Ayşe Barım cezaevinden mektup yazdı: Hayatımı kaybedersem sorumlusu kim olacak?

Gezi Parkı soruşturması kapsamında 6 aydır tutuklu bulunan ünlü menajer Ayşe Barım, cezaevinden yazdığı bir mektupla sağlık durumunun kötüye gittiğini duyurdu. Barım, ailesi ve avukatları aracılığıyla kamuoyuyla paylaştığı mektubunda, ciddi sağlık sorunları yaşadığını ve adil yargılama hakkının ihlal edildiğini belirtti.

Haber Merkezi |

Gezi Parkı soruşturması kapsamında tutuklu bulunan menajer Ayşe Barım, cezaevinden yazdığı mektupta ciddi sağlık sorunları yaşadığını kamuoyu ile paylaştı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2013 yılındaki eylemlerle ilgili yürüttüğü soruşturma kapsamında tutuklu bulunan Barım, kaleme aldığı mektubunda son üç ayda kalp rahatsızlığı nedeniyle altı kez baygınlık geçirdiğini belirtti.

İşte Ayşe Barım'ın mektubunda yer alan ifadelerin tam metni:

"Ben Ayşe Barım,

Bu mektup bir yardım çağrısı değil, vicdan çağrısıdır. Ocak 2025'te sosyal medya üzerinden kimliği belirsiz hesaplarca başlatılan organize iftira kampanyası ile gerçek dışı bir Ayşe Barım kimliği inşa edildi. Ben 23 yıldır oyuncu menajerliği yapıyorum. Her zaman dürüstlükle ve mesleki ilkelere sadık kalarak sadece işimi yaptım.

Hiçbir gerçekliği olmayan, delilsiz ve dayanaksız iddialar ile 12 yıl önce gerçekleşmiş Gezi Parkı Olayları ile ilişkilendirilerek tutuklandım. Soruşturması yıllar önce tamamlanan ve o dönemde hiçbir şekilde ilişkilendirilmediğim bu olaylar ile yıllar sonra sadece sosyal medya üzerinden ortaya atılan gerçek dışı iddialarla son derece ağır bir suçlama ile karşı karşıya bırakıldım. Oysaki benim bu iddialarla hiçbir ilgim yok ve hiçbir suç işlemedim. Masumum...

İlk itirazımızda mahkeme adli kontrol ile serbest bırakılarak tutuksuz yargılanmama hükmetti. İddia makamının itirazı ile yeniden tutuklandım ve 213 gündür halen başıma bütün bunların neden geldiğini anlamadan bir hücrede özgürlüğümden ve sağlıklı yaşam hakkımdan yoksunum.

Hastalıklarım, Silivri Devlet Hastanesi, İstanbul Mehmet Akif Ersoy Göğüs ve Damar Cerrahisi Hastanesi, Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi tarafından düzenlenen resmi raporlarla sabittir. Yaşadığım bu tutukluluk süreci boyunca gittikçe ağırlaşan 6 ayrı kalp hastalığım, beynimde 2 stentli anevrizmanın yanı sıra bu süreçte oluşan müdahale edilememiş yeni bir anevrizma sebebiyle ani ölüm riski altında yaşam mücadelesi veriyorum. Ayrıca sağlıksız ve hızlı bir şekilde 30 kilo kaybettim, ağır kas yıkımım oluştu ve kilo kaybım devam etmektedir. Hastalıklarımın her biri ani ölüm riski taşıyan hastalıklar olduğu gibi cezaevi koşulları nedeni ile gelişen ağır kaygı bozukluğum ve yaşadığım panik ataklar bu riski yükseltmektedir. Son 3 ay içerisinde kalp rahatsızlığımın ilerlediğinin belirtisi olarak 6 kez baygınlık geçirdim.

Hem 2 Temmuz 2025 tarihli Başakşehir Çam ve Sakura Hastanesi raporu hem de 14 Ağustos 2025 tarihli Türk Tabipler Birliği Bilim Kurulu raporu cezaevi koşullarının ve sürecin bu hastalıkları ağırlaştırdığını ve ani ölüm riskimin durumunu açıkça ortaya koyuyor. Uzmanlar ifadelerinde yaşadığım kalp sorunları ve beyin anevrizması için yapılması gereken tedavilerin ve hatta tetkiklerin dahi ileri teknolojik olanaklara sahip merkezlerde bile ciddi ölüm ve sakatlık riski barındırdığını, bu nedenle hayatımı güvenle teslim etmek üzere seçeceğim hekimler tarafından tedavi edilme hakkımın acilen tanınmasının gerekliliğini vurguluyorlar.

Benim tek isteğim yaşam hakkımın korunmasıdır. Tutuksuz yargılanabilecekken cezaevinde hayatımı kaybedersem bunun sorumluluğu kimdedir? Hukuken ve vicdanen sorulması gereken asıl soru budur. Haksız yere atılan iftiralarla elimden alınan hayatımın geri verilmesini talep ediyorum. Adaletin bir an önce tecelli etmesini istiyorum ve sesimi kamuoyunu vicdanına teslim ediyorum. Devletime ve adalete inancımı kaybetmeden YAŞAMAK istiyorum.

Ayşe Barım

Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu, 27/08/2025"

Ronaldo, yapay zeka dünyasına adım attı: CR7’nin 20 yıllık kariyeri tek platformda Satışı yasaklandı: Bakanlık bir oyuncağı piyasadan toplatıyor ABD, sığınmacıların çalışma izni süresini 5 yıldan 18 aya düşürdü Bakanlık çalışmalara başladı: Okula başlama yaşı değişecek mi? Kritik tarih belli oldu: Asgari ücrete ne kadar zam yapılacak? Tok-Yat geleneksel dürümünü Türkiye’ye açacak