İmalat sanayinde kur ve baz baharı

Seçim sonrası kurun yükseleceği endişesi bazı sektörlerde talebi öne çekerek tempoyu artırmış olsa da emtia fiyatlarının düşmeye devam etmesi, eski rakip Çin’in geri dönmesi ve depremin olumsuz etkisinin devam etmesi yavaşlamayı belirginleştirdi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
İmalat sanayinde kur ve baz baharı

MERVE YİĞİTCAN / İSTANBUL

İmalat sanayiindeki 10 sektörden 5’i, mart ayında faaliyet koşullarındaki iyileşmeye işaret eden 50 eşik değerin üzerinde bulunurken, sektörlerin 8’inde PMI endeksleri ocak ayı seviyesinin altında kaldı. Martta manşet PMI’a en yüksek katkı otomotiv sektöründen geldi. Depremin etkilerine rağmen tekstilde yüksek artış dikkat çekerken; giyim ve elektrikli-elektronikteki iyileşme, toparlanmaya sınırlı katkı verdi. Kimya sektörünün faaliyet koşullarında ise sert iniş izlendi.

TEKSTİL ÜRÜNLERİ 

İyileşme baz etkisinden

İmalat sanayiindeki alt sektörlerin faaliyetlerine daha yakından mercek tutulduğunda, tekstil ürünlerinde üretim iki aylık yavaşlamanın ardından yükselişe geçerken, PMI endeksi uzun bir aradan sonra 50’nin üzerine çıktı. İlk çeyreğe ilişkin sektördeki koşulları konuştuğumuz İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı Ahmet Öksüz, sektörün PMI endeksinde yaşanan yükselişin piyasaya aynı oranda yansımadığını söyledi. Söz konusu yükselişin sebebinin baz etkisi olabileceğini dile getiren Öksüz, “Kahramanmaraş başta iplik olmak üzere sektörün önemli üretim merkezlerinden biri. Bölgede kapasiteler hala yüzde 50’lere gelmedi. Şubat ayında üretim durmuştu. Depremden etkilenen diğer illerde de deprem nedeniyle bir hafta-10 günlük duruşlar oldu. Sonra o illerde işler hemen toparlandı. Söz konusu yükselişin baz etkisi ile gerçekleşmiş olabileceğini tahmin ediyoruz. Şubat ayının düzeltmesi olabilir. Piyasada da bir düzelme olduğunu söyleyemeyiz” ifadelerini kullandı.        

KARA VE DENİZ TAŞITLARI     

Kurdaki belirsizlik satışları hızlandırdı         

Sektörel bazda en iyi PMI verisi kara ve deniz taşıtlarında kaydedildi. Endeksin 54,4’e ulaştığı sektörde yükselişteki aslan payı otomotivde oldu. Otomotivde mart ayında hem ihracat hem de iç pazar satışları rekor kırdı. EKONOMİ’ye konuşan sektör temsilcileri, seçim sonrası belirsizlik, özellikle de kurun seviyesine ilişkin bir öngörüde bulunulamaması nedeniyle birçok markanın araçların tedarikini erkene çektiğini, bu durumun da piyasada araç bulunurluğunu artırdığını dile getiriyor. Yanı sıra tüketicilerin de araç fiyatlarında seçim sonrası kur kaynaklı yaşanacak olası fiyat artışları nedeniyle alımlarını hızlandırdığı, bu durumun da sektörde hareketli günlerin yaşanmasına neden olduğu öğrenildi.          

