Türkiye, yeşil ekonominin yeni merkezi olmaya hazırlanıyor
Türkiye artık yeşil dönüşümün takipçisi değil; yön vereni olma yolunda ilerliyor. ABD merkezli ClimeCo’nun İnteraktif Çevre ortaklığıyla kurduğu ClimeCo Türkiye, bilgi, finans ve stratejiyi buluşturarak bölgesel sürdürülebilirlik ekosisteminin merkezine Türkiye’yi yerleştirmeyi hedefliyor.
Karbondan arındırma alanında küresel bir lider olan ClimeCo ve Türkiye merkezli sürdürülebilirlik uzmanı İnteraktif Çevre, Türkiye ve çevresindeki bölgede karbondan arındırma ve sürdürülebilirlik girişimlerini hızlandırmak için güçlerini birleştirerek ClimeCo Türkiye’yi hayata geçirdi.
Türkiye’nin Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) hazırlıkları, Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) ve TSRS (Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları) süreçleriyle eşzamanlı olarak hayata geçen bu iş birliği, özel sektöre “karbonsuzlaşma”, “finansal sürdürülebilirlik” ve “bölgesel entegrasyon” için güçlü bir yol haritası sunmayı hedefl iyor.
İnteraktif Çevre Genel Müdürü Volkan Ural, önümüzdeki beş yıla yönelik oldukça iddialı bir hedef koyuyor ve “ClimeCo Türkiye’nin vizyonu, Türkiye’yi bölgesel bir sürdürülebilirlik merkezine dönüştürmek” diyor.
Bunu 3 eksende hayata geçireceklerini ifade eden Ural, şöyle devam ediyor: “Birinci eksen bölgesel etki. Orta Doğu, Kuzey Afrika, Doğu Avrupa ve Orta Asya’da, kurumlara yeşil dönüşüm süreçlerinde yol arkadaşlığı yapmak. Singapur, Kanada, ABD, Çin ve AB gibi piyasalardaki yeşil mutabakat uygulamalarından gelen deneyimi bu bölgeye taşımak. İkinci eksen global entegrasyon. ClimeCo’nun küresel ofisleriyle Türkiye arasındaki bilgi ve proje akışını hızlandırmak. Global markaların Türkiye’deki sürdürülebilirlik hedefl erine katkı sağlamak. Üçüncü eksen ise Türkiye’nin yeşil vizyonuna katkı.”
Ural’ın yorumlarına göre, ClimeCo Türkiye, Türkiye’nin yeşil dönüşümünde yalnızca bir paydaş değil, bölgesel ölçekte dönüşümün taşıyıcısı olmayı hedefl iyor… Bu süreci kendisinden dinledim:
Türkiye yeşil dönüşüm süreçlerinde aktif oyuncu haline geliyor
“ClimeCo Türkiye’nin kuruluşu, Türkiye’nin sürdürülebilirlik ekosisteminde bir dönüm noktası. Çünkü Türkiye artık sadece küresel düzenlemeleri takip eden bir ülke konumundan çıkarak karbon piyasaları ve yeşil dönüşüm süreçlerinde aktif oyuncu haline geliyor. Özellikle Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) kurulması yönündeki adımlar, Türkiye’de hem kamu hem özel sektörde belirgin bir hazırlık ve dönüşüm süreci başlattı. Bu gelişme, karbon fiyatlaması ve emisyon azaltım projeleri alanında güçlü bir piyasa altyapısına olan ihtiyacı artırdı. ClimeCo Türkiye, bu dönüşümü hem yerel hem bölgesel ölçekte destekleyecek bir bilgi merkezi olmayı hedefl iyor. Amacımız yalnızca Türkiye’de değil, Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Doğu Avrupa’da yeşil dönüşüm süreçlerine teknik, stratejik ve finansal rehberlik sağlamak. Bu anlamda ClimeCo Türkiye, Türkiye’nin yeşil dönüşüm vizyonunu bölgesel ölçekte temsil eden bir katalizör konumunda.
