Buldan: Kaybedecekleri günü seçmekte zorluk yaşıyorlar

İktidarın seçimler için bir takvim arayışında olduğunu söyleyen HDP Eş Genel Başkanı Buldan, "Sürekli bir papatya falına bakıyorlar. Kaybedecekleri günü seçmekte büyük bir zorluk yaşıyorlar. Onlar için elbette ki zor bir seçim olacak. Hazirandan korktuklarını biliyoruz. Çünkü ‘7 Haziran’ sendromları var. Nisan mayıs ayında gidip gelen bir ittifak var, AKP-MHP ittifakı." dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Buldan: Kaybedecekleri günü seçmekte zorluk yaşıyorlar

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan TBMM Grup Toplantısı'nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Buldan, sözlerine İstanbul'da 19 Ocak 2007 tarihinde genel yayın yönetmeliğini yaptığı Agos gazetesinin önünde silahlı saldırı sonucunda öldürülen gazeteci, yazar Hrant Dink'i anarak başladı. 

Buldan konuşmasında şunları söyledi:

“Hiçbir cinayet, katliam karanlıkta kalmayacaktır. Tüm bu karanlığın sona ermesine ve bu ülkenin aydınlığa çıkmasına az kaldı. Barışın, düşlerde yarım kalmadığı, gerçek bir adalet sürecinin yaşandığı demokrasinin, sevginin, özgürlüğün kazandığı bir dönemi mutlaka bu topraklarda başaracağız.

AKP, MHP bloku kapatma dava ile hazine yardımı gaspıyla özellikle seçim sürecinde bir belirsizlik ortamı; karamsarlık ve umutsuzluk havası yaratabilmek için çırpınıp durmaktadır. HDP’siz bir seçim süreci algısı yaratabilmek için sis dalgası oluşturmaya çalıştıklarını hep birlikte görüyoruz. Buradan çok net olarak diyorum ki bu çabalar boşuna, nafile çabalardır. HDP için de halkımız için de asla bir belirsizlik ortamı yoktur, olmayacaktır. Karamsarlığa ve umutsuzluğa yer yoktur. Bizim için sisli bir ortam asla yoktur, olmayacaktır.

“Sizi sandıkta yeneceğiz”

HDP’nin de halkımızın da odaklandığı nokta bu iktidar düzenini bir an önce değiştirmek ve onları göndermektir. HDP’nin gündemini yalnızca HDP ve halkımız belirler. Bizim gündemimiz, mücadele hedefimiz siyasete, topluma, ekonomiye, ekmeğe darbe yapanlara karşı bu ülkeyi demokratik bir geleceğe, huzura taşımaktır. Bu gündemi hiç kimse değiştiremeyecektir. Bizim için her şey o kadar açık ve nettir. Sizi sandıkta yeneceğiz, nokta. Bu kadar.

Asıl belirsizlik; varlık, yokluk telaşı içindeki AKP, MHP için vardır diyeceğim, ama onların da durumu aslında nettir. İktidar için de aslında bir belirsizlik ortamı yoktur. Çünkü kaybedecekler, kaybedecekler, kaybedecekler. Söz veriyoruz, onlara biz kaybettireceğiz. Emek ve Özgürlük İttifakı bu düzeni değiştirecek, bu iktidara kaybettirecek. Bu kadar net ve açık ifade ediyorum. Öyle talimatlarını verdiğiniz kapatma davasına umut bağlamayın. HDP’siz bir seçim hayaline asla ve asla kapılmayın. Mühendislikleriniz halktan, meydanlardan geri döner. Elbette ki dönecektir de. Seçimlerin sürükleyici gücü ve esas belirleyeni HDP, Emek ve Özgürlük İttifakı olacaktır. Sandıklar, HDP ile mutlaka buluşacaktır.

“Yazı da çıksa tura da çıksa bunlar kaybedecektir”

İktidar, seçimler için bir takvim arayışındadır. Sürekli bir papatya falına bakıyorlar. Kaybedecekleri günü seçmekte büyük bir zorluk yaşıyorlar. Onlar için elbette ki zor bir seçim olacak. Hazirandan korktuklarını biliyoruz. Çünkü ‘7 Haziran’ sendromları var. Nisan mayıs ayında gidip gelen bir ittifak var, AKP-MHP ittifakı. Gidip de gelemeyeceğiniz tarihi ben söyleyeyim; bu seçimlerin ikinci turu kesinlikle hazirandadır ve hazirandan kaçamayacağınızı özellikle belirtmek istiyorum. Takvimlere pek umut bağlamayın derim. Sizi kurtaracak bir gün yoktur. Ya zamanında yapılacak bir seçimde kaybedeceksiniz ya da erkene alacağınız bir takvimde gideceksiniz. Bütün yollar gidişinize çıkmaktadır. Yazı da çıksa tura da çıksa bunlar kaybedecektir. Boşuna fal bakmayı bıraksınlar.

EYT’liler günlerdir yasal düzenleme beklerken maaş vermemek için binbir takla atan iktidarın önceliği ise bir an önce Suriye’ye girmek olmuştur. Kaynakları halka, emekçiye, emekliye değil iktidarının savaşına harcamak için plan yaptıklarını açıklamalarından okuyabiliyoruz. Tüm EYT’li kardeşlerim, esnaf, dar gelirliler bilsinler ki sizden esirgenen her bir kuruş savaş harcamalarına aktarılmaktadır. Onun için bu savaş politikalarının karşısında en güçlü itirazı yükseltmemiz gereken önemli bir süreçten geçiyoruz.

Cumhurbaşkanı adayımızı yakın zamanda halklarımıza müjdeleyeceğiz. Kadınların, halklarımızın, Türkiye halklarının tüm renklerini, kimliklerini, inançlarını, kültürünü, ortak iradesini, emeğini ve özgürlüğünü temsil eden bir Cumhurbaşkanı adayımız ile seçimlere gireceğimizin altını bir kez daha kalın harflerle çizmek istiyorum. Uğruna ağır bedeller ödediğimiz demokrasi mücadelemizin tabii ki kendi Cumhurbaşkanı adayı olacaktır. Mücadelede varız, direnişte, siyasette, yarışta varız. Cumhurbaşkanlığında da varız. Ülkeyi yönetme iddiasında da biz varız. Mücadelemizden ve halkımızdan aldığımız güçle yine dönemin kapılarını bir açacağız.”

 

 

Gündem