GİYİM VE DERİ ÜRÜNLERİ    

Hazır giyimde işler hala kötü      

Tekstil ürünlerinde olduğu gibi giyim ve deri ürünlerinde de PMI’da yaşanan iyileşme depremin baz etkisi olarak tahmin ediliyor. Zira şubatta 46,2 olan endeks martta 49,1’e yükseldi. TOBB Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sektörü Meclis Başkanı Şeref Fayat, deprem nedeniyle şubatta işlerin ciddi manada durduğunu, dolayısıyla marttaki iyileşmede depremin baz etkisinin etkili olabileceğini dile getirdi. Fayat, baz etkisinin ihracat rakamlarında da görüldüğüne dikkat çekerek, “Sektör olarak ihracatımız martta binde 2 geriledi, ama o da depremde yükleyemediğimiz malları martta yüklediğimiz için oldu. Yoksa ihracatta daha da eksideyiz. Zira ana pazarlarımızda fiyat tutturamadığımız için kangren haline gelen ‘siparişlerin kaçması’ hali devam ediyor. Öte yandan Avrupa’nın talebi de kendi PMI verilerinden anlaşılacağı üzere hala parçalı bulutlu. Dolayısıyla bizim burada kapasite artırmamız baz etkisi dışında mümkün değil” ifadelerini kullandı.            

ELEKTRİKLİ VE ELEKTRONİK ÜRÜNLER    

Kur belirsizliği talebi öne çekti     

Seçim sonrası kur belirsizliği kara ve deniz taşıtlarında olduğu gibi elektrikli ve elektronik ürünlerde de üretimi ve siparişleri artırdı. PMI endeksinin 51,9 değerine ulaştığı sektördeki faaliyet koşullarını değerlendiren Türk Elektronik Sanayicileri Derneği (TESİD) Başkanı Yaman Tunaoğlu, şu anda piyasada seçim sonrası dövizin artacağı beklentisinin olduğunu, bu nedenle ihtiyacı olanların alımlarını öne çektiğini söyledi. Bu talep artışının da sektörde üretime ve yeni siparişlere olumlu yansıdığını ifade eden Tunaoğlu, sektörün en büyük beklentisinin seçimlerin hemen sonrasında, sanayi üretimini öncelikleyen rasyonel bir ekonomi politikasının uygulanması olduğunu vurguladı.              

MAKİNE VE METAL ÜRÜNLER       

Maliyet enflasyonu tırmanıyor      

Makine ve metal ürünler sektöründe yeni siparişlerin iki aydan bu yana düşük seyretmesi faaliyetlerde durgunluğa neden olmaya başladı. Sektörün PMI verisi Aralık 2022’deki 54,2’lik değerin ardından üst üste 3 ay düşerek 51,1’e geriledi. Yanı sıra maliyet enflasyonun hızlanarak arttığı sektörde nihai ürün fiyatlarında da hafif bir düşüş söz konusu.         

ANA METAL SANAYİ

Çin piyasaya döndü pasta dilimi ufaldı

Sanayinin en önemli alt sektörlerinden ana metalde PMI 50,6 ile eşik değerin üzerinde olsa da son 6 aylık performansı çok iç açıcı değil. Küreselde resesyon kaygılarıyla talepte yaşanan daralma ve özellikle Çin’in geri dönmesi sektörün faaliyetlerine olumsuz yansımış durumda. İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Başkanı Çetin Tecdelioğlu, 2022 yılını dolu dolu geçirdiklerini, ancak geçen yılın son çeyreği ile bu yılın ilk çeyreğinde dünyadaki resesyonu yoğun şekilde hissettiklerini dile getirdi. Bu durumun talepte daralma yarattığına işaret eden Tecdelioğlu, “Sektörde yaşanan daralmanın en önemli sebeplerinden biri de Çin’in tekrar piyasaya geri dönmesi oldu. Böyle olunca ister istemez pastada dilimimiz daralıyor” diye konuştu. Kur seviyesinin de rekabetçiliği engellediğini vurgulayan Tecdelioğlu, “Aldığımız siparişleri 2-6 ay arasında üretip teslim ediyoruz. Kurun nereye gideceğini bilmediğimiz için maalesef iş alamıyoruz. Bunun yanında banka faizleri çok yüksek. Hammaddede dışa bağımlıyız, bunun için kredi kullanmalıyız. Faizler yüzde 35-40’lara dayandı. Bu faizlerle nasıl sipariş alıp üreteceğiz? Bu kur politikası ile nasıl ihracatımızı büyüteceğiz?” diyerek yaşanan finansman krizini anlattı. İkinci çeyrekte işlerin yatay seyredeceği öngörüsünde bulunan Tecdelioğlu, “İnşaat dahil birçok sektörde kıştan yaza geçişte bir hareketlenme olur. Bu noktada ikinci yarıda talebin artacağına inanıyoruz” diye konuştu.            

