Yatırımda yapay zekâ kullananların yarısı kararına güvenmiyor!
Yatırım kararlarında yapay zekanın kullanım oranı giderek artarken, yatırımcıların en çok önem verdiği konuların başında ise güven geliyor. ForInvest tarafından düzenlenen InvestTech Summit'te konuşan Ipsos Türkiye CEO’su Sidar Gedik, Türkiye'de yatırım kararlarında yapay zekanın kullanım oranının yüzde 75'e kadar çıktığını, ancak sadece yüzde 32'lik kesimin yapay zekaya yüksek bir güvene sahip olduğunu belirtti.
Haber Merkezi |Yatırım dünyasının dönüşümünü hızlandıran yapay zekâ, veri analitiği, dijital varlıklar ve finansal teknolojiler odağında Forinvest tarafından düzenlenen Ekonomim.com'un medya sponsoru olduğu InvestTech Summit, bu yıl üçüncü kez gerçekleştiriliyor. Her yıl büyüyen içeriği, ulusal ve uluslararası konuşmacıları ile sektörün nabzını tutan zirve; teknoloji sağlayıcıları, finans kurumları, girişimler ve yatırım profesyonellerini aynı çatı altında bir araya getiriyor.
Zirvenin 'Yapay Zeka Algı Haritası: Küresel Trendler, Yerel Yansımalar' başlıklı oturumunda konuşan Ipsos Türkiye CEO’su Sidar Gedik, dünya genelinde bozulan gelir dağılımı ve refahın paylaşımı konusunda yaşanan sıkıntılardan yola çıkarak yapay zekanın bunlara ne kadar çare olabileceğine, toplumun yapay zekadan beklentilerine ve yapay zekanın yatırım kararları üzerindeki etkilerine değindi.
İstihdamın yapısı değişiyor, refahın paylaşımında sorunlar çıkıyor
Son on yıllarda refahın üretim ve paylaşımında ciddi sıkıntılar yaşandığını belirten Gedik, "Sanayiye dayalı büyük endüstri ve şirketler dönüşüyor, büyük şirketlerin yerini teknoloji şirketleri alıyor. Ancak bu dönüşümle birlikte istihdamın yapısı da değişiyor. Büyük istihdam yaratan büyük şirketlerin yerine yine büyük katma değer üreten ama o kadar büyük istihdam yaratamayan şirketler geçiyor. Bu durum da gelir eşitsizliğini artırıyor, refahın paylaşımı noktasında sıkıntı yaşanıyor." dedi.
Gelişmiş ülkelerin kendi üretim güçlerini başka ülkelere transfer ederken pandeminin gelmesi ve yerli üretimin öneminin yeniden anlaşılmasıyla bir dönüşüm başladığını kaydeden Sidar, "Ülkeler kendi üretimlerinin önemini anladı ve yerli üretim trendi tekrar öne çıktı. Son dönemde ABD'de Trump'ın ikinci kez başkan seçilmesi ve ardından gelen tarifeler de bu bakış açısının sonucu. Refahı paylaşamayan geniş kitleler de bu durumu destekliyor. Dünya genelindeki insanların yüzde 70'i kendi ülkesinde üretilen ürünleri tercih edeceğini belirtirken, yüzde 48'i de ithalata karşı ticaret engeli istiyor." ifadelerini kullandı.
‘Yapay zekâ konusunda hem heyecanlı hem gerginiz’
Refahın paylaşımı ile ilgili önlemlerin çaresinin yapay zekada olup olmadığının son dönemin en çok tartışılan başlıklarından birisi olduğunu söyleyen Gedik, şöyle devam etti:
"Gelecekte sorunlarımızı teknoloji ile çözeriz diyenlerin oranı dünya genelinde yüzde 71. Bu oran teknolojiye olan güveni gösterirken, yapay zekâ konusunda hem heyecanlı hem gerginiz. Avrupa bölgesinin gergin ve daha az heyecanlı, gelişmekte olan ülkelerin ise bu konuda daha heyecanlı olduğunu görüyoruz. Çünkü gelişmekte olan ülke toplumları, yapay zekâ ile toplam refahtan daha fazla pay alacağını düşünüyor. Diğer taraf ise zaten refahın hali hazırdaki sahibi. O yüzden onlar gelişmeleri biraz daha gergin bir şekilde takip ediyorlar."
Yapay zekâ konusunda en önemli konulardan birinin şeffaflık olduğunun altını çizen Gedik, "Şeffaflık bir tercih değil, bir zorunluluk. Her ne kadar insanlar teknoloji ve yapay zekanın problemlerini çözeceğini düşünseler de güven konusunda ciddi şüpheler var ve bu güvensizlik önümüzdeki dönemde politikaları da etkileyecek." dedi.
Türkiye'de yatırım kararlarında yapay zekâ kullanımı yüzde 75
Konuşmasında yapay zekâ ile yatırımcı davranışları arasındaki ilişkiyi inceleyen Moneylive 2025 araştırmasından da bahseden Gedik, güven konusunun burada da öne çıkan en önemli konulardan biri olduğunu vurguladı. Türkiye'de yatırım kararlarında yapay zekâ kullanımının yüzde 75 olduğunu anlatan Gedik, yüzde 33'ünün ise yapay zekayı yoğun ve düzenli olarak kullandığını, bu oranın yurt dışı hisse yatırımı da yapanlarda ise yüzde 45'e çıktığını ifade etti. Gedik, kullanımdaki bu yüksek oranlara karşın sadece yüzde 32'lik bir kesimin yatırım kararlarında yapay zekaya karşı yüksek güvene sahip olduğunu belirtti.
Yatırımlarını yaparken yatırım danışmanı kullanan kişilerde ise yapay zekâ kullanımının yüzde 90'a kadar çıktığını anlatan Gedik, burada da güvenin yüzde 45'te kaldığına dikkat çekti.
Gedik, yatırımda yapay zekâ kullanımının olası risk alanlarını ise, 'yüzde 52 ile veri güvenliği ve gizlilik, yüzde 42 ile yanlış yönlendirme/hatalı karar, yüzde 34 ile kontrol kaybı, yüzde 28 ile etik sorunlar, yüzde 16 ile regülasyon belirsizliği' olarak sıraladı. Gedik yüzde 7'lik bir kesimin ise herhangi bir risk görmediğini kaydetti.
En büyük etki piyasa tahminlerinde olacak
Önümüzdeki 5 yılda yatırımda beklenen yapay zekâ etkisinden de bahseden Gedik, yüzde 23 ile beklenen en büyük etkinin piyasa tahminlerinde olacağını söyledi. Gedik bu oranı, yüzde 17 ile yatırım asistanı, yüzde 16 ile portföy optimizasyonu, yüzde 14 ile risk yönetimi, yüzde 10 ile haber analizi, yüzde 9'ar ile yatırımcı psikolojisi analizi ve haber akışının oluşturulması ve yüzde 2 ile regülasyon süreçleri konularının takip edeceğini kaydetti.