Kırtasiye ürünlerini biyo esaslı plastik hammaddeden üretecek
Adel/Faber-Castell CEO’su Oğuz Uçanlar, “Atık çay lifinden nişastaya, atık kahve posasına kadar pek çok farklı doğal kaynaklı içeriği keçeli kalem, tahta kalemi, sulu boya gövdesi ve tükenmez kalem gibi birçok ürün grubumuzda biyo esaslı plastik hammadde olarak kullanmak üzere çalışmalarımızı sürdürüyoruz” diyor.
Adel/Faber-Castell CEO’su Oğuz Uçanlar, “55 yıllık deneyimimiz ve Faber-Castell ile sürdürdüğümüz başarılı ortaklığımızla Türkiye’de kırtasiye denince ilk akla gelen şirketiz” diye başlıyor sözlerine ve ekliyor: “Sektörümüzde bir ilk olan Sürdürülebilirlik Raporu’muzun ikincisini yayınlamaktan gurur duyuyoruz.”
Adel/Faber-Castell’in sürdürülebilirliği sadece bir hedef olarak değil, iş yapış biçiminin ve kurumsal kimliğinin temel unsurlarından biri olarak gördüğünü ifade eden Uçanlar, şöyle diyor: “Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’ndan “İklim Eylemi” amacı doğrultusunda iklim değişikliğiyle mücadele etmek için entegre stratejiler geliştiriyoruz. Aynı zamanda ürün ve hammadde yönetiminde sürdürülebilirlik ilkelerine sıkı sıkıya bağlı hareket ediyoruz. Sürdürülebilir kaynaklardan elde edilen hammadde kullanımını teşvik ediyor, ürünlerimizin yaşam döngüsü boyunca çevresel etkilerini azaltacak üretim ve tasarım süreçleri geliştiriyoruz. Dünya genelindeki doğal kaynakların, enerjinin ve ormanların tükenmesini önlemek amacıyla ağaç kaynaklı ürünlerimizi yalnızca endüstriyel kullanım amacıyla yetiştirilen FSC (Forest Stewardship Council) Sertifikası’na sahip ağaçlardan üretiyoruz. Aynı zamanda sürdürülebilir orman yönetimi uygulamalarını benimseyen tedarikçilerle iş birliği yapıyoruz. 2030 yılına kadar ürünlerimizde plastik kullanımını yüzde 20 oranında azaltmayı ve 2050 yılına kadar petrol türevli plastik kullanımını tamamen ortadan kaldırarak karbon sıfır olmayı hedefliyoruz. Ayrıca, 2035 yılına kadar ambalajlarımızda geri dönüştürülmüş malzeme oranını yüzde 20 artırmayı ve 2050 yılına kadar da ambalajlarımızın üretimini tamamen geri dönüştürülmüş malzemelerden sağlamayı planlıyoruz.”
Bu hedeflerin nasıl gerçekleşeceğini Oğuz Uçanlar’dan dinledim:
Biyo esaslı plastik hammadde
“Bu yıl başlattığımız sürdürülebilir ambalaj çalışmalarıyla kâğıt ve plastik malzemelerin ayrı ayrı geri dönüştürülmesini sağladık. Bu sayede ham plastik kullanımını azaltırken, maliyet iyileştirme çalışmalarımız sayesinde de maddi tasarruf sağladık. Petrokimya türevli plastik miktarını azaltmak ve karbon ayak izimizi düşürmek için Ar-Ge birimimizle yoğun şekilde alternatif hammadde geliştirme çalışmalarımıza devam ediyoruz. Atık çay lifinden nişastaya, atık zeytin çekirdeğinden alglere ve atık kahve posasına kadar pek çok farklı doğal kaynaklı içeriği; keçeli kalem, tahta kalemi, sulu boya gövdesi ve tükenmez kalem gibi birçok ürün grubumuzda biyo esaslı plastik hammadde olarak kullanmak üzere çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ürünlerimizde atık süt kutusu ve meyve suyu kutusu geri dönüşümünden elde edilen granüllerin kullanılabileceği deneyler yaparken, atıkların geri dönüştürülerek yeniden kullanılabilir olduğu yeni ürün çalışmalarımız da devam ediyor. Sürdürülebilir ambalaj çalışmalarımız kapsamında geri dönüştürülmüş kâğıt ve geri dönüştürülmüş plastik kullanımını yaygınlaştırdık.
