Yurt dışına kaçırılan Marcus Aurelius heykeli Türkiye'ye iade edildi
Türkiye'den kaçak kazılarla 1960'lı yıllarda yurt dışına kaçırılan Roma İmparatoru Marcus Aurelius'un bronz heykeli, ABD'deki Cleveland Sanat Müzesi'nde düzenlenen törenle resmen Türkiye'ye iade edildi.
Amerika Birleşik Devletleri'nin Cleveland Sanat Müzesi koleksiyonunda bulunan Marcus Aurelius heykelinin, uzun süren bilimsel ve hukuki çalışmaların ardından Türkiye'ye iade edileceği bildirildi.
Milattan sonra 2. ve 3. yüzyıllara tarihlendirilen heykelin temmuz ayında yurda döneceği ifade edildi.
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, müjdeli haberi sosyal medya hesabından duyurdu. Yazgı, şu paylaşımı yaptı:
"1960'lı yıllarda Boubon Antik Kenti'nden yasa dışı yollarla yurt dışına çıkarılan ve Roma İmparatoru Marcus Aurelius'u filozof kimliğiyle betimleyen eşsiz bronz heykel, Cleveland Sanat Müzesi'nde düzenlenen törenle resmen Türkiye'ye iade edilmiştir. Yaklaşık 65 yıl süren bilimsel, hukuki ve diplomatik girişimlerin ardından, Marcus Aurelius'un heykeli nihayet ait olduğu Anadolu topraklarına dönmektedir.
Söz konusu eser, Türkiye'ye getirilişinden önce, üç ay süreyle Cleveland Sanat Müzesi'nde özel bir sergi kapsamında ziyaretçilerin ilgisine sunulacaktır. Temmuz ayında ise ülkemizde, kendi kültürel bağlamı içerisinde yeniden hayat bulacaktır. Böylelikle, Marcus Aurelius'un uzun yolculuğu, ait olduğu topraklarda son bulmuş olacaktır."
Boubon’dan Cleveland’a uzanan kaçakçılık hikâyesi
Marcus Aurelius heykeli, 1960’lı yıllarda Burdur’daki Boubon Antik Kenti’nde gerçekleştirilen izinsiz kazılar sonucu gün yüzüne çıkarılmış, ardından yasa dışı yollarla Türkiye dışına çıkarılmıştı. 1980’li yıllardan itibaren Cleveland Sanat Müzesi koleksiyonuna dâhil edilen eser, Türkiye tarafından onlarca yıl süren titiz takibe konu oldu.
Boubon kökenli eserler, Prof. Dr. Jale İnan’ın öncülüğünde yapılan akademik çalışmalarla uluslararası kamuoyunun gündemine taşınırken, 2021 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın New York Manhattan Bölge Savcılığı ve ABD İç Güvenlik Soruşturmaları Birimi (HSI) ile kurduğu iş birliği sürecin seyrini değiştirdi. Bu iş birliği sayesinde Lucius Verus, Septimius Severus ve İmparator Caracalla’ya ait heykellerin de aralarında bulunduğu çok sayıda Boubon kökenli eser Türkiye’ye kazandırıldı.
Bilimsel kanıtlarla gelen adalet
Heykelin Boubon Antik Kenti’ndeki Sebasteion yapısına ait olduğu; arkeolojik bulgular, akademik yayınlar, tanık ifadeleri ve bakanlık arşivlerinden elde edilen belgelerle bilimsel olarak ortaya kondu. Bu bulgular ışığında, Manhattan Bölge Savcılığı ve HSI 2023 yılında heykele el koydu.
Cleveland Sanat Müzesi’nin kaygılarını gidermek amacıyla 2024 yılında Türk ve Amerikalı uzmanlarca ortak çalışmalar yürütüldü. Heykelin silikon ayak kalıplarının Boubon’daki kaidelerle birebir uyum göstermesi, ayrıca Almanya’daki Curt Engelhorn Arkeometri Merkezi’nde yapılan analizlerin eserin uzun süre Boubon’da toprak altında kaldığını doğrulaması, iade kararını pekiştirdi.
Uluslararası iş birliğinde anlamlı bir başarı
Cleveland Sanat Müzesi, Türkiye’nin sunduğu kapsamlı bilimsel veriler karşısında etik ve yapıcı bir yaklaşım sergileyerek eserin iadesini kabul etti. Marcus Aurelius heykelinin Türkiye’ye dönüşü, kültürel mirasın korunması adına uluslararası düzeyde örnek bir iş birliği modeli olarak öne çıkıyor.
Marcus Aurelius kimdir?
Marcus Aurelius, Roma İmparatorluğu’nun "Beş İyi İmparatoru"ndan biri olarak kabul edilen, hem büyük bir lider hem de Stoacı bir filozoftur. Milattan sonra 121 yılında doğmuş, 180 yılında ölmüştür. 161-180 yılları arasında Roma İmparatoru olarak görev yapmıştır.
En çok bilinen eseri, günümüzde "Kendime Düşünceler" (orijinal adıyla Meditationes) adlı kişisel notlar ve felsefi düşüncelerini topladığı eserdir. Bu eser, onun içsel disiplin, erdem, sabır ve doğayla uyum içinde yaşama üzerine düşüncelerini yansıtır.
Marcus Aurelius’un öne çıkan özellikleri:
Stoacı Felsefe: Marcus, Stoacılığın erdem, akıl ve doğaya uygun yaşam gibi temel ilkelerini benimsemiştir. Duygulara kapılmadan, akıl ve doğa yasalarıyla uyumlu bir hayatı savunmuştur.
Filozof İmparator: Hem savaş meydanlarında komutan, hem de yazı masasında düşünür olmasıyla tanınır. Özellikle sınır savaşları sırasında yazdığı Kendime Düşünceler, günümüzde hâlâ felsefe ve kişisel gelişim alanında büyük saygı görür.
Marcus Aurelius, gücün ve felsefenin aynı bedende buluştuğu nadir tarihî figürlerden biridir. Onun yaşamı, "en büyük güç, kendine hakim olmaktır" fikrinin tarihsel bir örneğidir.