Modada dönüşüm bir zorunluluk

Ünlü tasarımcı Özgür Masur, modanın dönüşüm hızının son dönemde biraz daha arttığını söyleyerek, “Günceli yakalamak ve insana ayak uydurmak zorundayız. Çünkü hizmet alanımız insan ve tüm kaynakların toplamı her zaman insan kavramına çıkıyor” diyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Modada dönüşüm bir zorunluluk

Pandeminin bitmesiyle birlikte baş döndürücü bir hızla ilerleyen moda endüstrisi, tüketicileri olduğu kadar tasarımcıları da etkiliyor. Çalışma temposunun artmaya başladığı günümüzde, tasarımcılar dünyadaki gelişmeleri takip ederek, modaya yön veriyor.

Ünlü moda tasarımcısı ve Moda Tasarımcıları Derneği Eşbaşkanı Özgür Masur’la yeni sezon modasını ve modadaki dönüşümü konuştuk: “İnsan modaya değil, moda insana ayak uydurmalı!”

Kış modasınının stil kodları nelerdir?

El işçiliğinin değer olarak yükseldiği bir dönem hissediliyor. 70’li yılların ruhunu hissettiren el işçiliği tığ ile yapılmış algısının hissettirdiği grafikleri fazlası ile hissedeceğiz. Yine 70’ler esintili şifon baskılı floral ve grafiksel renklerin fazlasıyla bir arada bulunduğu printler’i göreceğiz. Geçtiğimiz sezonlarda hissettiğimiz büyük formların yerini daha dar görüntülü pantolonlar ve elbiseler alacak.

Yine rahat kıyafetler popüler mi? Yoksa daha klasik şık kıyafetler mi öne çıkıyor?

Rahat görüntülü over görüntülerin yerini daha skinny bir görüntü alacak.

Hangi kumaşlar öne çıkıyor?

Organik görüntülü kumaşlar üzerine ışıltı kazandırılan krinkıl kıyaslar, iplik oyunlarının kumaşlar üzerinde manipülasyonların yaratıldığı dokulu kumaşlar ve şifon kumaşı elbiselerde, günlük üst giyimlerde fazlası ile hissedeceğiz.

Modada bir dönüşümden söz edebilir miyiz dünyada? Yurtdışından yeni geldiniz, biraz sokak modası ya da sizin tarzınız olan haute couture izlenimlerinizi alabilir miyiz?

Moda her zaman bir dönüşüm halinde ve bu zorunluluk gibi bir şey. Zamanı ve günceli yakalamak ve en önemlisi de insana ayak uydurmak zorunda. Bazen düşünüyorum da moda mı insana ayak uydurmak zorunda yoksa insan mı modaya uymak zorunda? Genelde ben modanın insana ayak uydurmak zorunda olduğunu sonucuna varıyorum. Çünkü hizmet alanımız insan ve tüm kaynakların toplamı her zaman insan kavramına çıkıyor. İnsan bir şekilde yaşamış olduğu zaman dilimine evriliyor gerek psikolojik gerek biyolojik… Dönüşüm de bu sayede olmak ve dönüşmek zorunda. Sadece ‘modanın dönüşüm hızı biraz daha hızlandı’ ifadesini kullanmak bana daha doğru geliyor. Bu durum da dünyada sokak modasında fazlası ile görülebiliyor. Haute couture ise modanın fantezi yaşam alanı. En azından tasarımcılar için... Bir kitlen var; onları tanıyorsun, yaşamak istedikleri fantezilere göre bir tiyatro hazırlıyorsun ve sunuyorsun hesapsız ve kitapsız bir şekilde. “Yanlış, güzel, satar, satmaz” gibi kelimeleri bu anlamda haute couture için konuşmak çok anlamsız. Çünkü markanın DNA’sına uygun yazılan tiyatro sahnesi gibi bir şey.

Moda tasarımcıları derneğinde faaliyetler nasıl devam ediyor? Yeni projeler var mı?

Özlem Kaya ile birlikte eşbaşkanlı olarak yönettiğimiz derneğimiz her zaman hızlı bir şekilde faaliyetlerini sürdürüyor. Danışmanlık verdiğimiz tasarım yarışmaları, farklı üniversiteler ile yürüttüğümüz çalışmalar ve farklı disiplinler ile birlikte yürüttüğümüz projelerin yanında, dernekler arası istihdam sağlayan proje çalışmalarımız ile devam ediyoruz.

'TÜRK KADINI GAYET GÜZEL GİYİNİYOR'

Ünlü modacıya, ‘Türk kadınının stili hangi ülkelerle benzerlik gösteriyor’ diye soruyoruz, şöyle yanıtlıyor: “Türk kadını bence dünyaya çok fazla ayak uydurmuş durumda. Bunu samimi olarak söyleyebilirim. Ve hatta birçok ülkenin kadınlarından bile daha iyi giyindiklerini söyleyebilirim. Çünkü artık her şeye çok rahat sahip olmak ve ulaşmak mümkün. Dijital dünyanın en büyük artılarından birinin modaya rahat ulaşmak olduğunu söyleyebilirim.”