Petrol türevlerinin azaltılması için talaş içeren kompozit malzemeler
“Ağaç gövdeli kalemlerimizin üretiminden çıkan yaklaşık 800 ton atık talaşın büyük çoğunluğu enerji dönüşümünde kullanılırken, yeşil dönüşüm kapsamında tüketilen petrol türevlerinin azaltılmasına hizmet edecek şekilde talaş içeren kompozit malzemeler geliştirdik. Devam eden iş birliklerimiz neticesinde doğa dostu ürünlerin tasarımında bu hammaddelerin kullanımını sağlamak üzere adımlar attık. İleri dönüşüm (Upcycle) ve geri dönüşüm (Recycle) çalışmalarımız kapsamında, toplam plastik üretim firemizin bir kısmını yürütmekte olduğumuz projelerde kullanarak aynı kaliteye sahip farklı bir ürüne dönüştürebildiğimizi keşfettik.
2023 yılında başlattığımız “Sürdürülebilir Ambalaj Çalışmaları” kapsamında, 12’li boya kalemi için blister karton ve geri dönüştürülebilir vakum ambalaj çalışmaları gerçekleştirdik. Blister ambalajların kâğıt ve plastik kısımlarının kolayca ayrıştırılabilmesi için doğal yapıştırıcılar ve yeni teknolojiler kullanarak çevre dostu bir ambalaj geliştirdik. Bu çalışmayla, kâğıt ve plastik malzemelerin ayrı ayrı geri dönüştürülmesini sağlayarak, hem plastik kullanımını azalttık ve maliyet iyileştirme çalışmaları yaptık.”
“İyilik Ağacı”
“Anadolu Grubu’nun sosyal sorumluluk bilinciyle desteklediği eğitim, sağlık, spor ve kültür-sanat alanlarında Adel/Faber- Castell olarak bizler de aynı duyarlılığı benimsiyoruz. Özümüzde barındırdığımız ‘iyilik’ değerimiz ve hayallerini şekillendirip renklendirerek iz bırakmak isteyen herkesin hayatında olmak vizyonumuz ile birçok faydalı proje yaratıyor aynı zamanda var olan birçok projeye de destek veriyoruz. İyilik Ağacı Kurumsal Sosyal Sorumluluk çatımız altında, 2022-2023 eğitim-öğretim döneminde başlattığımız Toplum için Eğitim Desteği projemiz kapsamında, Gıda Kurtarma Derneği ve Fazla ile, depremden etkilenen iller de dahil olmak üzere 20 ilde; köy okulları, çadır kentler ve mahallelerde yaşayan 50 bine yakın çocuğa kırtasiye ve oyuncak yardımı ulaştırdık. Arama Kurtarma Derneği (AKUT) aracılığıyla deprem bölgesindeki çocuklarımız için 20 bine yakın kırtasiye malzemesi ve oyuncak desteği sağladık. Bu faaliyetlerimizin yanı sıra Öğretmen Akademisi Vakfı (ÖRAV), Türk Eğitim Vakfı (TEV), Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) başta olmak üzere pek çok sivil toplum kuruluşuyla ve okullarla birlikte topluma fayda sağlayacak ve değer yaratacak çalışmalarımızı da sürdürüyoruz.”
Ar-Ge bütçemizin yüzde 20’sini çevresel projelere ayırıyoruz
“Fabrikamızda ortaya çıkan tüm üretim ve ofis atıklarını döngüsel ekonomi prensipleri doğrultusunda geri dönüştürüyor, toplam Ar-Ge bütçemizin yüzde 20’sini çevresel projelere ayırıyoruz. Hedefimiz 2050 yılına kadar atık miktarımızı yüzde 50 azaltmak ve yüzde 50 geri dönüşüm oranı elde etmek. Su geri kazanımı konusunda da şu anda aktif olarak yağmur suyunu toplama ve kullanma çalışmaları yapıyoruz. Özellikle bahçe sulamasında yağmur suyu kullanarak hem su tasarrufu sağlıyor hem de doğal su kaynaklarının korunmasına katkıda bulunuyoruz. 2050’ye kadar su kullanımını ve atık su miktarını yüzde 50 azaltarak, kullanılan suyun tamamını geri kazanarak doğal su kaynaklarının korunmasına ve sürdürülebilir bir çevrenin sağlanmasına katkıda bulunmayı planlıyoruz.”