetiştirmek tüm iş kolları için önemli. Biz de yeni sektörlere giriyoruz ve bunlar insan kaynağı yoğun sektörler. Geçmişte turizm sektöründe yetkin personel bulmak çok zordu ama bugün öyle değil. Geçen zaman içinde bu sorun aşıldı. Havacılık sektöründeki insan sorunu eğitim ile çözüldü. İnsan kaynağı yetiştirmenin haricinde sosyal sorumluluk çalışmaları da yürütüyoruz. Bugün elektrikli araçlar bir anda dünyamıza girdi. Avrupa hızlı şekilde dizel araç üretimini terk etti ve elektrikli araç üretimine geçti. Elektrikli araçların altyapısına uygun şekilde yolları dönüştürüyor ve şarj istasyonları inşa ediyoruz. Kısacası iş dünyası çok hızlı şekilde dönüşüyor ve buna uyum sağlamak gerekiyor.

"Enerjide planlı tüketime doğru yol alıyoruz"
Kontek Grup CEO ve Yönetim Kurulu Başkanı Tolga Murat Özdemir: Türkiye’de çevik olmazsanız kaybedersiniz. Bugün artık en iyi bildiğiniz işi yapma dönemine girdik. 31 yıldır elektrik-elektronik firmasıyız. Sektöre de enerji verimliliği çalışmaları ile girdik. ‘En ucuz enerji, verimli kullanılan enerjidir’ anlayışı üzerine yoğunlaştık. Endüstriyel enerji verimliliği projeleri geliştirdik. Sonrasında endüstriyel otomasyon işine giriş yaptık. Enerji üretimine girdiğimizde ise sadece yenilenebilir enerjiye yoğunlaştık. GES’ler kurduk, hibrit santraller inşa ettik. Tüm bunları yaparken dijitalizasyon süreçlerini de unutmadık. Bugün enerjiye dayalı dijital çözümler de sunuyoruz. Enerjiyi sürdürülebilir ve verimli hale getirmek depolamaktan geçiyor. Depolama yatırımlarının artması gerekiyor. Enerji tüketiminin planlandığı ve üretimin buna göre organize edildiği bir dünyaya doğru yol alıyoruz. Kontek olarak Maxxen markamız ile uçtan uca enerji depolama, yazılım ve uygulama çözümlerini bir arada sunuyoruz. Enerjinin üretim ve tüketim tarafında dengelenmesi gerekiyor. Sanayiciler, yakın zamanda tüketeceği enerjiyi bildirmek zorunda olacak. Böylece enerjinin üretimi olduğu gibi tüketimi de planlanacak. Planlı süreç sanayiden sonra evleri de kapsayacak. Biz de bu anlamda kritik olan depolama yatırımlarına yöneliyoruz.

"Türkiye'de 100 bin ton yaban mersini üretecek kapasite var"
Alova Farm Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Levent Sarılgan: Orman meyveleri üreticisi olarak başladığımız faaliyetlerimizi, yabanmersini üretimi ile devam ettirme kararı aldık. Diğer sektörler bilinmezlikte bir deniz ise tarım bir okyanus. Bu okyanusta rotayı kaybetmemek için bütün bilimsel ve teknolojik gelişmeleri takip etmek gerekiyor. Biz de bu nedenle topraksız tarıma başladık. Topraksız tarım yaparak toprak kaynaklı hastalıkların önüne geçiyoruz. Bilimin ışığında, bitkinin istediği ortamı yaratarak 100 dönümlük alanda yaptığımız bu üretim sırasında bahçedeki takibi de sürdürüyoruz. Hastalık, susuzluk ve tahmini ürün miktarı gibi değerleri ölçebiliyoruz. Türkiye’nin toplam yaban mersini üretimi 5 bin ton, tüketim ise 10 bin ton. Oysaki bizim üretim potansiyeli 100 bin ton. Önümüzde bu işte çok başarılı olan Fas örneği var. 2014 yılında 4 bin ton üretebilen Fas, bugün 65 bin ton üretime ulaştı. Sadece AB’ye 320 milyon Euro’luk ihracat yaptı. Bizim toplam yaş meyve-sebze ihracatımız 2,2 milyar dolar. Fas’ta üretim dönemi 4 ayken Türkiye’de bu süre 8 ay. Bu üretimi Fas ve Şili yaptıysa biz de yapabiliriz. Biz sektörün gelişimi için örnek bahçeler kuruyoruz. Tarım işi başında olmak zorunda olduğunuz bir alan İstanbul'da evim var ama ne kadar orada kaldınız derseniz sanırım hiç. Artık hayatım yabanmersini için Yalova'da geçiyor.
















