13 Aralık FED toplantısı öncesinde veriler önemli olmaya devam ediyor

Yeşim SARIŞEN YAPI KREDİ YATIRIM

Jeopolitik riskler, kısa vadede hafiflerken FED’in faiz artış sürecinde sona geldiğine dair beklentiler güçleniyor.  Bu beklentiler eşliğinde, hisse senetlerindeki yükseliş hareketinin etkisini sürdürdüğünü takip ediyoruz. 

Piyasalarda, küresel merkez bankalarının faizlerde tepe seviyelere yaklaştığı, ek faiz artışına gitmeyeceği ve önümüzdeki yıl üçüncü çeyrek başlarında, faiz indirimlerini gündeme alabileceğine dair tartışmalar öne çıkıyor. Enflasyon verisi ardından faiz artışı beklentilerinin zayıfladığı Avrupa tarafında, ECB Yönetim Konseyi Üyesi Francois Villeroy, faizlerin birkaç çeyreklik bir süre zarfı içinde sabit kalacağına dair mesajlar veriyor. Diğer yandan, İngiltere Merkez Bankası Başkanı Andrew Bailey’in ise faizleri yeniden artırabileceklerini vurguladığını gördük. ABD tarafında ise 1 Kasım’daki FED açıklamaları ve beklenenden zayıf yönde sinyaller üreten Ekim ayı tarım dışı istihdam verisinin de desteğiyle FED’in faiz artış sürecinde sona geldiğine dair beklentilerin güçlendiğini takip etmiştik. Ardından beklenenin altında kalan Ekim ayı TÜFE verisi ise faiz artışının sonuna gelindiğine ve FED’in faiz indirimlerini gündeme alabileceğine dair beklentilerin güçlenmesine neden oldu. Piyasalar, FED'in Aralık'ta politika faizini sabit tutacağını, ilk faiz indiriminin ise şu aşamada Haziran ayı civarında gerçekleşmesini fiyatlıyor. 

Ancak enflasyon verisi ardından, bazı FED yetkililerinden gelen temkinli mesajları da not edelim. Ayrıca FED Başkanı Jerome Powell’ın, IMF konferansında yaptığı açıklamalarındaki   bazı şahin detayların ise önemli olduğunu belirtelim. Özellikle Powell’ın istihdam piyasasının sıkı olduğuna dair görüşlerini koruması ve enflasyonu kontrol altına almak için gerekirse faiz artırmaktan çekinmeyeceklerine dair vurguları önemliydi. Benzer şekilde, bu hafta açıklanan FED FOMC toplantı tutanaklarının FED’in bir süre daha kısıtlayıcı politikaya ihtiyacı olduğuna ve dikkatli bir şekilde ilerleyeceğine işaret etmesi dikkate değerdi. Tutanaklardaki “Tüm katılımcılar komitenin dikkatli bir şekilde ilerleyecek konumda olduğu ve her toplantıda gelecek verilerin bütününe bağlı olarak politika kararları vereceği konusunda hemfikir” ifadesini not edelim.  

Bu doğrultuda 13 Aralık FED toplantısı öncesinde açıklanacak Kasım ayına yönelik enflasyon verileri ile çekirdek PCE verileri ve Kasım ayı istihdam verilerinden gelecek sinyallerin önemli olacağını düşünüyoruz. Powell, ek faiz artışı için enflasyonda yeniden hızlanma gerektiğine işaret ederken, açıklanacak verilerde zayıf sinyaller gelmesi faiz artış sürecinin sona erdiğine işaret edebilir. Diğer yandan, güçlü sinyaller ise faizlerin uzun süre yüksek seviyelerde kalabileceğine yönelik beklentilerin güçlenmesine neden olabilir. Ayrıca, çok güçlü verilerin veya resesyon endişelerine destek olabilecek nitelikteki zayıf verilerin ise riskli varlıklar üzerinde olumsuz etkisi olabileceğini not edelim.  

Kısa vadede güvercin FED fiyatlaması ve bu görünüme destek olacak veriler, strateji raporlarımızda sıklıkla vurguladığımız mevsimselliğin de desteklediği sene sonu yükselişine destek olabilir. Küresel piyasaları domine eden, dinamik ABD hazine bonoları piyasası olmaya devam ediyor. Özellikle yüzde 5 zirve bölgesinden geri çekilen ABD 10 yıllık tahvil faizinde yüzde 4 bölgesini hedefleyecek aşağı hareket ile S&P500 endeksinde yeni zirveye doğru yükseliş hareketi devam edebilir.   

Piyasadaki baz senaryo, uygulanan sıkı para politikaların büyümeyi baskı altında tutmaya devam ettiği ancak resesyondan kaçınıldığı, küresel enflasyonun ise gerilemeye devam ettiği bir ortam yönünde şekilleniyor. Ancak burada piyasaları 2024 yılında zorlu bir yapının beklediğini ve bazı konuları göz ardı etmemek gerektiğini düşünüyoruz. FED, faiz artırım sürecini muhtemelen tamamlamış olsa da, faiz indirim sürecine geçişin daha uzun zaman alabileceğine, örneğin 2025 yılına kalabilme olasılığına dikkat etmekte fayda olduğunu düşünüyoruz. Burada özellikle tahvil ihraçları faizler üzerinde yukarı yönlü baskı yaratmaya devam edebilir. Ayrıca enflasyonda canlanma riski gündeme gelebilir. Enflasyonda geri çekilmeler görsek de özellikle çekirdek endeksteki katılığın etkisini sürdürdüğünü enflasyonun kolay şekilde yüzde 2 hedefine doğru gerileme potansiyelinin zayıf olduğunu görüyoruz. Her ne kadar son aylarda yumuşama görsek de istihdam piyasası hala sıkı ve ücretlerde belirgin bir yavaşlama görülmüyor.

Tüm yazılarını göster