Eski futbolcu yeni patron

Galatasaray formasını 4 sezon giydi, UEFA Kupası zaferini yaşayan isimlerdendi. Birçok Anadolu takımının da kalesini koruduktan sonra farklı bir yol tercih etti. Meslektaşları antrenörlükle kariyerlerini sürdürürken, Kerem İnan yorumculuk ve ticareti seçti.

Haber Merkezi |

Ceyhun KUBURLU

Türk futbolunun yakın geçmişte bilinen kalecilerinden biri, Kerem İnan… 25 Mart 1980’de İstanbul Kasımpaşa’da dünyaya geldi. Birçok profesyonel futbolcu gibi o da yoksul bir ailedendi ve sokak aralarında top koşturuyordu. Hem okul, hem futbol, hem de çalışarak çocuk yaşta büyük sorumlulukların altındaydı. Taksim Meydan’da kitap da sattı, marangoz ve bisikletçi yanında çalıştı, tornacılık da yaptı. O günleri unutmayan Kerem İnan, şu sözleri sarf ediyor: “Galatasaray alt yapısında oynadığım dönemde antrenman sonunda marketten bir vişne suyuyla bisküvi almak çok lükstü. Otobüsle minibüs arasında seçim yapmak zorundaydınız. Yokluktan geliyorsunuz, olmayan bir hayat şartlarından geliyorsunuz. Bunların hepsi hayatın içinde size zorluklar katıyor. O zorluklardan da kolaylıklara ulaşıyorsunuz ama o yollar çok zor oluyor. Mücadele etmeden, o zor yollardan geçmeden, o dar sokaklardan yürümeden o geniş ve güzel hayata kavuşamıyorsunuz” diyor.

FUTBOLDAN ANLAMIYORLAR

Galatasaray alt yapısına girdikten sonra 1998’de A Takım ile ilk resmi maçına çıktı. Sonraki 4 sezon daha çok yedek kulübesinde olsa da sarı-kırmızılıların kadrosunda yer aldı. UEFA Kupası ve UEFA Süper Kupa zaferlerini yaşadığı Galatasaray’dan 2003-04 sezonu öncesi ayrılan 40 yaşındaki eski kaleci, sırasıyla Çaykur Rizespor, Samsunspor, Etimesgut Şekerspor, Karşıyaka, Mersin İdmanyurdu, Şanlıurfaspor ve Erokspor formaları giydi. Galatasaray hariç oynadığı tüm kulüpler ile alacakları için davalık olduğunu söyleyen Kerem İnan, “Paraları ödemiyorlar. Siz dava açtığınızda da sizi bir tane kulüp yöneticisi arar ve bu insan milyon dolarları olan biridir. ‘Alacağın bu kadar ama sana şu kadar verelim. Bu dosyayı kapatalım’ derler. Türk futbolunun hali bu. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde bir vali benimle uğraştı. Kerem İnan’ın peşine düştü aşiret gönderdiler bana. Düşünebiliyor musunuz? Aşiret büyükleriyle toplantı yaptım. Futbolun ‘F’sinden anlamayanlar bu işi yönetmeye çalışıyor” ifadelerini kullandı.

İKİLİ İLİŞKİLERİM OLMADI

Türk futbolunda ikili ilişkilerin önemine de değinen İnan, “Bugün ben niye teknik direktör değilim, ikili ilişkilerim olmadığı için, olamaz da. Ben Türk futbolunda gidip ona, buna yanaşacağım ve teknik direktör olacağım. Bir insanın dokunmasıyla, ‘Sen buradan buraya geç’ demesiyle. Ben yapamam, yapamadım da zaten. Onun için ticarete geçtim, Türk futbolunu oynadığım zaman da çok sevmediğim karakterler vardı, o karakterler hala devam ediyor. Futbolun içinde olmayı düşünüyordum ama az önce söylediklerim gibi doğru olmayan yönetici profili ile tekrardan aynı şekilde mücadele edecek gücü kendimde göremedim ve ticarete adım attım. Kardeşlerim ticaretin içindeydi. Yaklaşık 150 çalışan ile ayakkabı sektöründe yolumuza devam ediyoruz. Futbolda mesela bireyseldik, tek kendimden sorumluydum. Burada bakıyorsun aileleriyle birlikte 500 kişiden sorumlusun. Şu anda Türkiye’de önemli bir potansiyele ulaştık. Hedefimiz markamızı Avrupa piyasasında da duyurmak. Bunun için de tüm ekibimizle elimizden geleni yapıyoruz. Şu anda futbola göre ticarette şartlarım çok daha iyi” açıklamasında bulundu.

ALTAY MI, UĞURCAN MI?

Türk futbolunda son dönemde en çok tartışılan konulardan birine de değinen Kerem İnan, son dönemin iki iyi kalecisi Altay Bayındır ile Uğurcan Çakır için net konuştu: “Altay Fenerbahçe’de hiç gelişim gösteremedi. Daha da kötüye gitti, psikolojik baskıyı kaldıramadı. Ancak Uğurcan Çakır, yetenekleri, fiziğiyle her anlamda var olabilecek bir kaleci. Avrupa’nın en büyük takımlarının kalesini koruyacak potansiyelde.”

"TÜRK FUTBOLU BÜYÜK BİR BALONUN İÇİNDE"

Türk futbolundaki her transferde bir rant olduğunu iddia eden Kerem İnan, “Aileler çocuklarını futbolcu yapmak istiyor. Ülkenin ekonomik şartlarında müthiş paralar dönüyor futbolda. Türkiye’nin gelmiş geçmiş en büyük futbolcusu olan Hagi, oynadığı dönemde 2 milyon dolar kazanıyordu. Bugün Türkiye'de ismini bilmediğim futbolcular var. A Milli Takım oyuncularının ismini bilmiyorum. Belki Stephan Kuntz bile isimleri bilmiyordur. Onun için Türk futbolu büyük bir balonun içinde ve o balon patlamaya çok yakın. Bu enkaz ne olur, onu da bilmiyorum. Maalesef çok doğru şeyler yapılmıyor Türk futbolu ve “Bugün Türkiye'de adını gelişimi adına” diyor.

"BİR LİRA BİLE ALMADAN UEFA KUPASINI KAZANDIK"

Galatasaray ile UEFA Kupası’nı kazandıkları dönemi hatırlatan Kerem İnan, “Fatih Terim bir gün geldi, ‘Para ödenmeyecek’ dedi. O takım bir lira para almadan o UEFA Kupası’nı kazandı. Sonra paraları aldık ve Galatasaray Kulübü’nde kimsenin alacağı kalmadı” ifadelerini kullandı.

Kahire'den ayrılan Hamas heyeti, ateşkes teklifine yazılı yanıt verecek 1 Mayıs ve 19 Mayıs’ta üç büyük kentte ulaşım ücretsiz New York borsası haftaya güçlü başladı Birecik Belediye Başkanı ve meclis üyeleri DEM Parti'den istifa etti Erdoğan, Bahçeli ile görüştü Borrell duyurdu: Çok sayıda AB ülkesi Filistin'i tanıyacak