Fransa’dan İspanya’ya Avrupalı müzisyenler Türkiye’de
Avrupa müziğinin yükselen yıldızları Sound of Europe Festivali ile 14-15 Eylül tarihlerinde İstanbul, Ankara ve İzmir’de. Herkese açık ve ücretsiz festivalde yer alacak 4 isim, sahnede bizi bekleyen şovlarını anlattı.
ECE ULUSUM
Avrupa Birliği Yaratıcı Avrupa Programı’nın desteklediği ve Avrupa Birliği Ulusal Kültür Enstitüleri tarafından organize edilen Sound of Europe, Avrupa ile Türkiye arasında müzikal bir köprü kurmayı hedefliyor. İki gün boyunca kesintisiz müzik keyfi sunacak bu etkinlikte 25’ten fazla konserde 50’yi aşkın yabancı ve yerli sanatçı sahnede olacak. Öncesinde 4 farklı ülkeden müzisyene ilk Türkiye konserleri için neler hazırladığını sorduk.
Almanya’dan Isolation Berlin: ‘Hayalimiz coşkulu bir izleyiciyle buluşmak’
Grup 14 Eylül’de İzmir Bostanlı Seyir Terası’nda, 15 Eylül’de Ankara Çankaya Ahlatlıbel Atatürk Parkı‘nda sahne alacak.
Müziğinizi nasıl tanımlarsınız?
Negatif deneyimlerden keyifli bir şey yaratmaya çalışıyoruz.
En büyük ortak hayaliniz nedir?
Dünya çapında 50 yıl boyunca turneye çıkmak. Böylece sabah 9 akşam 5 bir işe girmek zorunda kalmaktan kurtulmak.
Nasıl bir kitle bekliyorsunuz?
Festivalde çalacak olmaktan çok heyecanlıyız çünkü bu, Türkiye’de ilk kez sahne alacağımız etkinlik olacak. Hayalimiz, dost canlısı ve coşkulu bir izleyici ile buluşmak.
İspanya’adan Maruja Limón: ‘Size parti ve ruh getiriyoruz’
Maruja Limón, 14 Eylül’de İzmir Bostanlı Seyir Terası‘nda ardından 15 Eylül’de İstanbul Kalamış Atatürk Parkı‘nda sahne alacak.
Nasıl bir konser olacak.?
Bu muazzam bir şey. 13 ülkeden sanatçıları tanıtmayı amaçladığını bilmek bir onur, bu da bize farklı kitlelerle tanışma, öğrenme ve müziğimizi paylaşma fırsatı veriyor. Konserlerde sahip olduğumuz her kitleyi seviyoruz.Tam gaz gidiyoruz! Amacımız, melodilerimiz ve sözlerimizle konser boyunca herkesi eğlendirmek, şovu keyifle izlemelerini sağlamak. Yani, biz size parti ve ruh getiriyoruz.
Türkiye’de grup kültürü, özellikle kız grupları, pek gelişmedi. Birkaç isim devam etti ama şu anda Türkiye’de ana akım müzikte kız grubu yok. Başarılı bir grup olarak, neden başarılı olamadığımızı düşünüyorsunuz? Bize ne tavsiye edersiniz?
Tarihi ve kültürel olarak, biz kadınlar belirli bir role atanmış olarak yaşadık. Bu da sistemin, gruplar gibi projelerin sürdürülmesine hiç yardımcı olmadı. Bugünü konuşmak için geçmişi konuşmamız gerek. Şunu söyleyelim ki, bu bağlamda kadınlardan oluşan gruplardan çok az müzikal referans var. Ancak, şu anda bu projeyi sürdürmek için savaşma isteğimiz bizi otomatik olarak bir referans haline getirmesi ve diğer nesillerin sanatlarını paylaşmaları ve kadın liderliğindeki birçok gruba görünürlük kazandırmaları için ilham alacakları bir ortam yaratmamızı sağlıyor. Bu sayede onlar da endüstride ortak bir hedef için savaşan bir başka grup olabilirler
Fransa’dan Ysé: ‘Birkaç Türkçe kelime öğrenmeyi planlıyorum’
Müzisyen 14 Eylül Cumartesi İstanbul Kalamış Atatürk Parkı, sonrasında 15 Eylül’de İzmir Bostanlı Seyir Terası’nda sahne alacak.
Şarkılarınız ve müziğinizle bir hikaye anlatıcısı olarak kendinizi nasıl tanımlarsınız?
Bir söz yazarı, besteci ve performans sanatçısı olarak, yazılarımda kırılganlığı merkeze koymaya çalışıyorum. Gerçek hayatta her zaman ifade edemediğim şeyleri söylemeye cesaret ediyorum. Kendimi bir birey ve sanatçı olarak kabul etmem zaman aldı. Sanatsal bir yolculuğun bu süreci yansıtabilmesini güzel buluyorum. Her gün kendime daha fazla güveniyorum ve yazmak bana çok yardımcı oluyor. Şarkılarımdan bazılarının başkalarıyla rezonansa girmesi ve onların da hayallerini takip etmeleri, korkularının üstesinden gelmeleri için ilham verebileceğini bilmekten daha tatmin edici bir şey yok.
Festival sahnesinde nasıl bir konser bekleyebiliriz?
Türkiye’de ilk yurtdışı turumu yapacak olmaktan çok heyecanlıyım! Sound of Europe, büyük bir üne sahip ve şarkılarımı yeni yerlere taşıma fırsatı sunuyor. Fransız Kültür Enstitüsü sayesinde için iki gün sahne alacağım. Meraklı bir kitleyle tanışacağım konusunda eminim ve o zamana kadar birkaç Türkçe kelime öğrenmeyi planlıyorum! Enerji ve duygularla dolu bir gösteri bekleyebilirsiniz! Tüm tur boyunca yanımda iki müzisyenim, basçı ve davulcum olacak. Hepimiz sizin için çalmayı dört gözle bekliyoruz!
Avusturya’dan Dives: ‘Herkes dans edebilir’
Topluluk 14 Eylül Kadıköy’de 15 Eylül’de Ankara Çankaya Ahlatlıbel Atatürk Parkı’nda performans sergileyecek.
Türkiye’de müzikseverlerle buluşma konusunda nasıl hissediyorsunuz?
Çok heyecanlıyız. Bu bizim için özel bir fırsat ve bir grupta yer almak bize yeni yerlere gitme şansı sunduğunda her zaman kendimizi şanslı hissediyoruz. Ayrıca, insanların müziğimizi beğenmesini umuyoruz ve bu deneyim sırasında diğer sanatçılar ve müzikseverlerle tanışmayı sabırsızlıkla bekliyoruz. Başka ülkelere müzik bağlamında seyahat etmek, aynı zamanda ağımızı genişletme ve hem meslektaşlarımızla hem de yeni dinleyicilerle bağlantı kurma şansı anlamına geliyor.
Konsere özel bir setlist hazırladınız mı? Müzikseverleri neler bekliyor?
Sahnede bize eşlik edecek bir gitarist daha getiriyoruz, bu da sadece üçümüzün olduğu gösterilere kıyasla daha canlı bir performans sunmamıza olanak tanıyacak. Ayrıca seyirciyle etkileşime geçmeyi ve konseri, hikayeler ve duygular paylaştığımız bir buluşma anı olarak kutlamayı seviyoruz. Setimiz, en sevdiğimiz canlı şarkılardan oluşacak ve hem yeni hem de sevilen eski şarkılar içeriyor. Herkes dans edilebilir, bazıları daha enerjik, bazıları ise kol kola sallanmaya davet edebilir!