Can Holding operasyonunda yeni gelişme: MEB'ten Doğa Koleji açıklaması geldi!
Can Holding operasyonu sonrası Milli Eğitim Bakanlığı'ndan Doğa Koleji ile ilgili açıklaması geldi. MEB, “Doğa Koleji özel okullarında eğitim öğretim süreçleri aksamadan kesintisiz devam edecektir. Öğrenci, öğretmen ve veliler için endişeye mahal bir durum söz konusu değildir." açıklamasını yaptı.
Milli Eğitim Bakanlığı, Can Holding operasyonu sonrası Doğa Koleji ile ilgili açıklama yaptı.
Operasyonların ardından MEB'ten 'Doğa Koleji' açıklaması
Milli Eğitim Bakanlığı'ndan yapılan açıklama şu şekilde:
"İstanbul Küçükçekmece Başsavcılığı tarafından Can Holding’e yönelik yürütülen soruşturma kapsamındaki “Doğa Koleji” özel öğretim kurumlarının basın ve kamuoyuna yansıyan haberlerine yönelik aşağıdaki açıklamanın yapılmasına gerek duyulmuştur.
Adı geçen soruşturma kapsamında yer alan “Doğa Koleji” özel okullarında eğitim öğretim süreçleri aksamadan kesintisiz devam edecektir. Öğrenci, öğretmen ve veliler için endişeye mahal bir durum söz konusu değildir.
Süreç, Bakanlığımızca yakından takip edilmekte olup gerekli durumlarda kamuoyu gelişmelerden haberdar edilecektir."
Ne olmuştu?
İstanbul'da Can Holding'e yönelik soruşturma kapsamında "suç örgütü kurmak", "vergi kaçakçılığı", "dolandırıcılık" ve "kara para aklama" suçlamasıyla 121 şirketin mal varlığına el konuldu, 10 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi.
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında Can Holding bünyesinde faaliyet gösteren şirketler üzerinden suç işlemek amacıyla örgüt kurulduğu, bu örgüt aracılığıyla nitelikli dolandırıcılık, vergi kaçakçılığı, kaynağı belirsiz gelirlerin şirket hesaplarına sokulması, suçtan elde edilen gelirlerin aklanmasına yönelik çok yönlü eylemlerin gerçekleştirildiği öne sürüldü.
Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) raporları ile mali denetim birimlerinin düzenlediği inceleme raporlarıyla soruşturma başlatıldı.
Soruşturma kapsamında Can Holding bünyesinde faaliyet gösteren şirketler üzerinden kaynağı belirsiz yüklü tutarda para girişlerinin yapıldığı, bu paraların çeşitli şirketler arasında aktarılarak izlerinin gizlenmeye çalışıldığı, faturasız işlemler ve sahte belge düzenlemeleriyle vergi yükümlülüğünün azaltıldığı iddia edildi.
Holding yapısı altında kurulan çıkar amaçlı suç örgütünün Kemal Can ve Mehmet Şakir Can liderliğinde hareket ederek aynı faaliyet alanlarında çok sayıda şirket kurmak suretiyle denetim ve takip mekanizmalarını zorlaştırdığı, yönetim kurullarında değişiklikler yapıp sorumluluğu örgüt üyeleri arasında dağıttığı ve bu yolla hukuki yaptırımlardan kaçmayı hedeflediği öne sürüldü.
Ayrıca, ticari faaliyeti bulunmayan şirketlerde nakit sermaye artırımı yapıldığı, sermaye artırımlarının kaynağı olarak ortaklara borçlar hesabının gösterildiği, bu borçların gerçeği yansıtmadığı, ortaklara borçlar hesabında görülen tutarların "7256 sayılı Varlık Barışı Kanunu" kapsamında şirkete yeniden yatırıldığı, gerçekleştirilen bu işlemlerin, kanunun amacına aykırı şekilde suçtan sağlanan gelirin sisteme dahil edilmesi ve aklanması niteliğinde olduğu iddia edildi.
MASAK raporlarıyla elde edilen bulgular doğrultusunda suç örgütünün "nitelikli dolandırıcılık", "kaçakçılık" ve "Vergi Usul Kanunu'na" muhalefet gibi öncül suçlardan elde ettiği yasa dışı gelirler aracılığıyla ticari hacmini genişlettiği, eğitim, medya, finans ve enerji gibi stratejik sektörlerde şirket alımları, hisse devirleri ve yatırım faaliyetlerinin doğrudan suç gelirleriyle finanse edildiği, bu yolla örgütün hem ekonomik gücünü artırmayı hem de kamuoyu nezdinde meşruiyet kazanmayı hedeflediği öne sürüldü.
MASAK raporlarıyla mali hareketlerin değerlendirilmesi neticesinde şüphelilerin yasa dışı yollarla elde ettikleri kazançları farklı sektörlere yönlendirerek hem akladıkları hem de ekonomik hayatta sahte bir itibar ve güç sağlamaya çalıştıkları iddia edildi.
Düzenlenen operasyonda 121 şirketin mal varlığına el konularak TMSF kayyım olarak atandı, 10 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi.
TMSF 121 şirkete kayyum olarak atandı
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF), mahkeme kararıyla Can Holding'e bağlı 121 şirkete kayyum olarak atandı.
TMSF'den yapılan açıklamaya göre, İstanbul Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, TMSF, Can Holding'e bağlı 121 şirkete kayyum olarak görevlendirildi.
Açıklamada, bu dönemde TMSF'nin temel amacının şirket çalışanlarının ve üçüncü tarafların haklarının korunması ile tüm işleyişin aksamadan sürdürülmesi olduğu belirtilerek, şunlar kaydedildi:
"Bu amaçla şirket yöneticileriyle de görüşmeler yapılmıştır. Sorumluluğumuz altındaki tüm şirketler, mevzuatın gerektirdiği şekilde 'basiretli tacir' anlayışıyla idare edilerek, istikrar ve güven ortamı muhafaza edilecektir. Ayrıca, grup bünyesinde faaliyet gösteren eğitim kurumları, kamu sorumluluğu bilinciyle yönetilecektir. Eğitim faaliyetleri kesintiye uğramadan devam edecek olup öğrencilerimizin eğitimi, öğretmenlerimizin katkısı ve velilerimizin desteğiyle güven içinde sürdürülecektir."



