Limanlarımızın ortalama büyüme oranları 2020-2024 arasında S.O.S veriyor
Aydın ERDEMİR
Tekfen Holding / Denizcilikten ve Limanlardan Sorumlu GMY
TOROSPORT Ceyhan & Samsun / Toros Gemi Acenteliği
Limanlarımızda toplam yükte 2023 yılı sonunda gerçekleşen %4 oranındaki daralmadan sonra 2024 yılında gerçekleşen %2 artışa seviniyoruz. Bu artışta bütünüyle transit konteynerde ortaya çıkan olağanüstü gelişmelerin rolü var. Limanlarımızda Cumhuriyet tarihinin en yüksek elleçleme tonajı 542,6 milyon tonla 2022 yılında gerçekleşmişti. 2024 yılı sonunda ise ancak 531,7 milyon tona ulaşılabildik. Bu durumda ikinci Trump dönemiyle başlayan yeni korumacılık eğilimlerinin de etkisiyle yeni ticaret savaşlarının yıkıcı etkisi olmaz ve bundan ülke olarak ciddi seviyede etkilenmezsek limancılık sektörü olarak 2022 yılındaki miktar rekorunu ancak 2025 yılı sonunda aşabileceğiz.
Bu arada limanlarımızı bekleyen bazı olumsuz gelişmelere de değinmemiz lazım. Limanlarımızda elleçlenen toplam yükün %62’sini birlikte oluşturan dökme katı ve dökme sıvı yükler ise son iki yıldır maalesef düşüyor. Konteynerde ise transit ağırlıklı artışlar ise yüzümüzü güldürüyor. Son 10 yıl içinde konteynerde transit yükler limanlarımız için çok önemli bir yük potansiyeli oldu. Bunda yeni inşa edilen, derinlikleri ve ekipmanları açsından yeni jenerasyon mega konteyner gemilerine hizmet eden konteyner limanlarının büyük etkisi bulunuyor. Rusya-Ukrayna arasında yaşanan çatışma sonucunda Rusya’ya uygulanan ambargo neticesinde belli başlı konteyner limanımız Karadeniz’deki transit konteyner piyasasından önemli bir pay aldı. Ayrıca İsrail’in Gazze işgaline müteakip Kızıldeniz ve Süveyş Kanalı’nın deniz trafiğine kapatılması da kısmi olarak transitte limanlarımıza ek işler getirdi. Diğer taraftan Karadeniz ve Akdeniz’de etkin bir konteyner taşımacılığı yapan yerli konteyner armatörlerimizin de limanlarımıza son derece olumlu katkıları oldu.
Limancılık sektöründe yeni liman yatırımlarının 2000’den itibaren arttığını söyleyebiliriz. 2000’li yıllar sektörel açıdan da limanlarımızın altın yıllarıydı. UNCTAD tarafından yayınlanan, 2013-2023 yıllarını kapsayan Limancılık sektör değerlendirmelerinde Çin dahil toplam yükte küresel limancılık sektörünün yıllık büyüme ortalaması %1,9 iken Türk limanları aynı dönemde yıllık %3,1 büyümüştü. Konteynerde ise küresel limancılık sektörünün yıllık büyüme oranı %2,7 iken Türk limanları ise aynı dönemde %4,7 büyümüştü. Bu rakamları uluslararası toplantılarda da sunarak övünç duyuyor, artık bu oranların değişmeyeceğine güveniyorduk. Fakat gelişmeler sektör için bu trendin artık sürdürülemez olduğunu, ortalama büyümelerin 5 yıllık dilimler değerlendirildiğinde düştüğünü gösteriyor. Aşağıdaki tablolar dönemler itibarıyla Türkiye’deki limanlardaki ortalama büyümeleri gösteriyor.
2000-2024 ve 2010-2024 arasındaki ortalamalar UNCTAD’ın da raporuna aldığı büyüme rakamlarına eşdeğer verileri gösteriyor. Bu tabloların 2020-2024 dönemi artık bizim için daha temel alınması gereken döneme işaret ediyor. Çünkü pandemi ve devamında ülkemizi çevreleyen Ortadoğu ve Karadeniz’deki çatışmalara ilave olarak dünya ekonomisinde yaşanan küresel resesyon, büyüme sıkıntıları ve yüksek enflasyon sorunları hala devam ediyor. BU açıdan artık bundan sonraki değerlendirmeleri ortaya çıkan yeni küresel gelişmelere ve gerçeklere göre yapmak durumundayız. Bu tablodan da görüldüğü gibi 2020-2024 yılında toplam yükte ortalamamız %1,94’e, konteynerde ise %3,11’e indi. Önceki dönemlere göre hayli gerilemiş durumdayız.
Bu durum böyle iken 2025 yılıyla beraber bizleri başka riskler de bekliyor. 2025 yılıyla beraber başlayan ikinci Trump döneminin temel ekonomik yaklaşımı olan korumacılığın küresel ticaretin önünde büyük bir engel teşkil edeceği, bunun da sorunları daha derinleştirebileceğini öngörmemiz gerekiyor. ABD’nin Çin ile ticaret savaşlarını yeniden alevlendirmesi, AB ile yeni gümrük vergisi çatışmalarını uygulamaya koyması ve yüksek vergi oranlarını tüm ülkelere yayması yalnızca ABD ile bu ülkeler arasındaki ilişkileri değil, küresel tedarik zincirlerini ve küresel ticaret hacmini de olumsuz etkileyebilecek, daha yüksek gümrük tarifeleri ve ticaret anlaşmalarının yeniden müzakeresi, halihazırda büyüme sıkıntıları ve yüksek enflasyonla uğraşan dünya ekonomisini yavaşlatabilecektir. Bu durum Türkiye’nin dış ticaretinde çok ciddi sıkıntılara yol açarak limanlarımızda elleçlenen yüklerde de olumsuz değişimlere yol açabilir.
Önümüzdeki yazılarda limanlarımızı bekleyen sorunları ele alarak çözüm önerileriyle ilgili görüşlerimiz de ileteceğim.