Avcı mı avlanan mı?

Disney+’ın merakla beklenen yapımlardan biri olan ‘Aktris’  çarşamba yayına girdi. Dizi izleyicileri suç, gerilim ve mizah öğelerini bir araya getiren ilginç hikayesini keşfetmeye davet ediyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Avcı mı avlanan mı?

CANAN DEMİRAY

Dijital yayın platformu Disney+ Türkiye’de neredeyse bir yılını geride bırakırken başarılı oyuncular, yapım şirketleri ve senaristlerle anlaşmalar yaparak yerli yapımları birer birer yayına sokmaya başladı. Bunlardan biri de, başrolünü Pınar Deniz ve Uraz Kaygılaroğlu paylaştığı ‘Aktris’…

Sekiz bölümden oluşan dizinin yapımcılığı BKM’ye ait, yönetmen ise Soner Caner. Son yıllarda başarılı işlerini izlediğimiz, son olarak ‘Aile’ dizisiyle de izleyicileri ekrana kitleyen, suç ve mizahı harika bir tonla kelimelere dökmeyi başaran Hakan Bonomo burada da hikaye ve senaryonun arkasındaki isim.

Dizide Tolga Tekin, Ahmet Rıfat Şungar, Şebnem Hassanisoughi, İpek Çiçek ve Serhat Kılıç gibi isimler de yer alıyor. Güzel ve yetenekli olduğu kadar samimi duruşuyla da popülerliğini arttıran Pınar Deniz son dönemde birçok başarılı işle ekrana yansıyor. Yargı dizisinin Ceylin’i olarak izlediğimizde adalet peşinde kimi zaman kuralları esnetse de duruşunu bozmuyor. Burada ise sosyopatiyi bir tarza dönüştürmüş, şiddet konusunda oldukça yetenekli ve buz gibi bir karakter. Alıştığınızın dışında bir rolde göreceğiniz Deniz, oyunculuk alanını genişletme fırsatını başarıyla yakalamış görünüyor.

KOD ADI AVCI

Karanlık bir yolda bir arabada açılıyor ilk bölüm. Yolda kalmış şık giyimli genç bir kadın ve onu yolda arabasına almış orta yaşlı bir adam. Samimi sohbet kısa bir sonra arabanın ağaca toslamasıyla son buluyor. Direksiyona başı düşmüş adam kazadan önce öldürülmüş, genç kadın ise yanında kanlar içinde çılgınca dans ediyor ardından bu anı ölümsüzleştirmek için polaroid makinesiyle selfie’sini çekiyor. Benzin döküp ateşe verdiği araba alevler içinde yanarken genç kadın ayağında topuklu ayakkabıları dünya umrunda olmadan oradan uzaklaşıyor. Az ilerde kendisini bekleyen arabaya binerken onu kanlar içinde gören şoförü şaşkın değil. Anladığımız, bu olağan bir durum. Araç oradan uzaklaşırken genç kadın gideceği davete hazırlanıyor. Arabadan indiğinde kendisini karşılayan kalabalık ve patlayan flaşlardan ünlü olduğunu ve kendi fiminin galasına gedliğini öğreniyoruz. Bu Yasemin Derin. Ama ünlü birinin bir seri katil olmasını kimse beklemez, değil mi? O da bunun farkında. Bir de ‘House of Cards’ın Frank Underwood’u tadında bir bakış atıyor kameraya. İzlediğimizi biliyor, arada şunu da söylüyor: “Bütün ışıklar üzerinizdeyken kimse sizi göremez”.

Peki Yasemin bunu neden yapıyor? İlerleyen dakikalarda evde açık olan televizyondan, öldürdüğüne şahit olduğumuz adamın çocuk istismarıyla ilgili bir davada kısa süre önce tutuksuz yargılama aldığının haberini işitiyoruz.

Sosyal medyada trend topic olmuş durumda. Bir de lakabı var: Avcı. Kimilerine göre acımasız bir katil kimilerine göre kahraman. Yaptığı işten bir yandan gururlu, bir yandan aklı bambaşka diyarlarda. Menajeri ona yeni bir proje için sürüklemek isterken dünya umurunda değil ama bir yandan kamufle olma ihtiyacında. Oyunculuk onun en iyi kamuflaj. Şoförü Ahmetle aslında bir takım olduklarını, öldüreceği hedefler için araştırma ve zamanlamayı  Ahmet’in çözdüğünü, bu hedefleri cezalandırmanın ise Yasemin’in işi olduğunu öğreniyoruz. Bir sonraki hedefi belirlemeye çalışıyorlar.

Tüm pırıltılı dünyanın içinde aslında yalın ve yalnız bir hayatı var Yasemin’in. Hep gittiği kafenin yeni sahibiyle başlayan sürtüşmeli ilişkisi ise yakınlığa dönüşme sinyalleri veriyor.

Yasemin’in geçmiş travmalarını anlatan flashback sahneleri ilüstrasyonlar halinde karşımıza çıkıyor. Bir çok katilin pek mutlu olmayan,empatiyi bastırmayı öğrendikleri bir geçmişi olması bilinen bir gerçek. Biz de öğreniyoruz.

Her ünlünün olduğu gibi Yasemin’in de hayranları var. Gelen garip mesajları genellikle ciddiye almazken bu kez biri var ki dikkatini çekmeyi başarıyor. Kim olduğunu bilmiyor ama saplantılı bir takipçi olarak düşündüğü kişi, sanki onun peşinde bir avcı. Aldığı nefesi takip edecek kadar yakınında gibi ama kim, bilmiyor.

Belirlediği hedeflerden birini öldürmek üzereyken Yasemin’den önce davranıp ona iş bırakmayan bu hayranı kim ve ne istiyor, ilerleyen bölümlerde öğrenmemiz mümkün. Ama öğrenene kadar başka canlar da yanacak gibi.

‘Killing Eve’in antikahramanı Villanelle’den tutun  Dexter’a, televizyon bize bir çok kurgusal seri katili tanıtırken kimilerine sempati duymamıza neden oldu. ‘Promising Young Woman’ da Cassandra adalet dağıtırken içindeki bulunduğu duruma nasıl geldi izledik onu anladık. Hikayelerinin  arkasında yatan travmaların hemen herkesin başına gelebilecek olaylar olmasından belki, merakla atacakları bir sonraki adımı takip edip durduk, bazen de hak verip taraflarını tuttuk.

‘Aktris’te Yasemin karakteri başında adalet peşinde olmadığını söylüyor. Ne yapıyorsa yapabilme özgürlüğü olduğunu düşündüğü için yapıyor. Ancak ‘Avcı’ halinden  ‘Avlanan’ haline gelirken duygu değişimine şahit olmaya başlıyoruz. Karakter neye dönüşecek, kahraman mı katil mi olacak bizim için, izleyerek hep beraber cevabını verebiliriz.