“Global standartlarla bölgesel resim”
ABD merkezli ClimeCo, karbon piyasaları, emisyon azaltım projeleri, ESG stratejisi ve çevresel krediler alanında 15 yılı aşkın küresel deneyime sahip. İnteraktif Çevre ise Türkiye’nin çevre yönetimi, iklim politikaları ve yerel regülasyon alanındaki uygulama tecrübesiyle ön plana çıkıyor. Bu iki gücün birleşimi, Türkiye pazarına özel, “global standartlarla bölgesel resim” dengesini sağlıyor. Türkiye’nin dinamikleri, özellikle AB Yeşil Mutabakatı, Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) ve yaklaşan ETS, kurumları hem raporlama hem emisyon yönetimi tarafında güçlü bir dönüşüme yönlendiriyor. Bu yüzden ClimeCo Türkiye’nin stratejisi üç temel üzerinde inşa edildi: Küresel metodoloji ve bilgi birikimini yerel şartlara uyarlamak; kurumsal karbon yönetimini sadece raporlama değil, rekabet avantajı haline getirmek, ve Türkiye’nin yeşil finans ve karbon piyasası potansiyelini açığa çıkarmak.”
Karbonun sadece çevresel değil, finansal bir varlık olarak yönetilmesi gerekiyor
ClimeCo Türkiye olarak, karbon yönetimi ve piyasa temelli mekanizmaları kurumların stratejik dönüşüm araçları haline getirmeyi hedefl iyoruz. İklim Kanunu ile birlikte Türkiye’de Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) kurulması yönündeki çalışmalar, iş dünyasında belirgin bir farkındalık ve hareketlilik yarattı. Bu yeni dönem, karbonun artık sadece çevresel değil, finansal bir varlık olarak yönetilmesini gerektiriyor. Biz kurumlara bu süreçte uçtan uca kuruma özel yaklaşımımızla destek veriyoruz. Öncelikle emisyon hesaplama ve izleme sistemlerini kuruyor, veri doğruluğunu sağlıyoruz. Ardından bu verileri kullanarak karbon azaltım ve off set stratejilerini tasarlıyoruz. Son olarak, kurumların ETS’ye hazırlık süreçlerini ve potansiyel karbon kredisi fırsatlarını değerlendiriyoruz. ClimeCo’nun küresel karbon piyasalarındaki tecrübesi, ABD, Kanada, AB ve Asya’daki gönüllü ve zorunlu piyasa uygulamaları Türkiye’nin yaklaşan ETS sürecine güçlü bir rehberlik sağlayacak. Amacımız, kurumların sadece uyum sağlaması değil, karbon piyasalarında aktif oyuncu haline gelmeleri. Yani Türkiye’nin yeşil dönüşümünü, finansal sürdürülebilirlikle buluşturmak.
ESG: Değer yaratımının yeni dili
ClimeCo Türkiye olarak ESG danışmanlığını ‘uyum’dan öte bir kurumsal dönüşüm alanı olarak ele alıyoruz. Bugün ESG kriterleri, yatırımcı ilişkilerinden kredi derecelendirmelerine, tedarik zincirlerinden marka algısına kadar her alanda belirleyici. Biz bu süreci üç boyutta dönüştürüyoruz:
1. Yönetişim: Yönetim kurullarında ESG konularının kurumsal stratejinin bir parçası haline gelmesini sağlıyoruz.
2. Finans: ESG performansını, finansal performansla entegre şekilde raporlamaya destek oluyoruz.
3. Strateji: ESG verilerini, kurumların uzun vadeli rekabet gücü ve yatırımcı güvenine dönüştürüyoruz.
Bu sayede ESG, “şeffaflık gerekliliği” olmaktan çıkıp, değer yaratımının yeni dili haline geliyor.
Karbonsuzlaşma sürecinde en büyük 3 zorluk
“Türkiye’deki işletmelerin karbonsuzlaşma sürecinde en büyük zorlukları veri, strateji ve piyasa mekanizmalarına erişim olmak üzere üç başlıkta özetleyebiliriz. Birçok kurum hâlâ karbon ayak izi verilerini doğru ve bütüncül biçimde toplayamıyor. Strateji tarafında ise ‘net sıfır’ hedefl eri genellikle niyet beyanı seviyesinde kalıyor. Ve son olarak, ETS ve karbon kredisi piyasalarına hazırlık eksikliği öne çıkıyor. ClimeCo Türkiye olarak, bu üç alanda da destek sunuyoruz: Bilimsel metodolojiye dayalı emisyon ölçüm ve raporlama sistemleri kuruyoruz. Kurumlara karbonsuzlaşma stratejisi geliştiriyor, senaryo analizi ve yatırım planlamaları konusunda destek oluyoruz. Karbon kredileri, off set mekanizmaları ve ETS entegrasyonu konusunda teknik danışmanlık sağlıyoruz. Yani kurumların sadece “karbon azaltımına” değil, karbon piyasalarında aktif oyuncu olmalarına da zemin hazırlıyoruz.