Cumhuriyet tarihinin en yüksek aylık cari açığı

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ

✔2023'ün cari açık hedefi, 22 milyar dolar.

✔Ocak ayındaki açık Cumhuriyet tarihinin rekoru, 9.8 milyar dolar.

✔On bir ay için kalan marj, 12.2 milyar dolar.

✔Bu planlamayı yapanlar övgüyü hak ediyor!

Cari işlemler açığında ocak ayında Cumhuriyet tarihinin rekoru kırıldı. Ocak ayındaki açık 9 milyar 849 milyon dolara ulaştı. Daha önceki en yüksek açık, 9 milyar 407 milyon dolardı ve 2011 yılının mart ayında verilmişti. 

Merkez Bankası verilerine göre yıllıklandırılmış cari açık da 51.7 milyar doları buldu.

22 milyara ne kaldı?

Daha önce de kim bilir kaç kez vurguladım. Bazı planlar, bazı hedefler var ki, bunları ortaya koyanlar, belirleyenler kamuda değil de özel sektörde çalışıyor olsalardı çoktan işlerini kaybetmişlerdi.

Alın işte cari işlemler dengesiyle ilgili hedef!

2023-2025 yılı orta vadeli programına göre bu yılın cari açık hedefi 22 milyar dolar. Yok yok, yanlış yazmadım; 22 milyar dolar.

Peki biz bir ayda ne kadar açık vermişiz; 9.8 milyar dolar!

Geriye ne kalmış, yani on bir aya; 12.2 milyar dolar!

Adeta “Bozdur bozdur harca” durumu! 

Her ay bol keseden(!) bir milyardan fazla açık verme olanağı!

Bu nasıl bir hesap bilmezliktir böyle!

2022’de 47.3 milyar dolar açık verileceğini tahmin etmişsiniz (gerçekleşme 48.7 milyar) ve bu açığın yarıdan fazla azalarak bu yıl 22 milyara ineceğini öngörmüşsünüz. 

Şahane bir öngörü doğrusu!

Buyurun işte, daha birinci ay ve yılın tümü için beklenen açığın yüzde 45’i oluşmuş. 

Şu kaydı düşmek gerek; tabii ki bazı aylar cari fazla verilebilir, her ay açık olmayabilir; ama yine de on bir ay için 12.2 milyar dolar açıkta kalınması hiç mümkün görünmüyor. 

Zaten 2022 için 47.3 milyar tahmin edilen açığın bu yıl 22 milyara ineceği öngörülürken anlaşılan “Ya tutarsa” denilmiş...

Rezervle finanse edilmiş 

Ocak ayındaki cari açık çok fazla ama bir olumsuzluk da bu açığın nasıl finanse edildiğinde, finansman detayında...

Örneğin açık verirsiniz ama bunu karşılayacak kadar sermaye girişi olmuştur. Özellikle doğrudan yatırım girişi. Bu kapsamda da gayrimenkul satışı değil, gerçek yatırım girişi...

Hadi bu olmadı, portföy yatırımı gelmiştir.

O da mı yok; uygun koşulla dış kaynak bulunmuş, borçlanılmıştır.

Ocak ayında bunların hiçbiri yok ki!

Doğrudan yatırım girişi 223 milyon dolar. O da gayrimenkul sayesinde. Yabancılara ocak ayında 514 milyon dolarlık gayrimenkul satılmış, yani bu satış olmasa doğrudan yatırım negatif.

Portföy yatırımı olarak gelen para yalnızca 495 milyon dolar.

Net borçlanmayla ise döviz gelmemiş, 71 milyon dolar da olsa bir çıkış yaşanmış.

Peki finansman nereden?

Nereden olacak, “cepten yemişiz”, rezerv kullanmışız.

Ocak ayındaki 9 milyar 983 milyon dolarlık finansmanın 9 milyar 341 milyon doları Merkez Bankası rezervinden...

Yay geriliyor, basınç artıyor!

Ödemeler dengesi verileri gösteriyor ki sıkıntı büyük. Üstelik deprem felaketi de şubat ayında yaşandı, ocakta olağandışı hiçbir şey yok. 

Ocak ayında böyle bir “ekonomik felaket” ortaya çıkmışsa, depremin etkisiyle şubat ve sonrasında kim bilir bizi nasıl bir tablo bekliyor. 

Seçime kadar bu şekilde idare edeceğiz. Bu anlaşılıyor.

Ama idare edemeyeceğimiz günler de gelecek!

Tüm yazılarını göster