Anti-dezenflasyon cephesi iş başında

Şeref OĞUZ
Şeref OĞUZ ÖNERİ - YORUM

Enflasyon kelimesi yabancı zaten… Üstelik öne ek olarak; “de”si de var; yani enflasyonu giderme anlamı katan. Yetmezmiş gibi bir de başına “anti” koyduk ki tadından yenmez hale gelmiş. Efendim lafı uzattığıma bakmayın, kısaca; enflasyonun düşmesini istemeyen kesimden söz edeceğim yazımda.

Şu enflasyonu başımıza bela ettiğimizden beri, onu indirmek adına öylesine çok şey denedik ki, şaşarsınız. Buna rağmen elin enflasyonlarının yıllık rakamlarını biz her ay yaşar olduk ve TÜİK’in matematiği dahi ağlatan endeks hünerlerine rağmen indiremedik, indiremiyoruz, indiremeyeceğiz.

EY MEHMET ŞİMŞEK, ENFLASYONU ÇÖZ FAKAT…

Büyümeyi bu işe karıştırma, yeni vergi koyma, yandaşımı üzme, kayıt dışındaki arkadaşlarıma dokunma, verdiğimiz teşvikleri geri alma, istisnaları kaldırma, seçmene acı ilâç içirme, kamuya tasarruf yaptırma, makam araçlarını geri alma, bizi cam binalarımızdan çıkarma, Diyanet’in ödeneğini kısma, müteahhit alacağını geciktirme, adamlarımı görevden alma, istediğimde para ver.

Bu şartlar altında, enflasyon çöz, bana getir. İyi de bu mümkün mü? Nitekim Şimşek’in attığı her adımda ona fren olan bir hükümet kanadı çıkıyor hatta “Şimşek gidici” diye tezvirat yayılabiliyor.

İKİ SORU İKİ CEVAP / Enflasyonzadelere dair…

Bu cephe kimlerden oluşuyor?

Ucuz faizli krediye ulaşanlar, ballı ihale alanlar, kamu bankalarından kaynak aktarılanlar… Bu kadar mı? Ne gezer? Devlet ihsanıyla(!) serpilen, çayın taşıyla çayın kuşunu vurmaya alışmış, siyaseten yakınlıklarıyla rekabetten korunmuş ve ancak yüksek enflasyon ile hayatını sürdürebilen asalaklar…

Lobicilikle başarabilirler mi?

Elbette… Hafize Gaye Erkan’ı hatırlayın, bir gecede gözden düşürüp azlettirdiler. Naci Ağbal’ı hatırlayın, gece yarısı Resmi Gazete’ye manşet yapıp azlettirdiler. Nice işini doğru yapma gayretindeki bürokratı, bakanı, güçlü saray lobicilikleriyle bizar edip, itibar suikastı ile kovdurttular.

not/ALİ YAZAR VELİ BOZAR KÜP SUYUNU ÇEKER AZAR AZAR

Barış Manço’nun enfes şarkısı bu cümleyle başlar ve “Üzülmüşüm neye yarar, keskin sirke küpüne zarar” diye biter. Rahmet olsun Barış Manço’ya... Basit gibi görünen ifadelerle ne çok şey anlattı bize. Çocuklardan büyüklere hala dilimizde yaşamasının sebebi, çok az kelimeyle çok fazla şey anlatışıydı.

Sahi, neden alinin yazdığını veli bozuyor? Çünkü ali, enflasyonun inmesini isterken, veli buna itiraz ediyor. Zira enflasyon, yağlı bir battaniye gibi, altında pek çok ilkelliği, verimsizliği, kaynak israfını, devlet malını yiyen domuzu, çeteciyi, yandaşı, candaşı, kamu malı talancısını saklayabiliyor.

Anti dezenflasyoncular, boşuna uğraşmasın. Zira bu enflasyon, onlara rağmen çözülecek. Sorun, çözüm sürecindeki külfetin kimin sırtına yükleneceğidir. Eğer basiretli bir ekonomi yönetiminden söz edeceksek, bu külfetin toplumun tüm kesimlerine eşit ve hakkaniyetle yayılması sonucuna varırız.

Ancak enflasyonzade diyebileceğim kesimi bu işe dâhil etmeyip, vatandaşın sırtından çözüm aranacaksa, bu iyi bir çözüm olmayacak, toplumsal barış bozulacak, sokaklar hareketlenecek, iktidarın raf ömrü erken bitecek, endeksler direnecek, fiyat artışları durmayacak, hiperenflasyona varılacak.

Enflasyonun gelir dağılımını bozucu etkisi malum… Zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan bu sürecin sona ermesine direnenler elbette bu ortamın “zade”leridir. Zede’ler buna razı olacak mı?

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar