İstanbul’da 5 yıldızlı iki otel sahibi olan iş insanı geçenlerde bir toplantı için iddialı rakiplerinden birinde çay saatinde pasta yemeye niyetlendi. Mönüye baktı, bir dilim çikolatalı pasta sipariş etmeyi düşündü. Fiyatını görünce duraksadı:
Tekrar baktı, yanlış okumamıştı:
Söz konusu iş insanı, bir dilim pastanın fiyatıyla ilgili yaşadığı şaşkınlığı geçenlerde kendi otelinde toplantı vesilesiyle buluştuğumuzda anlattı.
İş insanına bulunduğumuz 5 yıldızlı otelde kendi uyguladıkları fiyatı sordum, yanıtladı:
Bu sohbetten birkaç gün sonra Çilek Holding Yönetim Kurulu Başkanı Muzaffer Çilek’in davetiyle Atina’ya gittik, 20 yıllık Yunanistan distribütörü Petros Matiadis ve oğlu Kostas Matiadis’le buluştuk.
Sohbet sırasında Çilek çocuk ve genç odası ürünlerinin Atina üzerinden Girit Adası ve Kıbrıs Rum Kesimine gönderildiği konusuyla birlikte söz adalara geldi.
Türkiye’de Akdeniz ve Ege sahilindeki tatil bölgelerindeki fiyatların yüksekliğinin Yunan adalarına Türk turist akınına yol açtığını anımsattık. Kostas Matiadis, bu yaklaşıma katılmadığını ortaya koydu:
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, turizm geliri hesabı yaparken, otellerde geceleme başına fiyata bakıyor:
Ersoy’un bu değerlendirmesine göre, Türkiye’deki otel fiyatlarında yukarı yönlü daha gidecek yol olduğu anlaşılıyor…
Turizm yatırımcıları, yani otel sahipleri, Türkiye’deki fiyatların yabancı turist açısından bile yüksek kaldığı dile getirildiğinde durumu döviz kuruna bağlıyor:
Geceleme başına turizm geliri yukarı yönlü gidecek yol olsa da, kurların yatay seyri otel fiyatlarını Euro bazında yabancı turiste bile pahalı hissettirse de, bir dilim çikolatalı pastanın 750 liralık fiyatı, 5 yıldızlı otel sahibi iş insanına “Bu kadarı da fazla” dedirtiyor…
2025’te enflasyonun yüzde 40’ın altına inmesi, maliyet artışlarının yavaşlamasını, fiyatlama davranışlarının “normalleşmesi”ni sağlar mı?
2025, başta çevremizde olmak üzere dünyada savaşların sona erdiği, ekonomide kriz havasının dağıldığı, gelir dağılımında bozulmanın yerini biraz olsun “adil”leşmenin aldığı yıl olsun…
Herkese iyilik ve sağlık diliyorum…
Turizm Restoran Yatırımcıları ve Gastronomi İşletmecileri Derneği (TÜRYİD) Başkanı Kaya Demirer’le Kavaklıdere’nin geçenlerde gerçekleşen buluşmasında karşılaştığımızda üyelerine dönük oluşan “pahalı” algısından rahatsızlığını ortaya koydu:
Ekonomideki sıkıntılı döneme rağmen lüks yeme-içme, eğlence mekanlarının doluluğunun dikkatleri çektiğini anımsattım, şu değerlendirmeyi yaptı:
Daha sonra İpek Keretli’nin davetiyle Delicatessen Etiler’de “Chef’s Table”daki “İlk Buluşma”ya katıldım, Elif Yalın’la sohbet ettim. Elif Yalın da Kaya Demirer gibi girdi maliyetlerinden şikâyetçiydi:
Mekanların doluluk durumunu Elif Yalın’a da sordum, benzer yanıtı aldım:
Fiyatların maliyet etkisiyle yüksek seyretmesinin lüks restoranlarda bile müşterinin “harcama disiplini”ni benimsemesine yol açtığı anlaşılıyor…
Hac ve Umre turları yapan Wittour’un patronu, ilahiyat doktoru Erkan Aydın, önceki gün İstanbul Havalimanı’ndan sosyal medya paylaşımı yaptı:
Paylaşımı izleyince 2014 yılının son günlerini anımsadım. 30 Aralık 2014’te Erkan Hoca rehberliğinde 300 kişilik bir ekiple “Yılbaşı Umresi”ne gitmiştim. Aydın’ın, 15 yıldır yılbaşı Umre turu yaptığını belirtmesi üzerine mesaj gönderip sorular sordum:
Erkan Hoca, Medine’den sesli mesajla yanıt verdi:
Sadece bu Umre için her sene 300 kişilik bir uçak kaldırdıklarını belirtti:
Bu Umre’ye katılanlar için şu tanımı yaptı:
İki yıllık COVID-19 pandemisi molası hariç, bu Umre’ye toplamda mükerrerler dahil 3 bin 900 kişinin katıldığı anlaşılıyor. 1500 kişi, ekibe yeni katılanlardan oluşuyor.
Erkan Hoca, Fenerbahçe formasıyla tavaf konusu üzerinde bir Fenerbahçeli olarak ayrıca durdu:
Fenerbahçe’nin sorunlarının duaları aşan düzeyde olduğunu vurguladı:
Fenerbahçe’deki durumun benzeri şekilde olduğunu kaydetti:
Ardından ekledi:
Futbola ilgisinin Umre’ye katılımlarda etkili olduğunun altını çizdi:
“Yıl Sonu Muhasebesi ve Yeni Yıla Kabe’de Girme” şeklinde tanımladığı Umre’ye katılanları için şu çerçeveyi çizdi:
Bu yılki Umre ziyaretinde ilk günü Medine’de geçirdiklerini bildirdi: