MAKTEK Avrasya: Makinelerin krallığını kurma zamanı
Makinelerin krallığından kastettiğim makinelerin insanları yönettiği bir sistem değil; insanların makineleri kullanarak daha iyi koşullarda yaşadığı bir dünya inşa etmekten bahsediyorum. Bunun o kadar kolay olmadığını kabul etmeliyim. Tıpkı robotlarla dünyayı daha yaşanır bir hale getirme arayışında olduğu gibi...
1920’de Çek romancı Karel Çapek tarafından kendi dilindeki karşılığı ile kullanılan robot kelimesi, mekanik işçi anlamına geliyordu. Isaac Asimov’un romanlarında zeka eklenen ve insana daha fazla faydası dokunan bir unsura dönüşen robotun, İngilizce ve Fransızca’da mekanik insan anlamında kullanıldığı tanımı yapılıyor.
Ancak günümüzde robotlar, insana hizmet eden birer yazılım olarak chatbot ya da robotik süreç otomasyonu robotları olarak karşımıza çıkıyor. Mekanik bir boyut, sanayideki kullanımı ile bağlantılı olarak söz konusu edilebilir.
Bu arada Arnold Schwarzenegger’in Terminatör serisinde robotların insanların kaderini belirlemek için kendi aralarında savaştığı noktada bir gelecek tasviri yapıldığını not düşeyim. İnsanların, robotların yönettiği dünyada özel havuzlarda enerji ihtiyacını karşılamak için birer jeneratör gibi kablolarla bağlanmış olarak tutulduğu daha kötücül senaryolar da söz konusu.
Bütün bunları anlatmamın nedeni, 26 Eylül-1 Ekim 2022 tarihleri arasında İstanbul’da TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek olan MAKTEK Avrasya Fuarı. Daha önce de bu fuarla ilgili dergi düzeyinde bir hikaye yazmıştım ama fuarın hak ettiği ilgiyi görmesine katkıda bulunmak için bu tür bir edebi ve Hollywood bağlantılı giriş yapmayı uygun buldum.
Takım tezgahları ve makinelerin önemi artıyor
Bunu işkembe-i kübradan söylemiyorum. Dünya genelinde tedarik zincirinin yeniden tasarlanması en önemli konu. Bu durum, en azından Mars’ta koloni kurmayı düşünmeyenler için geçerli. Tedarik zincirinin yeniden tasarlanmasına paralel olarak üretim sisteminin de yeniden tasarlanması gerekiyor. Bu tasarımda en önemli boyut, daha önce merkezi olarak yapılıp dünyannın her yanına büyük miktarlarda sevk edilmesi gereken malların, artık yerinde üretiminin çok daha verimli bir seçenek haline gelmesi. Bunun nedeni yüksek enerji maliyetleri ve bunun lojistik maliyetlerini artırıcı etkisi kadar hammaddenin ve ara mamullerin üretim yerine büyük miktarlarla sevk edilmesinin sıkıntılı hale gelmesi. Bu karmaşık cümlenin daha iyi anlaşılması için “chip krizi” demem yeterli herhalde.
Dolayısıyla bundan sonraki dönemde üretimin yayılması ve lokal olarak daha makul miktarlarda yapılması daha geçerli bir yöntem olacak. Bu bizi, şehirlerin öne çıktığı bir ileri üretim aşamasına taşırken ekonomik ve siyasi olarak da Ortaçağ’ın derebeylik düzenini reenkarne edecek. Bu karışık bir denklem.
Daha önce 3D yazıcılarla ve bunları besleyen 5G düzeyindeki telekomünikasyon altyapısı ile üretimin herhangi bir yerde yapılabileceğini ve bunun kişiye ya da belirli bir tüketici kitlesine özelleştirilmiş bir üretim olabileceğini anlatıyordum. Yani seri üretim artık en iyi alternatif olmaktan çıkıyordu. Artık bunu takım tezgahları ve makineler temelinde de değerlendirmek zorundayız çünkü belirli bir bölgedeki insanların ihtiyaçlarını karşılayacak üretimin değeri –enerji ve lojistik maliyetleri nedeniyle- daha anlamlı hale geliyor. Bu da makinelerin tasarlanması ve üretimi ile bunların ihtiyaç duyduğu parçaların ve diğer bağımsız aletlerin üretilebildiği takım tezgahlarının önemini artırıyor.
TÜYAP’ta çok yönlü bir deneyim
Bir yandan bu yerel sistem tasarımının önemi artarken diğer yandan fuarın bu modelin yaygın hale gelmesi için ölçek sunmasının önemi de yerinde duruyor. İlk boyutu yukarıda anlattım. Bu yıl “uluslararası” unvanı alan MAKTEK Avrasya Fuarı kapsam ve ziyaretçi ağlarını genişletip ülke çeşitliliğini artırarak yeni pazarlara ulaşma hedefiyle kapılarını açarak ikinci boyutu doğru hedeflediğini ortaya koyuyor.
Takım Tezgahları, Metal-Sac-İşleme Makineleri, Tutucular-Kesici Takımlar, Kalite Kontrol - Ölçüm Sistemleri, CAD/CAM, PLM Yazılımları ve Üretim Teknolojilerine odaklanan 14 salona yayılmış fuara başta Rusya, Balkanlar, Afrika, Avrupa ve Birleşik Krallık’tan olmak üzere 120 ülkeden yaklaşık 70 bin ziyaretçi bekleniyor. MAKTEK Avrasya’nın imalat sanayinde ve alt kollarında toplam 2,5 milyar dolar ticaret hacmi yaratması öngörülüyor. Bu hedefleri yazdıktan sonra daha fazlası için fuarın kapanışını beklemek gerekiyor.
PÜF NOKTASI
Bina teknolojileri üzerine çalışırken bir binanın dış cephesinden değil, elektrik sisteminden ya da asansör sisteminden başlayarak tasarlanması dikkatimi çekmişti. Bunlar olmadan çok güzel bir bina yapsanız da sürdürülebilirliğini ve insanların içinde yaşamasını sağlamakta zorluk çekmeniz kaçınılmazdı. Makineler ve takım tezgahları ile ilgili inovasyon yeni dönemde ekonominin yeniden kurgulanması açısından çok önemli bir rol oynamaya aday. Bunları iyi kullanmadan çok çarpıcı ekonomi göstergelerinin bir anlamı olmayacak.
TÜYAP’ın kendisi, fuara katılacak firmalarla anlaşmaların yapıldığı dönemdeki ve şimdiki maliyetler arasındaki fark nedeniyle MAKTEK fuarının çok ötesine geçen bir sınama platformu haline gelmiş durumda. Yeniden fiziki fuara geçerken enerji maliyetlerinin yükselmesinin aydınlatmadan fuar alanında makinelerin çalıştırılmasına kadar farklı açılardan getireceği ek yük bir reel ekonomi fuarı ile karşılaşmamızı sağlayacak.
TÜYAP’ın dijital ortamda sunduğu randevu ve görüşme olanakları çok bahsettiğim dijital ekonomi tarafında önemli bir katkı ama değer önermesini yükseltmek için kendi başına yeterli değil. MAKTEKVERSE ve Open Design endüstriyel tasarım yarışması ile birlikte bir şansları olabilir mi? Bu da fuarın sonrasının sorusu.