Yenidoğan Çetesi davasında 3 hemşire tahliye edildi

Yenidoğan Çetesi davası kapsamında başhemşire Nigar Kubilay ile birlikte 2 hemşire daha tahliye edildi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Yenidoğan Çetesi davasında 3 hemşire tahliye edildi

Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesince adliyenin konferans salonunda yapılan duruşmada, avukatların talepleri alındı.

Tutuklu sanık Gıyasettin Mert Özdemir'in avukatı Mesut Yıldırım, müvekkilinin eyleminin sadece maddi menfaatle hasta yönlendirme olduğunun ortaya çıktığını, örgüt bağlantısı ve Sosyal Güvenlik Kurumu dolandırıcılığını kabul etmediklerini ifade ederek, tahliye talebinde bulunduklarını söyledi.

Tuğçe Toptemel'in avukatı Mustafa Gür de müvekkilinin hukuka aykırı şekilde bir yıldır tutuklu olduğunu, delil karartma şüphesi bulunmadığını savundu.

Mahkeme heyeti, ara kararını açıklamak üzere duruşmaya 1 saat ara verdi.

3 hemşire tahliye edildi

Daha sonra ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu hemşireler Hüseyin Günerhan, Mehtap Sayar ve Nigar Kubilay'ın tahliyesini kararlaştırdı.

Tahliye edilen sanıklar hakkında "yurt dışına çıkış yasağı" ve "imza atma"yı içeren adli kontrol tedbirleri uygulandı.

Mahkeme heyeti, bazı tutuksuz sanıklar hakkındaki adli kontrol şartlarının da kaldırılmasına hükmetti.

Tüm duruşma tutanaklarının Adli Tıp Kurumuna gönderilmesine karar veren mahkeme heyeti, tutuklu 16 sanığın bu hallerinin devamını kararlaştırarak, duruşmayı 9 Eylül'e erteledi.

Ne olmuştu?

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 1399 sayfalık iddianamede, sanık doktor Fırat Sarı'nın elebaşı olduğu suç örgütünün sevk ve idaresini sanık doktor İlker Gönen ile 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir'in yaptığı belirtiliyor. İddianamede, suç örgütünün esas amacının, işletmesini devraldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf edip doluluğunu sağlamak, hastaların basamaklarıyla oynama yapıp, Sosyal Güvenlik Kurumundan (SGK) üst sınırda ödeme almak olduğu kaydediliyor. Sanıklarca hasta bebeklerin durumunun olduğundan daha ağır gösterildiği, olması gerekenden daha uzun süre yatışlarının sağlandığı belirtilen iddianamede, bu şekilde SGK'den yüksek ücret tahsil edildiği ve bazı hasta yakınlarından fazla para alındığı anlatılıyor. Bebek hastaların, uygun sağlık hizmeti almasını sağlayacak hastanelere sevki yerine sanıkların seçtiği, örgüt adına karlı görünen hastanelere yatırıldığı bildirilen iddianamede, karın büyük kısmının sağlık çalışanı olan örgüt üyesi sanıklarla paylaşıldığı ifade ediliyor. Esas amacın, bebeklerin sağlık durumunun iyileştirilmesi yerine maddi açıdan en fazla kazancın elde edilmesi olduğu iddianamede yer alıyor.

 

 

Gündem