Octo’da Şef Taşdemir’in lezzetlerine Boğaz ve Tarihi Yarımada manzarası eşlik ediyor

Executive Şef Murat Taşdemir’in menüsünü hazırladığı Karaköy’de konumlanmış 180 yıllık JW Marriott Istanbul Bosphorus’un 9. Katındaki Octo, 2023 Michelin Rehberi'nde tavsiye edilen restoranlar arasında.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Octo’da Şef Taşdemir’in lezzetlerine Boğaz ve Tarihi Yarımada manzarası eşlik ediyor

Karaköy’e her indiğimde çocukluğumun Baylan’ı, alt geçidin üstündeki gençliğimin Geçit Kafeteryası gelir gözlerimin önüne. Anılar nedeniyle olsa bu iki görüntü hep hafızamdadır… Artık çok değişti Karaköy. Özellikle de Galataport ile birlikte. Memnun muyum, memnunum. Sokaklarını arşınladığım her gün, yeni yeni yerler keşfediyorum. Hâlâ uğramadığım çok mekân var. Bunlardan birisi de Octo’ydu… 30 yıla yaklaşan meslek hayatına pek çok başarıyı sığdıran Şef Murat Taşdemir, bu ay itibariyle JW Marriott Istanbul Bosphorus’ta Executive Chef olarak çalışmaya başlayınca, onun menüsünü tatmak için otelin restoranı Octo’ya gittim.

JW Marriott Istanbul Bosphorus, 180 yıl önce İtalyan mimarlar tarafından inşa edilen ve önemli bir liman ticaret merkezi olan Veli Alemdar Han’ın tarihi dokusu korunarak restore edilmesi sonucu turizme kazandırılmış. Tarihi yarımada, Galata Kulesi, Adalar, Haliç, Kız Kulesi ve Boğaz’ı da kapsayan muhteşem bir manzarası var. Hatta bu manzara World Luxury Restaurant Awards’ta en iyi panoramik görünüş ödülüyle de taçlandırılmış. Octo da bu manzaraya hâkim 9. katta…

Bizi, otelin Yiyecek ve İçecek Müdürü Samet Uysal ve Pazarlama Müdürü Tülay Kılıç karşıladılar. Önce tepedeki terasta günbatımını seyrettikten sonra yemeğe geçmeden Ediz Bey’le sohbet etme fırsatımız oldu.

Mevsime özel, taze ve yerel

Turizm sektöründe uzun yıllardır başarılara imza atan C. Ediz Tuncer, Nisan ayı itibariyle JW Marriott Istanbul Bosphorus’ta Genel Müdür olarak göreve başlamış. Keyifli sohbet sonrasında Murat Şef’in hazırladığı yeni menüyü tatmaya geçtik. Taşdemir’in lezzetlerini en son 2020-2022 yılları arasında çalıştığı Nişantaşı’ndaki Glens Palas ve akabinde son olarak Zorlu Center’daki Morini restoranda tatmıştım. Özenini, yaratıcılığını ve başarılı dokunuşlarını çok iyi biliyordum. Bu kez de beni yanıltmadı. Mevsime özel taze ve yerel ürünlerle hazırlayarak kendine özgü teknikler ile harmanladığı yeni menüde yer alanlar arasında Enginar Tarama, Şef Usulü Yoğurt Kapsül, salatalarda mevsimin taze içerikleri ile hazırlanan Izgara Şeftali ve Ispanak Salatası, başlangıçlarda Taze Kabak Çiçeği Dolması ve Zaytinyağlı Kuşkonmaz, makarnalarda Garganelli ve Pansotti, ana yemeklerde Sicilya Usulü Lipsos Balığı da bulunuyordu.

Bizim için hazırladığı menüdeki lezzetleri tek tek anlatan Murat Şef, “işimiz tüketilebilen sanat olduğu için geçmişteki tecrübelerden faydalanarak daha yenilikçi ve yaratıcı işleri kolaylıkla yapabilme şansı olabiliyor. İşin çıraklığını yaşayıp ustalık ve şeflik dönemindeki bütün bilgileri harmanlamak dünyada gelişen gastronomi serüvenini daha rahat anlamaya ve yorumlamaya faydalı olabiliyor. Geçmiş ve geleceğin birleşimi” diyordu.

Yemeğimiz bitince Murat Şef’le birlikte İstanbul’un bu defa gece manzarasını seyretmeye yine üstteki terasa çıktık. Muhteşem İstanbul’a bakmaya hiçbir zaman doyamayacağımı bir kez daha anladım. Hele önümde bir fincan da sade Türk kahvesi varsa…