Adrenalin dolu dünya turu

Yoğun ve stresli gündemimizden bir kaç saatliğine uzaklaşmaya hazırsanız Prime Video, ‘Citadel’ ile sizi dünya çapında sürükleyici bir maceraya davet ediyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Adrenalin dolu dünya turu

CANAN DEMİRAY

Gözümüzü İtalyan Alpleri’nden bir trende açıyoruz. “Inception” vari baş aşağı bindiğimiz bu trende kırmızı gözalıcı elbisesiyle ajan Nadia Sinh çıkıyor karşımıza. Bir yıldır ortalarda olmadığını ve bu trende önemli bir görev için bulunduğunu öğreniyoruz. Peşinde olduğu kişi, trende az ilerisinde oturan, çantasında taşıdığı zenginleştirilmiş uranyumu en iyi fiyatı veren alıcıya satmanın peşindeki kötü adam Igor. Ajan Nadia’nın fiyakalı el çantası ise kötülerle savaşmak için donatılmış. Parfüm şişesinde patlayıcı, allığında ise takip cihazı var. Ne de olsa Bond’un Q’su varsa Nadia’nın da komuta merkezinde teknoloji dehası Bernard Orlick’i var. Derken yanına tanıdık bir adam yaklaşıyor. Bu kendisi gibi gizli ajan Mason Kane. Havadaki gerilim Kane’in yanına oturmak istediğini İtalyanca söylemesiyle kırılıyor. Aralarında ne geçtiğini henüz bilmiyoruz ama hararetli bir ilişki yaşandığı aşikar. Sırasıyla Mandarin, Almanca ve İngilizce konuşmaya başlıyorlar. Evet, ajanlar ve havalarından geçilmiyor. Derken neden orada olduklarını hatırlayarak kötü adamların peşine düşüyorlar. Citadel adını ilk kez Igor’dan duyuyoruz. Nadia’ya Citadel’den olup olmadığını ve bunun bir efsane olduğunu düşündüğünü söylüyor, Nadia gülümsemekle yetiniyor. Citadel bir ajanlar birliği, ülkelerden bağımsız amaçları ise tüm insanlığın güvenliğini sağlamak. Bu arada Mason Kane diğer kötü adamı haklıyor ama iş burada bitmiyor; kendilerinden pek emin bu iki ajan tuzağa düşürüldüklerini öğreniyor. Uranyum filan yok, peşlerindeki kötüler olan Manticore’un tek amacı ı Citadel’i tüm ajanlarıyla birlikte ortadan kaldırmak. Kısmen de başarılı oluyorlar, adrenalin dolu kavga sahnelerinin sonunda Igor bombanın pimini çekiyor, içinde bulundukları tren patlayarak köprü üstündeki raylardan suya devriliyor.

BEN ASLINDA BİR AJANMIŞIM

Heyecanlı 10 dakikanın sonrasında Mason gözlerini hastanede açıyor. Başına ne geldiğini de kim olduğunu da hatırlamıyor. Buradan 8 yıl ileriye gidiyoruz. Hafızasını kaybetmesi belki de hayrına olmuş, mutlu mesut bir Amerikan ailesinin babası olarak sakin bir yerlerde yaşıyor. Ancak bu sıradan mutlu görünen dünyasında Mason’un geçmişine olan merakı kaybolmamış. Zaman zaman gözünün önüne gelen anılardan anlam çıkarmaya çalışırken uzun bir aradan sonra DNA testini yenilemeye ve bazı cevaplar bulmaya adım atıyor- hiç beklemediği cevaplar onu buluyor. Eski çalışma arkadaşı Bernard Orlick de yaşıyor ve Mason ve ailesini olası kötülerden korumak üzere kaçırıyor. İlk başta inanmasa da gördükleri sonunda Mason kendini çetrefilli bir pozisyonda buluyor. Hafızası silindiği için hatırlamadığını öğreniyor. Bu arada Citadel’i yok eden suç örgütü Manticore’u tanımaya başlıyoruz. Dünyanın en zengin birkaç ailesini temsil eden, küresel meseleleri kendi servetlerini arttırmak için etkilemeye çalışan Manticore örgütünün işbitirici temsilcisi Dahlia Archer aynı zamanda İngiltere’nin Amerika Büyükelçisi. Soğukkanlı Archer rolünde ‘Crown’un son iki sezonunda Prenses Margaret olarak tanıdığımız başarılı oyuncu Lesley Manville oldukça başarılı. Anlıyoruz ki Citadel ile işi bitmemiş. Tüm gizli bilgilerin saklı olduğu çantanın peşinde. Ancak Mason’un hafızasını geri getirmenin sırrı da bu çantada. Mason ve Bernard Manticore’u durdurabilmek için harekete geçtiklerinde hayatta kalan bir ajan daha olduğunu öğreniyorlar, elbette o da Nadia. Ne Mason ne Nadia birbirini hatırlamasa da Mason’un Nadia’yı bulmaya ve işbirliği yapmaya ihtiyacı var. Olaylar hızla gelişiyor ve ikili dünyanın dört bir yanında sırlar, yalanlar ve tehlikelerle dolu bir maceraya sürükleniyor.

 ŞAŞIRMAK ZOR EĞLENMEK KESİN

Akıcı aksiyon sahneleri, hiçbir masraftan kaçınılmadan kullanılan özel efektler, duygusal ikilemler ve biraz da mizah dizinin atmosferinin parçaları. İran’da dağlık bir bölgeden Paris’te bir otel odasına, Fas’tan Valensiya’ya, Londra’dan Atlanta’ya dünya çapında ajanların peşinde bizi keyifli bir yolculuk bekliyor. Dizi, ‘Avengers: Infinity War ve Endgame’in yönetmenleri Russo kardeşler ile Prime Video’da izleyebileceğiniz Al Pacino’nun başrolünde olduğu Hunters’ın yaratıcısı David Weil işbirliği ile ekrana geliyor. Russo kardeşler aynı zamanda bu yılın en iyi film Oscar’nın sahibi “Everything Everywhere All At Once”ın da yapımcılarından. Dizinin kostümlerinde ise Türk tasarımcı Sara Şensoy’un imzası var. Ajan Kane’i Game of Thrones”ta Robb Stark’ı olarak tanınan, Bodyguard diziyle de yükselen Richard Madden ve Hindistan’ın en ünlü oyuncularından, Quantico dizisiyle beğenilen Priyanka Chopra Jonas paylaşıyor. Stanley Tucci ise Bernard rolünde bir kez daha parlıyor. Uranyum satışı var mı? Gizli proje? Nükleer silah kodu? Ama biz bunlara hazırlıklı olarak ekranın başına yerleşiyoruz. “Bourne Identity”, Bond ve Mission Impossible severlerin kesinlikle hoşlanacağı yapımın ilk sezonu toplam 6 bölümden oluşuyor. Görsel olarak tatmin edici saatler sizi bekliyor.