Türk kadını modada dijitali sıkı takip ediyor

Aile şirketinde çalışırken, marka yaratmanın gücüne inanarak internet üzerinden satış yapmak üzere Ma Mulier markasını yaratan Ece Güneren Tütüncü, ‘Türk kadını moda akımını sosyal mecralardan sıkı takip edip, kendi giyim tarzına uyarlıyor’ diyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Türk kadını modada dijitali sıkı takip ediyor

Özge Yavuz - Moda&Marka Sohbeti

Tekstil ve hazır giyim sektörünün son dönemdeki girişimcilerinden Ma Mulier markasının kurucusu Ece Güneren Tütüncü, markasını online dünyaya yönelik olarak kurdu. Nişantaşı’nda bir mağazası olan ama internetten satışa odaklanan Tütüncü’yü böyle bir kanala yönelten kriterlerin başında Türk kadınının online alışverişe olan merakı geliyor. Hatta modayı yakalama konusunda Türk kadınının dijital çağa çok hızlı ayak uydurduğunu söyleyen Tütüncü, “Bunda da sosyal mecralardan takip ettikleri influencerların etkisi oldukça büyük. Bu sayede moda akımlarını yakından takip edip kendi imkanları dahilinde kendi giyim tarzlarına uyarlıyorlar” diyor. Ece Güneren Tütüncü ile modada girişimcilik ve trendler üzerine… 

İş Bankası'nın seçtiği ve desteklediği girişimcilerden birisiniz. Ma Mulier ne anlama geliyor?

Ma Mulier, ‘Benim Kadınım’ anlamına geliyor. Yaştan ve zamandan bağımsız tasarımlar yapıyoruz. Zamansız parçalardan oluşan ve her yaşa hitap eden çizgisiyle, kendine özgü bir stil yaratmak isteyenlere özel parçalar sunuyoruz. Kullandığımız malzeme seçimleri ve kumaşlarla da modanın sürdürülebilirliğine katkı sağlıyoruz. Biz gündüzden geceye geçebilecek parçalar sunuyoruz.

Markanızın kuruluş hikayesinden ve biraz da kariyerinizden bahseder misiniz?

Aslında biz köklü bir firmayız. Babam aile şirketimizi 1993 yılında kurdu. İstanbul Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği yüksek lisans tezimi teslim ettiğim hafta babamın bir iş için yurtdışına çıkması gerekti ve benim 1 haftalığına işyerine göz kulak olmamı istedi. Ben bu şekilde 13 yıldır tekstil sektöründeyim. İlk yıllarda başka markalar için koleksiyonlar hazırlayıp üretim gerçekleştiriyorduk. Çalışma hayatımı burada devam ettirmeye karar verdikten sonra kendimi geliştirmek ve hedeflerimi yeniden belirleyebilmek için ilk önce Bahçeşehir Üniversitesi’nde Stratejik Pazarlama ve Marka Yönetimi yüksek lisansı, arkasından İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde Uluslararası Ticaret doktora eğitimi aldım. Buralardan aldığım eğitim ile birlikte markalaşmanın önemi ve gerekliliğini de göz önüne katarak kendi markamı kurmaya karar verdim. Böylece 2015 yılında ilk markam olan Myraang markası ortaya çıktı. Yeni fikirler ile birlikte dijital çağa ayak uydurarak 2021 yılında, Ma Mulier markasını e-ticaret markası olarak yarattık.

Markanızın çizgisi nedir?

Ma Mulier kadınını hayatı dolu dolu yaşayan, özgüvenli, dinamik, elegant ve yaşı olmayan olarak tanımlayabiliriz. Ma Mulier’ in koleksiyonlarında, modellerin daha çok özgün, zamandan, mekândan ve mevsimden bağımsız tasarımlara sahip olmasına önem veriyoruz.

Markanızın tasarımlarını kim yapıyor?

Biz oldukça kalabalık, stilist ve desinatörlerden oluşan kadın ağırlıklı çok güzel bir ekibiz. Ben ve ekibim tasarımları beraber yapıyoruz.

Üretim nerede yapılıyor?

Her bir modelin tasarım aşamasıyla başlayan hikayesi son tüketiciye ulaşana kadar tüm adımlarıyla kendi tesisimizde gerçekleşiyor.

İnternet üzerinden mi satış yapıyorsunuz? İhracatınız var mı?

Nişantaşı’nda bir mağazamız var. Ancak yurtiçinde bugün için ağırlıklı olarak internet üzerinden satış yapmayı tercih ediyoruz. Amerika başta olmak üzere, İsrail, İngiltere, Rusya ve daha birçok ülkeye ihracat yapıyoruz.

Bize bu yaz sezonu trendlerinden bahseder misiniz?

Bol kesim kalıplardan düşük belli pantolon veya eteklere, ikili maskülen takımlardan spor gruplara birçok farklı trendin harmanlandığı bir sezon bizi bekliyor. Sezonun en trend renklerinden biri olan dijital lavanta rengi Ma Mulier’in tasarımlarında da bolca yer almakta.

Modayı nereden takip ediyorsunuz?

Hepimizin bildiği üzere tüm dünyada modayı belirleyen otoriteler mevcut. Kendi tarzımızı sezon trendleriyle harmanlamayı tercih ediyoruz. Birebir fast fashion akımları modellerimize taşımak gibi bir hedefimiz hiçbir zaman olmadı.

Sizce Türk kadınının giyim tarzın nasıl?

Aslında Türk kadınının özellikle moda konusunda dijital çağa çok hızlı ayak uydurduğunu düşünüyorum. Bunda da sosyal mecralardan takip ettikleri influencerların etkisi oldukça büyük. Bu sayede moda akımlarını yakından takip edip kendi imkanları dahilinde kendi giyim tarzlarına uyarlıyorlar.

Markanızla ilgili hedefleriniz neler?

Yurtdışında Türkiye’yi temsil eden bir marka konumuna gelmek. Bu bugün için hayal olarak gözükse de her adımında bu hayalime daha da yaklaştığımı hissediyorum.