KİMYA, PLASTİK VE KAUÇUK ÜRÜNLERİ    

Hammadde fiyatı talepte belirleyici     

Kimyasal, plastik ve kauçuk ürünler sektöründe mart itibariyle siparişler çok keskin bir şekilde düşmüş durumda. PMI verisinin de 3 ayın ardından 48,9’a gerileyerek yeniden eşik değerin altına inmesi, özellikle yeni siparişlerdeki hız kaybı sektörde endişelere yol açtı. Türkiye’de sektörün en büyük oyuncusu yüzde 36 pay ile plastik sektöründe… TOBB Plastik, Kauçuk ve Kompozit Sanayii Meclis Başkanı Yavuz Eroğlu, sektörde talebin düşmesinin en önemli nedeni olarak hammadde fiyatlarında devam eden düşüşü gösterdi. Hammadde fiyatlarında yaklaşık 1 yıl önce başlayan düşüşün hala devam ettiğini, OPEC’in fiyatları düşürmemek için çeşitli yollara başvurduğunu söyleyen Eroğlu, “Sektörün çok iyi bildiği bir şey var, global bir kriz olursa emtia fiyatları çöker. Böyle bir ortamda normal alımlar 3’te 1’e düşüyor. Çünkü fiyatların düşmeye devam ettiği bir yerde ne üretici fazla hammadde alıp stoklar ne de son alıcı nihai bir ürün alıp kenara koyar. Herkes ‘Zaten fiyat düşecek ben boşu boşuna alım yapmayayım’ diye düşünür” dedi. Eroğlu’na göre işlerdeki yavaşlamayı tetikleyen bir diğer neden de ihracat pazarlarındaki ‘ekonomik hareketsizlik’… Yanı sıra sektörün pazardaki eski rakibi Çin’in geri döndüğünü hatırlatan Eroğlu, işlerin yavaşlamasının bu koşullarda kaçınılmaz olduğunu, kimya sektörünün katma değeri düşük ürün üretme alışkanlığından vazgeçerek katma değeri yüksek ürünlerle atılım yapabileceğini sözlerine ekledi.            

GIDA ÜRÜNLERİ     

Deprem, üretimi ve talebi vurdu      

İSO PMI’da takip edilen 10 sektör içinde en keskin yavaşlama gıda ürünlerinde yaşandı. PMI verisi, şubata göre 3,8 puan artarak 49,1 puana çıksa da üretim ve yeni siparişler son 3 aydır 50 eşik değerin altında. Bakliyat ve yağlı tohumlar sektöründe faaliyet gösteren İstanbul Tüccarlar Kulübü Başkanı İlker Önel, depremin sektörü çok fazla etkilediğini söylerken, deprem bölgesindeki ya da yoğun olarak deprem bölgesine çalışan diğer illerdeki fabrikaların kapasitelerinde ciddi düşüşler yaşandığını kaydetti. Önel, “Deprem bölgesinde nüfusa bağlı olarak ciddi bir tüketim vardı. Deprem ve sonrasındaki göç hareketi, yanı sıra düşen alım gücü sektörde de işleri yavaşlattı. Ramazan ayının da düşüşte bir miktar payı var. Ramazan’a hazırlık nedeniyle işler hareketliydi, ama 15 Şubat itibariyle hazırlıklar bitti, hareket yavaşladı” ifadelerini kullandı.        

