Yapay zeka (AI), birçok sektörde olduğu gibi turizm alanında da önemli bir dönüşüm yaratıyor. Bu teknolojinin sektöre getireceği yenilikler ve değişimler üzerine farklı görüşler öne sürülüyor. Bir yandan, yapay zekanın tekrarlayan ve rutin işleri üstlenerek insanlara daha yaratıcı ve anlamlı görevler için zaman kazandıracağı düşünülürken, diğer yandan iş gücüne olası etkileri konusunda endişeler dile getiriliyor.
Turizm sektöründe yapay zekanın kullanımına ilişkin değerlendirmeler giderek hız kazanıyor. Bu konuda, teorik tartışmaların ötesine geçilip, uygulamalara odaklanılması gerektiği vurgulanıyor. 5-7 Mart tarihleri arasında gerçekleşen ITB Berlin Fuarı’nda düzenlenen panellerde bu konu geniş bir şekilde ele alındı. Fast Future CEO’su Rohit Talwar, seyahat sektörünün artık yapay zekayı göz ardı edemeyeceğini belirterek, teknolojinin sektör için büyük bir fırsat sunduğunu ifade etti.
Booking Holdings CEO’su Glenn Fogel de yapay zekanın turizmdeki potansiyeline dikkat çekerek, üretken yapay zekanın müşterilerin seyahat planlamasında insanlardan daha verimli bir destek sunabileceğini söyledi. Phocuswright Kıdemli Başkan Yardımcısı Charuta Fadnis ise yapay zekayı hizmet süreçlerine entegre eden şirketlerin önemli kazançlar elde ettiğini belirtti. Tripadvisor’ın sunduğu interaktif hizmetle müşteri başına düşen geliri üç ay içinde üç kat artırdığı örneğini vererek, yapay zekanın işletmeler için finansal avantajlarına vurgu yaptı.
Bu gelişmeler sürerken, Avrupa Parlamentosu önemli bir adım atarak yapay zeka yasasını onayladı. Avrupa Parlamentosu İç Pazar Komitesi eş raportörü Brando Benifei, yasanın temel hedefinin riskleri azaltmak, fırsatlar yaratmak, ayrımcılığı önlemek ve şeffaflığı sağlamak olduğunu belirtti. Sivil Özgürlükler Komitesi eş raportörü Dragos Tudorache ise Avrupa Birliği’nin yapay zeka konusunda toplumun temel değerlerini koruyacak bir çerçeve oluşturduğunu ifade etti.
Turizm sektöründe yapay zeka kullanımına yönelik ilk düzenlemelerden biri TUI tarafından gerçekleştirildi. Şirket, çalışanlarının haklarını koruma altına almak amacıyla Çalışma Konseyi ile bir anlaşmaya imza attı. Bu anlaşma ile yapay zekanın, şirketin ve çalışanların ortak yararına olacak şekilde değerlendirileceği garanti altına alındı. TUI’nin İnsan Kaynakları Müdürü Sybille Reiß, teknolojinin çalışanların yerine geçmediğini, ancak bazı görevleri üstlendiğini belirterek, çalışanların bu dönüşüme adapte olmasının kritik öneme sahip olduğunu vurguladı. Reiß, bu anlaşmanın yapay zekanın korkusuzca ve açık bir şekilde uygulanmasını sağladığını söyledi.
TUI Çalışma Konseyi Başkanı Frank Jakobi ise şirketin yapay zekayı sorumlu ve fırsat odaklı bir şekilde kullanacağını belirtti. Jakobi, yapay zekanın TUI’deki çalışma koşullarını olumsuz etkilemeyeceğini ve nihai kararların her zaman insanlar tarafından verileceğini vurguladı. Ayrıca, işe alım süreçlerinden kariyer planlamasına kadar çalışanları ilgilendiren her alanda yapay zekanın destekleyici bir rol oynayacağını ifade etti.
Sonuç olarak, yapay zeka turizm sektöründe kaçınılmaz bir dönüşüm aracı haline gelmiş durumda. Şirketler, bu teknolojiyi verimli bir şekilde kullanarak hizmetlerini geliştirme ve müşteri deneyimlerini iyileştirme fırsatına sahipler. Ancak, çalışan haklarının korunması ve teknolojinin sorumlu bir şekilde kullanılması da büyük önem taşıyor. Yapay zekanın sektörde nasıl bir yol izleyeceği ise önümüzdeki yıllarda daha net bir şekilde görülecek.