Bakan Fidan: Biz barış için elimizi taşın altına sokmaya hazırız
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Gazze'de oluşturulacak Uluslararası İstikrar Gücü'ne Türkiye'nin katılımına ilişkin, "Şarm el-Şeyh'te imza atan dört liderden biriydi Cumhurbaşkanımız. Bu açıkça şunu gösteriyor, biz barış için elimizi taşın altına sokmaya hazırız, her türlü fedakarlığı yapmaya hazırız. Ama burada da az önce ifade ettim, ortaya çıkacak dokümanların, çerçevenin bizim de açıkçası destekleyeceğimiz nitelikte olması önemli. Dolayısıyla bu konudaki diplomatik temaslarımız, çabalarımız devam ediyor" dedi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın ev sahipliğinde Gazze gündemli bir toplantı İstanbul’da gerçekleştirildi. Toplantıya Birleşik Arap Emirlikleri, Endonezya, Katar, Pakistan, Suudi Arabistan ve Ürdün Dışişleri Bakanları katıldı. Görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısında Bakan Fidan, İsrail’in ateşkesi sistematik biçimde ihlal ettiğini ve insani yardımın ihtiyaç duyulan düzeye ulaşmasına engel olduğunu ifade etti. Fidan, sürecin kritik bir aşamaya geldiğini belirterek, toplantıya katılan ülkelerin ortak görüşünün Gazze’deki soykırımın yeniden başlamasına karşı çıkmak olduğunu söyledi.
Fidan, “Ateşkesin sürmesini ve iki devletli kalıcı barışın tesis edilmesi yönünde atılacak adımları destekliyoruz. Bu süreçte üzerimize düşen görevleri yerine getirmeye hazırız. Uluslararası toplumun da İsrail üzerindeki baskısını sürdürmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
İsrail’in politikası nedeniyle yardımlar bekliyor
Bakan Fidan, İsrail’in ateşkes ilanından bu yana yaklaşık 250 Filistinliyi öldürdüğünü belirterek, bu saldırıların bir an önce sona ermesi gerektiğini vurguladı. Fidan, insani yardımın ulaştırılması konusunda İsrail’in yükümlülüklerini yerine getirmediğini söyledi. Mutabakata göre günlük 600 yardım kamyonu ve 50 akaryakıt tankerinin Gazze’ye girmesi gerektiğini, ancak bunun gerçekleşmediğini ifade etti. İsrail’in politikası nedeniyle yardımların depolarda ve kamyonlarda beklediğini dile getirdi.
Hamas yönetimi devretmeye hazır
Toplantıda Gazze’nin yönetimi ve güvenliğiyle ilgili düzenlemeler de ele alındı. Fidan, Hamas’ın Gazze’nin yönetimini Filistinlilerden oluşacak bir komiteye devretmeye hazır olduğunu açıkladı. Söz konusu düzenlemelerin Filistin halkının haklarını koruyacak şekilde ve tahriklere dayanıklı biçimde yapılması gerektiğini belirtti.
Fidan, kurulması öngörülen Uluslararası İstikrar Gücü’nün görev tanımı ve yapısına ilişkin müzakerelerin de değerlendirildiğini söyledi. Bu sürecin, arabulucular ve Filistin tarafıyla uzlaşı içinde yürütülmesi gerektiğini vurguladı.
Gazze’de yeniden toparlanma ve imar faaliyetleri hakkında da görüş alışverişinde bulunulduğunu belirten Fidan, uluslararası koordinasyonun önemine dikkat çekti. Kış aylarının yaklaşması nedeniyle somut adımların hızla atılması gerektiğini ifade etti.
Ateşkesi sabote eden eylemlere izin verilmemeli
Fidan, yedi ülkenin ortak sorumluluk bilinciyle bir araya geldiğini belirterek, süreci baltalamaya yönelik gerekçelerin kabul edilemez olduğunu söyledi. “Ateşkesi sabote eden, barışı baltalayan hiçbir eyleme izin verilmemelidir” diyen Fidan, Filistin halkının iradesinin karşılık bulması gerektiğini ve barış sürecinin korunmasının önemini vurguladı.
Uluslararası istikrar gücü için karar süreci
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Fidan, Gazze’de oluşturulacak Uluslararası İstikrar Gücü’nün detayları ve Türkiye’nin asker gönderip göndermeyeceğine ilişkin soruya, bu konuda çalışmaların sürdüğünü belirterek yanıt verdi. Fidan, söz konusu gücün Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararıyla meşruiyet kazanması gerektiğini, ülkelerin asker gönderme kararını görev tanımının içeriğine göre vereceğini ifade etti.
Fidan, “Cumhurbaşkanımız da ifade etti, biz barış için elimizi taşın altına koymaya ve gerekli fedakarlığı yapmaya hazırız. Ancak ortaya çıkacak belgelerin ve çerçevenin destekleyebileceğimiz nitelikte olması önemlidir” dedi.
Filistin meselesinin tanımı korunmalı
Bir gazetecinin, ABD öncülüğündeki Gazze planına ilişkin sorusu üzerine Fidan, Filistin meselesinin tanımının değiştirilmemesi gerektiğini belirtti. “Filistin sorununun çözümü, 1967 sınırlarına dayalı iki devletli çözüm çerçevesinde olmalıdır” diyen Fidan, uluslararası toplumun büyük çoğunluğunun da bu görüşü benimsediğini söyledi.
Fidan, Gazze’deki insanlığa karşı suçların sona erdirilmesi ve ateşkesin devamının Türkiye için öncelikli olduğunu belirtti. Ancak bu durumun Filistin meselesinin tanımının değiştirilmesi amacıyla kullanılmaması gerektiğini ifade etti. “Gazze’nin yeniden inşası sürecinde yeni bir vesayet düzeninin oluşmasını kimse istemiyor” diyen Fidan, ülkelerin bu konudaki çekincelerini dile getirdiğini belirtti.
Yeni sıkıntılara yol açılmamalı
Uluslararası İstikrar Gücü’nün görev tanımına ilişkin sürecin BM Güvenlik Konseyi’nde karara bağlanması gerektiğini anımsatan Fidan, çalışmaların devam ettiğini söyledi. İlk olarak taslak ve genel mutabakatın oluşturulması gerektiğini, ardından Konsey üyeleri tarafından onaylanacağını ifade etti. Fidan, “Filistin meselesinin çözümünde atılacak her adım, bugünü çözerken gelecekte yeni bir sıkıntıya neden olacak bir zemin oluşturmamalıdır” dedi.
Gazze’de yönetim anlayışı için umutlu mesaj
Gazze’deki yönetim anlayışının nasıl şekilleneceğine dair soruya yanıt veren Fidan, Filistinlilerin kendi yönetimlerini ve güvenliklerini sağlamaları gerektiğini söyledi. “Uluslararası toplum, bu sürecin en iyi şekilde uygulanması için diplomatik, kurumsal ve ekonomik destek vermelidir” ifadelerini kullandı.
Fidan, Filistin meselesinin temelindeki farklı görüşlerin uzun süredir çözülemediğini, ancak barış sürecinin sürdürülmesi gerektiğini belirtti. “Yaşanan soykırımın ardından oluşan yeni güvenlik algısının yeni bir sisteme dönüştürülmesi zaman alacaktır. Ancak umutluyuz, elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz” dedi.