Fenerbahçe’yi 23 yıldır taşıyor, Amman’da toplu taşıma yapıyor

Sadi ÖZDEMİR
Sadi ÖZDEMİR EKONOMİDE SAĞDUYU

Personel ve öğrenci taşımacılığı, kolay gibi görünse de çok zorlu bir hizmet sektörü faaliyetidir. Türkiye’de bu alanda öyle şirketlerimiz var ki yurt dışında bazı şehirlerin ‘toplu taşımasını’ bile üstlenebiliyor.          

Gür-Sel Turizm Taşımacılık ve Servis Ticaret A.Ş (Gürsel) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hürer Gündüz, Ürdün’ün başkenti Amman’da 2019’dan beri 135 araç ile metrobüs ve diğer toplu taşıma hizmeti verdiklerini söyleyince hem şaşırdım hem sevindim. Çünkü bu konu ülkemiz adına hizmet ihracatının en önemli gelir kapılarından biri olabilir. Hürer Gündüz, Almanya’da (Hamburg) benzer işlere başlamak hedefiyle yola çıktıklarını ve bütün Avrupa ülkelerine yayılmak istediklerini de belirtiyor. “Hamburg’da toplu taşıma işi mi” diye soruyorum, yanıtı “Hayır, önce personel taşımayla başlayacağız. Şu anda 25 otobüsle yola çıkıyoruz” oluyor.

Hürer Gündüz, şöyle devam ediyor: “Almanya için 25 Mercedes otobüs aldık ve 125 milyon liralık bir yatırım yapmış olduk. Otobüslerimizi, yerli üretim (Türkiye’den) satın aldık. Şimdi Almanya için 40-50 şoför arıyoruz. Kadın şoför bulsak çok seviniriz, çünkü kadın çalışan sayımızın artmasını çok istiyoruz. Kadınlara öncelik tanıyacağız. Almanya’da hem otobüs hem şoför açığı var. 2023’te Almanya geneline hizmetlerimizi yayacağız. 2024’ten itibaren personel, öğrenci, turizm taşımasıyla Batı Avrupa ülkelerine de gideceğiz. Aslında bu ülkeler zor pazarlar gibi görünüyor ama kuralları belli, yerine getirirseniz, beklentilerini de karşılarsanız iş yapmak kolay. Yeter ki taahhütlerinizi harfiyen yerine getirin, kalite sürekliliği sağlayabilin.”              

Dünya Bankası gelişen ülkelere destek oluyor

Yurt dışında gelişen ülkelerde büyüme potansiyelinin de çok yüksek olduğunu anlatan Gündüz, Dünya Bankası’nın gelişen ülke belediyelerine toplu taşımayı iyileştirmeleri için krediler sağladığını söylüyor. Dünya Bankası’nın bu kredilerin kamu elinde farklı amaçlarla erimemesi için de özel sektörden hizmet satın alınmasını ya da özel sektörle ortaklık kurulmasını şart koştuğunu belirtiyor. Gündüz, “Bizim sektörümüzde, işimizde dünya genelinde çok fırsat var. Birçok şehir toplu taşımasını özel sektörle birlikte çözecek. Bizdeki sağlık yatırımları gibi kamu özel sektör ortaklığı çözüm olarak görülüyor. Henüz Türkiye’de şehir içi ulaşım, metro gibi işletmelerde özel sektör yok. Biz de bu işlere yurt dışında bu işlere başlamış olduk” diyor. 

250 bin personel, 40 bin öğrenci taşıyor

Gür-Sel, halka açık bir şirket ve bu nedenle de son derece kurumsal ve şeffaf. Hürer Gündüz, rakamları sıralıyor: “2022’yi yaklaşık 1 milyar 730 milyon lira konsolide ciro ile kapatmış olabiliriz ama rakam henüz kesinleşmedi. 2023 konsolide ciromuzun yaklaşık 3,2 milyar lira olmasını hedefliyoruz. Çünkü yurt dışındaki mevcut ve muhtemel yeni işlerimiz döviz bazında gelirlerimizi artıracak. Amman’da 3 yıl önce aldığımız metrobüs ve şehir içi taşıma ihalesi, 135 araçla 5 yıllık hizmeti kapsıyordu. 157,5 milyon dolarlık bir paketti ve devam ediyoruz.”