AĞAÇ VE KAĞIT ÜRÜNLERİ   

Yerli de yabancı da beklemeye geçti    

Sektörde PMI martta bir önceki aya göre hafif bir toparlanma ile 48,4’ten 49,6’ya çıkarken, yeni ihracat siparişlerinde ciddi ivme kaybı var. İstanbul Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Erkan Özkan, 2022’ye kıyasla ihracatın yatay seyrettiğini, ancak depremin olumsuz etkilerini hissetmeye başladıklarını kaydetti. Rezervasyon iptallerinin çok fazla olduğunu hatırlatan Özkan, “Türkiye’de deprem tehlikesi çok konuşulunca yabancı da Türkiye’ye gelmek istemiyor. Birinci aydaki İstanbul Mobilya Fuarı’nda çok önemli siparişler aldık. İkinci çeyrekte bunların sevkiyatlarını göreceğiz” dedi. Kağıtta en büyük üreticilerinden KİPAŞ’ın Kahramanmaraş fabrikasının ciddi zarar görmesi nedeniyle sektörün bir miktar olumsuz etkilendiğini belirten Özkan, buna karşın depremden sonra hızlı toparlandığını kaydetti. Mobilya Sanayi İşadamları Derneği (MOBSAD) Başkanı Nuri Gürcan da sektördeki durgunluğu şöyle anlattı: “Depremden sonra iç piyasada vatandaşlar beklemeye geçti. Bu durum talebi etkiledi. Seçim gündemi de karar süreçlerini etkiliyor. Sektörde yabancı ziyareti çok önemlidir. Bir yabancı gelir, mobilyasından avizesine kadar tüm alışverişini yapıp gider, biz TIR’la yollarız. Bunun payı çok yüksektir. Örneğin MASKO’da yabancı payı yüzde 70-75’tir. Şu an bu yüzde 5-10’a düştü. Aynı zamanda Çin’in geri gelmesi bizi de etkiledi. Önceden Çin’e giremeyen yabancı da bize geliyordu, mesela Hindistanlı müşterilerimiz vardı, ama Çin açılınca onlar da yeniden Çin’e gitmeye başladı. Durum böyle olunca ikinci çeyrekte de işlerin yatay seyredeceği tahmin ediyoruz.”           

METALİK OLMAYAN MİNERAL ÜRÜNLER      

Yeni siparişlerde belirgin düşüş var     

Sektörde hem üretim hem de yeni siparişlerin hızı düşmeye devam ediyor. Özellikle yeni ihracat siparişlerinde düşüş belirgin… PMI verisinin, 0,6 puan düşerek 49,3 olarak kaydedildiği sektörde, nihai ürün fiyatlarında da geriledi. Bilindiği üzere metalik olmayan mineral ürünler sektörü cam, seramik ve çimento ana ürün gruplarından oluşuyor ve sektörün çıktılarını en fazla kullanan sektör de inşaat… Dolayısıyla inşaat sektöründeki talebin seviyesi mineral ürünler grubunun faaliyetlerini çok yakından ilgilendiriyor. Çimento, bu sektördeki en önemli alt gruplardan… Bu noktada görüşlerine başvurduğumuz, şirketleri arasında Batıçim, Batısöke, Batıenerji, Batıbeton ve Batıliman bulunan Batı Anadolu Grubu’nun Yönetim Kurulu Üyesi Feyyaz Ünal, sektörde son 6 ayda düşüş olduğunu, ihracat tarafında navlun etkisinin öne çıktığını, iç piyasanın ise geçen seneden daha kötü olduğunu aktardı. Depremin çimento sektörüne yansımasının henüz görülmediğini kaydeden Ünal, “Ciddi bir inşaat aktivitesi olacak, o da üretimi artıracaktır. Ama bizde ciddi kapasite fazlası vardı, kabaca 50 milyon ton. Fazlanın bir kısmı devreye girecektir deprem bölgesi için. Deprem bölgesi haricinde iç piyasa ikinci çeyrekte bir miktar daha daralabilir. Bu kamu yatırımlarıyla da alakalı. Çimentoda talebi asıl tetikleyen kamu yatırımlarıdır. Altyapı yatırımlarının çoğunun tamamlanmış olması içerideki yavaşlamada etkili” ifadelerini kullandı.