Peki Gür-Sel’in Türkiye içindeki faaliyetleri ve iş hacmi hangi boyutlarda. Hürer Gündüz bu konuda şu bilgileri aktarıyor: “Şu anda yurt içindeki operasyonlarımızda 300’den fazla şirketin 250 bine yakın personelini, 9 üniversite ve 30 kolejin de 40 bin öğrencisini taşıyoruz. Toplamda 2 bine yakın çalışanımız var. 7 bine yakın araçla hizmet veriyoruz. Mesela Starbucks’ların yurt genelindeki personel taşımasını biz yapıyoruz. Yani Diyarbakır’dan İstanbul’a her yerde varız. Bazı işlerimiz sadece İstanbul, Ankara ve İzmir’de ama bazı işlerimiz gereği de her vilayette hizmet veriyoruz. Şehirlerarası otobüs taşımacılığı da yapıyoruz” diyor.

Caddebostan’da büyüdü, Koç’ta okudu 2003’te Gür-Sel Turizm’e ortak oldu

Gür-Sel Turizm ve Taşımacılık Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hürer Gündüz, Kadıköy, Caddebostan’da büyümüş ve doğal olarak Fenerbahçe taraftarı olmuş. 5 yıl kadar Fenerbahçe Kürek Takımında mücadele de etmiş. Koç Üniversitesi mezunu ve girişimciliğe 1993’te kendi şirketini kurarak adım atmış. Gündüz şöyle özetliyor hikâyesini: “Kendi şirketim varken de Gür- Sel ile iş birlikleri yapıyorduk. 2003’te Gür-Sel Turizm’e ortak oldum. Koç şirketlerinin çoğunun personel taşımasını yapıyorduk, devam ediyoruz. Mercedes, LC Waikiki, Starbucks gibi başka çok büyük şirketler de müşterimiz. Fenerbahçe’nin ulaşım sponsorluğuna 2000 yılında başlamıştım, Gür-Sel ile de devam ettik ve 23 yıl oldu. Fenerbahçe futbol, basketbol ve voleybol takımlarını taşıyoruz, 2010-2013 arası taşıyamadık. O dönemde Şadan Kalkavan’ın listesine girdim diye Aziz başkan (Aziz Yıldırım) kızıp sponsorluğu iptal etmişti. Ancak kendisi hapisteyken ziyaret ettim ve barıştık. Sonra, tekrar başladık, halen de devam ediyoruz ve tabii ki bu sponsorlukla gurur duyuyoruz.”

20 yılda ne kadar otomobillendik?

Aralık 2022 itibariyle Türkiye’de trafiğe kayıtlı taşıt sayısı 26 milyon 482 bin 847 adet oldu. Bu araçların yüzde 53,9’unu otomobil, yüzde16,2’sini kamyonet, yüzde 15,6’sını motosiklet, yüzde 7,9’unu traktör, yüzde 3,5’ini kamyon, yüzde 1,8’ini minibüs, yüzde 0,8’ini otobüs ve yüzde 0,3’ünü özel amaçlı taşıtlar oluşturdu. 2022 sonu itibariyle otomobil sayısı 14 milyon 269 bin 352 adede yükseldi. Peki, son 20 yılda yani 2002 ile 2022 arasında bir ülkede refah seviyesinin önemli göstergelerinden otomobil sahipliğinde nasıl bir değişim yaşadık? Türkiye’nin nüfusu 2002 yılında yaklaşık 65 milyondu. Aynı yıl, trafiğe tescilli araç sayısı ise toplam 8 milyon 655 bin 170 adetti. Bu araçların da 4 milyon 600 bin 140’ı otomobildi. 2002’de Türkiye’de 14 kişiden birinin otomobili vardı. 2022’de nüfusumuzun yaklaşık 85 milyon olduğunu kabul edersek (yaklaşık 14,3 milyon otomobille) 2022 sonu itibariyle ülkemizde her 6 kişiden bir vatandaşımızın otomobili var. Daha iyisi olabilir miydi? Tabii ki her iyinin düşmanı daha iyisidir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar